MHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Kanal İstanbul ile ilgili büyükelçilere yazdığı mektubu eleştirerek, "Bu mektup bir siyaset krizidir. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Kılıçdaroğlu baştan ayağa Türkiye alerjisiyle yazılmış satırlarda ayan beyan jurnalcilik yapmaktadır. Mezkur bu zillet mektubunu okuduktan sonra Kılıçdaroğlu’nun şayet Türkiye’ye çekilmiş bir silah değilse biliniz ki esir edilmiş bir siyasetçi olduğuna kesin kanaat getirmiş durumdayım” dedi. 

TBMM Grup Toplantısında partililerine seslenen MHP lideri Devlet Bahçeli, “Atatürk, Türk milletinin tarihi ve milli ortak değeridir. İstiklal mücadelesinin verildiği zorlu dönemde yaşananları, Türkiye'yi her taraftan kuşatan düşmanları, ihanetleri, isyanları ve bunlara karşı verilen mücadeleleri her Türk vatandaşının çok iyi öğrenmesi ve ibret alması gereken bir dönemdir” diye konuştu. 

“ATATÜRK, TÜRK MİLLETİNİN TARİHİ VE MİLLİ ORTAK DEĞERİDİR”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. 10 Kasım’ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin 83. yılı olduğunu hatırlatan Bahçeli, "Atatürk, Türk milletinin tarihi ve milli ortak değeridir. İstiklal mücadelesinin verildiği zorlu dönemde yaşananları, Türkiye'yi her taraftan kuşatan düşmanları, ihanetleri, isyanları ve bunlara karşı verilen mücadeleleri her Türk vatandaşının çok iyi öğrenmesi ve ibret alması gereken bir dönemdir” dedi. 

Türk milletinin, şahsi menfaatlerini, düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilecek gafillerin ihanetleriyle her zaman karşılaşmasının mümkün olduğunu kaydeden Bahçeli, Atatürk'ün bir yandan Türk milletinin kendine olan güvenini, var olma kararlılığını güçlendirirken, diğer yandan da milletin arasına nifak sokan art niyetlilerle mücadeleye öncelik verdiğini söyledi.

Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Güven duygusunu yok etmek isteyenlerin hedeflerinden biri de Atatürk. 57 yıllık bir hayata devasa bir tarihi sığdıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Türk nesillerinin her daim saygıyla hatırlayacağım. 10 Kasım esasen bir yas ve matem günü değil, aziz Atatürk'ü idrak vesilesi, düşüncelerini ifade vetiresi, eserlerini muhasebe veçhesi, Cumhuriyeti öncesi ve sonrasıyla kavrama vefasıdır. O, yılmaz bir mizaca, teslim olmaz bir şahsiyet mimarisine haizdir. O, Türk milletinin sinesinde bir hilal gibi parlayan kurtuluşun öncü ismidir. Türk milleti, hiçbir güce eğilmeyecek, vatan evlatlarının özündeki cevheri ortaya çıkartarak, şer odaklarının heveslerini kursaklarında bırakacaktır." 

“BU MEKTUP BİR SİYASET KRİZDİR”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Kanal İstanbul ile ilgili büyükelçilere yazdığı mektubu eleştiren Bahçeli, "Bu mektup bir siyaset krizdir. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Kılıçdaroğlu baştan ayağa Türkiye alerjisiyle yazılmış satırlarda ayan beyan jurnalcilik yapmaktadır. Mezkur bu zillet mektubunu okuduktan sonra Kılıçdaroğlu’nun şayet Türkiye’ye çekilmiş bir silah değilse biliniz ki esir edilmiş bir siyasetçi olduğuna kesin kanaat getirmiş durumdayım. CHP Genel Başkanı’nın yabancı sefirlere Türkiye’nin iç meselesi olan bir projeyle ilgili mektup yazıp casusluğa heves etmesi hangi aklın ürünü, kimin telkini, kimlerin tertibidir?" diye konuştu. 

Bahçeli, şunları söyledi:

"Sayın Kılıçdaroğlu ne hallere düştün? Seni ele geçiren, iradene pranga vuran kimdir? İtiraf et de yardım edip elinden tutalım, ihbar et ki düştüğün derin çukurdan seni çekip alalım. Türkiye’nin bir meselesini yabancı büyükelçilere nasıl bir mantıkla, hangi hakla şikayet edip yardım dileniyorsun? Ayrıca senin muhatabın büyükelçiler mi? Hiç mi gocunmadın, hiç mi utanmadın, hiç mi sıkılmadın? Derdin varsa gidersin millete düşüncelerini paylaşırsın, yabancı büyükelçilere ülkemizi, ülkemizdeki muazzam bir projeyi nasıl ispiyonlarsın? Ne hakla kötülersin? 18 Ekim bildirisinin anlaşıyor ki siyasi ayağı sensin çünkü süngü düşürmüş bir siyaset defosu, ona buna el açan mihnet ehlisin. Kılıçdaroğlu, demokrasiye kara çalmış, leke sürmüştür. Emperyalizmin Türkiye’deki sürgit kuluçkası olduğunu ispatlamıştır. CHP, milli iradeyle yollarını bir daha kavuşmamak üzere ayırmıştır. Yabancılardan medet uman bir siyaset acizliğinin Türkiye’nin geleceğinde olması artık imkansızdır.

