“DEDEM ATATÜRK’Ü DİKMEN SIRTLARINDAN KARŞILAMIŞ”
Dedesinin Dikmen sırtlarında Atatürk’ü ilk karşılayan seymenlerden olduğunu belirten Karabacak, “Onlarca yıl, hatta iki asrı geçen zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne, Kurtuluşa, İstiklal Savaşına, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarına ve daha nice olaylara tanıklık eden Konak neler yaşamadı ki… Ailenin şerefli bir Milli Mücadele anısından bahsetmek istiyorum. O da şöyle: Kalıpçızadelerden Seymen Abdurrahim Efe 1919 yılında diğer Ankaralılarla birlikte Ankara Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti’ne 27 bin 500 kuruşla katılarak Milli Mücadeleye destek vermiş. Ve bu destek o dönemin en yüksek desteklerinden birisi. Kıran kırana geçen Sakarya Meydan Savaşı’nda birçok kişide biliyor ki seymenler destan yaratıyorlar. 9 bin 800 kişinin hayatını kaybettiği savaşta, bunun 4 bin 565 vatanseveri Ankaralı” diye konuştu.
“KONAĞIMIZIIN TARİHİ ÖNEMİ BÜYÜK”
1800’lü yıllardan beri konağın ailesinde olduğunu belirten Karabacak şunları söyledi: “Ailenin birçok kişisi bu konakta doğmuş, annem de buna dahil. Ben de ailenin 7’nci kuşağıyım. Konağın restorasyonu ise yakın zamanda bitti ve neredeyse 5 yıl sürdü. Elimizden geldiğince de aslına uygun restore ettirmeye çalıştık. Şuanda ise bir işletme olarak faaliyette.”
Konağı restore ettirdikten sonra konakta butik işler yaptıklarını da belirten Karabacak, “Konağımızda restoran bölümümüz var ve gruplara özel olarak çalışıyor. Onun dışında doğum, nişan, kına gibi özel günlere ev sahipliği yapıyoruz. Bu çevrenin en büyük bahçesine sahibiz, yaz organizasyonlarımız bahçemizde yapılıyor” dedi.
Bizim konağımız Hamamönü’nde değil de Hamamarkası’nda yer aldığından bizim bulunduğumuz bölge Hamamönü kadar bilinmiyor diyen Karabacak, “Yeni yeni tanınmaya başlanmış durumda Hamamarkası. İnsanlar burayı da öğrensinler, bilsinler istiyoruz. Çünkü Kalıpçızade ailesi olarak bizim konağımızın tarihi önemi de büyük” ifadelerini kullandı.
“KONAĞI KÜLTÜR SANAT MERKEZİ HALİNE GETİRDİK”
Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılına ve Cumhuriyetin ilk yıllarına tanıklık eden konağın restore edildiğini ifade eden Karabacak, “Ailemiz, bu kadim konağı atalarının mekanı olan bu kutsal yuvayı bir kültür sanat merkezi haline getirdiler. Konağın yüklük, kiler ve depo olarak kullanılan bölümleri ise sanat galerisine dönüştü ve yakın zamanda sanatsal etkinliklerimiz de hızla artırılacak. Salonlarımız şiire, edebiyata, söyleşilere ev sahipliği yapmaya hazır. Çünkü ailemiz somut olmayan kültürel mirasa önem veren bir aile. Geçmişte Ulucanlar’ın, Hamamönü’nün güzel genç kızlarının kınalandığı, nişanların, sünnetlerin, mütevazi eğlencelerin yapıldığı Konak ve bahçesi bu anlamda mutluluklara da tanıklık ediyor ve etmeye de devam edecek” ifadelerini kullandı.
“BAŞKENTLİLERİ KONAĞIMIZA BEKLİYORUZ”
Son olarak Ankaralıları konaklarına davet eden ve artık konağın halka açık bir konak olduğunu belirten Karabacak, “Konağımızda birçok sanatsal faaliyet de yer alıyor. Bunlardan birisi ise çiçek tasarımı kursu. Kursumuzun öğretmeni olan Buse Ekinci ise işinde çok iyi bir öğretmen. İstanbul’dan Ankara’ya ders vermek için geliyor. Bunun gibi birçok faaliyete ev sahipliği yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Yakında sergiler de açılacak konakta. Hem tarihi hem de sanatı bir arada yaşamak isteyen Başkentlileri konağımıza bekliyoruz” dedi.
(Türkan ÇATAL YILDIZ)
Muhabir: TE Bilisim