Aydın’da tarım arazilerinin en büyük su kaynağı olan Büyük Menderes Nehri, kirliliği ve biriken çöpleri ile gündem olmaya devam ediyor. Geçtiği havzalara bereket getiren ve geçmiş uygarlıklarda mitolojik efsanelere konu olan Büyük Menderes Nehri, doğduğu Afyon’a bağlı Dinar ilçesi Suçıkan mevkiinden, denize döküldüğü yer olan Söke’deki Menderes Deltası’ndan Ege Denizi’ne kadar ulaşıyor. Bu uzun yolculuğu esnasında üzerinde yapılan birçok tarihi köprüye de ev sahipliği yapan Menderes Nehri'nin bölgeye bırakılan atıklar dolayısıyla büyük tehlike altında olduğu iddia edildi.

Büyük Menderes Nehri’nde biriken çöplere ve kirliliğe dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, kıyıya çekilerek atıl durumda olan yüzer bariyer sisteminin yeniden aktif hale getirilmesi çağrısında bulunarak, Menderes’i tehdit eden çöplerin acil bir şekilde toplanması ve nehrin korunması gerektiğini söyledi.

15-17

“Tarım alanları da tehdit altında”
Nehrin kirliliği ve biriken çöpler sebebiyle tarım alanlarının da tehdit altında olduğunu vurgulayan Sürücü; “Özellikle sanayileşmenin, endüstriyel tesislerin havzada çoğalmasıyla birlikte Ege’nin en büyük akarsuyu Büyük Menderes Nehri’nin ekolojik değerlerinin olumsuz olarak artarak nasıl değiştiğini yıllardır gözlemliyoruz. 584 kilometrelik bu yolculuk sırasında, tarım için tüm havzaya bereket taşıyan Büyük Menderes Nehri, endüstriyel tesislerin kirli atık sularını da taşıyarak havzada ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Su kirliliğinin yanı sıra, aynı zamanda katı atık kirliliğiyle boğuşan Büyük Menderes Nehri, doğaya hoyratça davranan kişiler tarafından atılan çöpler ve hayvan ölüleri nedeniyle de kirletilmektedir. Nehre atılan katı atık kirliliğinin önlenmesi için Söke Regülatörü önüne çöplerin ve hayvan ölülerinin denize gitmesinin önlenmesi için yurt dışından ithal edilen yüzer bariyer takılmış ve bu uygulama başarılı olmuştu. Ancak yaklaşık 1 yıldır yüzer bariyer kıyıya alınmış vaziyette ve işlevsiz olarak beklediği görülmektedir. Dolayısıyla bariyer olmadığından tüm çöpler suyla birlikte aşağı havzalara taşınmaktadır. Aynı zamanda regülatörden kanallarla tarlalara verilen sularla taşınan çöpler nedeniyle, tarım alanları da tehdit altındadır” dedi.

“İnatçı filmine ev sahipliği yaptı”
Bir zamanlar deve kervanlarının geçtiği, 1988 yılında da Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnatçı filminin birçok sahnesinin çekildiği tarihi Sarıkemer taşköprüsü de çöp adacıklarının oluştuğu yerlerden bir tanesi olduğuna ve çöplerin yaptığı baskı ile yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Sürücü; “Büyük Menderes’in geçtiği Söke’ye bağlı Sarıkemer’de bulunan tarihi taşköprünün menfezleri ağaç kütükleriyle tıkandığından, sürekli gelen çöpler arkada birikerek adacıklar oluşturmaktadır. Suyun debisiyle birlikte köprüye olan baskı sonucu bazı taşların yerinden çıktığı görülmekte ve tarihi taşköprüyü tehdit etmektedir. Geçtiğimiz aylarda aynı sorunla taşköprü üzerinde bir basın açıklaması yapılmış, çöpler temizlenmiş ve bir yüzer bariyerin de buraya takılması için Ankara’dan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetimi Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün, Su Toprak Yönetimi Daire Başkanı Menderes İşcen tarafından da bir açıklama yapılmıştı. Ancak bariyer takılmadığı gibi, taşköprünün arkası yine çöpler ve atıklarla dolmuş bugüne kadar bir temizlik de yapılmamıştır. Tarihi taşköprü yıkılırsa taşları Menderes’in dibini boylayacaktır. Dolayısıyla restorasyonu da imkansız hale gelecektir” şeklinde konuştu.

“Her kurum ve birey elini taşın altına koymalı”
Her açıdan önemi büyük olan Menderes Nehri’nin korunması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden Sürücü; “Kısa vadede en akılcı çözüm öncelikle Söke Regülatöründeki yüzer bariyerin yerine takılması, taşköprünün arkasına da bir yüzer bariyer sisteminin konulması ve çöplerin, atıkların doğaya ve sulara atılmasının önlenmesi için çalışmaların hızlandırılmasıdır. Endüstriyel kirlilikten kaynaklanan sorunlar için, Büyük Menderes’e olumsuz katkı sunan tüm işletmelerin denetlenmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması için koordineli olarak ilgili tüm kurumların işbirliği yapması gerekir. Tarım İl Müdürlüğü'nün de ölü hayvanların nehre atılmasının önlenmesi için bir çalışma yapması, halk sağlığı açısından çok önemlidir. Büyük Menderes, biyolojik çeşitliliğin, Bafa Gölü’nün, Büyük Menderes Deltası’nın, çiftçinin ve bölge insanının hayat suyudur. Kirletilmemesi için her kurum ve her birey elinden gelen çabayı göstermek zorundadır” dedi.

İHA

Editör: Nisa K.