CHP'ye gönül veren kardeşlerim ya Kılıçdaroğlu ve dar kadrosundan derhal kurtulacak ya da partilerinin siyaset çöplüğüne gitmesini hüzünle izleyeceklerdir. Kılıçdaroğlu, bir çuval inciri berbat etmiştir. Artık suyu ısınmış, miadı dolmuştur. Bu siyaset kofluğunun buram buram jurnal kokan mektubu gayrimillidir, gayriahlakidir, gayrimeşrudur, gayriciddidir, dahası millet ve demokrasi karşıtıdır. Zillet ittifakının dikişleri sökülmüş, yama tutmadığı ortaya çıkmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, tarihinden de mi ders ve ibret almadın? Nasıl bir hüsrandasın? Nasıl bir tüneldesin? Yabancı büyükelçilere mektup yazıp Türkiye’yi ve İstanbul’u şikayet etmen ipliğini pazara çıkarmıştır. İstanbul’un sorunlarını gidermek varken, misal olarak Türkiye’nin göz bebeği Kapalıçarşı esnafımızın ağırlaşan ulaşım ve otopark sorunlarının çözümü hususunda Büyükşehir Belediyesi üç maymunu oynarken, sen kime ne anlatmaya çalışıyorsun?"

“İP BAŞKANI, YAPTIĞINI BULACAK, ETTİĞİNİ ÇEKECEKTİR”

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, Bingöl'de bir şehit yakınına yönelik kullandığı ifadelere ilişkin  konuşan Bahçeli, "İP Başkanı, yaptığını bulacak, ettiğini çekecektir. Bu hayatın şaşmaz bir kuralıdır. Allah’tan niyazım, ne yaptılarsa aynısıyla karşılaşmalarıdır. Benim, İmralı canisiyle mektup arkadaşı olduğumu iddia eden İP Başkanı’na diyorum ki eğer bu iddianı ispat etmezsen müfterinin en önde gidenisin. Neyse bildiğin açıklamalısın, hangi mektupları gönderip aldığımızı paylaşmak mecburiyetindesin. Bakınız, şehidimizin bacısına küfür eden alçağa CHP’den en küçük itiraz, en küçük tepki gelmedi, gelemedi. Her konuda mikrofona koşan, çivi gördü mü eline çekiç alan yandan çarklı CHP sözcüleri size ne oldu, nereye kaçtınız, hangi masa altına saklandınız?" dedi.

Bahçeli, şöyle konuştu:

"Şehit hepimizin şehidi, şehit ailesi hepimizin ailesidir. Emanete hıyanet edenin ne imanı ne de insanlığı vardır. Ve bunlarla ilgili gereği mutlaka yapılmalıdır. Biz biliyoruz ki şehit vurulunca değil unutulunca, aziz hatırasına sövülünce ölür. MHP ve onun sevdalıları bize bugünleri bahşeden kahraman evlatlarını, onların babalarını, analarını, bacılarını, yetim yavrularını unutmayacaktır. Türk milleti yaşadıkça hepsinin aziz hatıraları sonsuza kadar kalplerimizde yaşayacaktır. Ben bu hissiyatla buradan bir kez daha milletimizin duygularını vurgulamak istiyorum. Şehitlerimizi unutmayacağız, hatıralarını ve mücadelelerini asla unutturmayacağız. Sorulacak hesaplarını da yarına bırakmayacağız.Türk milleti eşsiz sağduyusu ve metaneti ile yaşadığı ağır istismara ve tahriklere karşı sükunetini bugüne kadar korumasını bilmiştir. Bundan sonra da koruyacaktır. Biz milletimizle biriz, beraberiz, zira milletin ta kendisiyiz. Şehitlerimize, gazilerimize düşmanlık besleyenler ise Mehmetçikleri şehit ederek başkaldırmış isyan elebaşlarıyla; tüfeklerinden Türk kanı damlayan Balkan çetecileriyle; işlerimize karışan ve milletimize hakaret yağdıran zalimlerle; Orta Doğu’ya gözyaşı getiren Müslüman katilleriyle; çocuk, kadın, yaşlı demeden milletimize kan kusturan Kandil kadroları ve İmralı canisiyle bir ve aynıdır." (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim