İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, Lütfü Türkkan’ın hata yaptığını ifade ederek, “Karşısındaki, Genel Başkanı'na hem de kadın olan Genel Başkanı'na ağza alınmayacak küfürleri, hakaretleri etmiş ahlaksız bir adam da olsa koruma içgüdülerine, sinirlerine hakim olması gerekirdi. Siyasi deneyimi ve konumu bunu gerektirirdi. Ama maalesef olamadı ve hislerine yenik düştü. Elbette bu hatayı mazur görecek değiliz." dedi.

Akşener, “Onlar, hatalarında üste çıkmaya çalışır, başkalarını suçlarlar, biz, hatamız olduğunda sorumluluğunu alırız. Onlar, hatalarının üzerinde türlü yalanlarla tüy dikerler, biz hatalarımızı telafi ederiz. İşte tam da o nedenle onlar hatalarında boğulup, tıpış tıpış giderken, biz hatalarımızdan aldığımız derslerle her geçen gün büyüyoruz” dedi.

“PLANLI BİR PROVOKASYON SONUCUNDA TALİHSİZ BİR OLAY YAŞADIK”

TBMM Grup Toplantısı'nda partililerine seslenen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım'da hayatını kaybettiğini anımsatarak, “Atatürk, her görüşten, her kimlikten, her renkten vatandaşın minnetle, saygıyla, şükranla andığı bir lider” dedi.

"Milletimizin ayağına gitmemizden, memleketi karış karış dolaşmamızdan, vatandaşımıza kulak vermemizden, onların derdini bu kürsü de dahil olmak üzere her platformda dile getirmemizden rahatsızlar” ifadelerini kullanan Akşener, “Bunu iktidarları için en büyük tehlike olarak görüyorlar. Bu yüzden her tür çirkinliği, her türlü kötülüğü yapacaklar. Ama biz yolumuza devam edeceğiz." şeklinde partili arkadaşlarına uyarılarda bulunduğunu hatırlattı” diye konuştu.

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, Bingöl'de bir şehit yakınına yönelik kullandığı ifadelere ilişkin Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geçtiğimiz cuma AK Parti'nin, planlı bir provokasyonu sonucunda talihsiz bir olay yaşadık. Malı bulan mağribiler, cuma akşamından beri bu olay üzerinde tepindikçe tepiniyor. Normaldir, elbette yadırgamıyoruz. Rakibinizin milletvekili bir hata yapmışsa siz de elbette bunun üzerine yürüyeceksiniz. Evet, Lütfü Bey, bir hata yaptı. Karşısındaki, Genel Başkanı'na hem de kadın olan Genel Başkanı'na ağza alınmayacak küfürleri, hakaretleri etmiş. Ahlaksız bir adam da olsa koruma içgüdülerine, sinirlerine hakim olması gerekirdi. Siyasi deneyimi ve konumu bunu gerektirirdi. Ama maalesef olamadı ve hislerine yenik düştü. Elbette bu hatayı mazur görecek değiliz.

Yalnız, benim asıl dikkatimi çeken; bu olay vesilesiyle başta Sayın Erdoğan olmak üzere AK Parti mensuplarının gönüllerindeki şehit, şehit yakını ve hatta kadın hassasiyetini keşfetmeleri oldu. Hatta bu yeni keşfedilmiş hassasiyete kendilerini öyle bir kaptırdılar ki bu mağribilerin başı olan beyefendi, kısa ve orta dönemli bir hafıza kaybı yaşıyor olsa gerek, dün akşam kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda muhalefetten, STK'lere, kim varsa demediğini bırakmadı. Utanmadan işi kendi eliyle rafa kaldırdığı İstanbul Sözleşmesi'ne kadar getirdi. Hatta kantarın topuzunu kaçırıp Lütfü Bey'in kredi borcunu açıklayarak kanunları bile çiğnedi."

“ŞEHİDE 'KELLE' DİYEN ŞUURSUZLAR, BİZE AHKAM KESEMEZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı AK Partili siyasetçilerin açıklamalarından oluşan görüntü izleten Akşener, görüntülerin ardından şunları söyledi:

"İşte size, ahlak şövalyesi Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının; şehitlerimize olan saygısı, milletimize olan muhabbeti, kadınlara olan hassasiyeti. Gördüğünüz gibi neresinden tutsanız rezillik, terbiyesizlik, saygısızlık, derin bir kirlilikle karşı karşıyayız.”

“Ellerinde şehitlerin kanı olan teröristleri, devletin televizyonuna çıkarıp konuşturanlar, bize şehitler üzerinden ahkam kesemeyecek. Şehit ailelerine TOKİ'den ev verilsin teklifimizi elinin tersiyle itenler, bize ahkam kesemez. Tam da bu kürsüden şehitlerimizin yakınları konuşurken yayını kestirenler, bize ahkam kesemez. Şehide 'kelle' diyen şuursuzlar, bize ahkam kesemez. Gazi Serdar Öztürk'e, Ergenekon davasında hapis yatıranlar, şehidimizin annesi Pakize anayı yargılayanlar, bize hiç ahkam kesemez. Şehidimizin mezar taşını kıranlar bize ahkam kesemez. Çadır mahkemelerindeki utanmazlığa sessiz kalanların, 'teröristler rahatsız olmasın' diye bayrak indirenlerin, bize edecek tek kelime sözleri, bize verecek tek satır dersleri olamaz. Bu ülkede sürekli kadınlar öldürülürken, kılını kıpırdatmayanların, hele ki 'bir kereden bir şey olmazcılarla', 'O saatte dışarıda ne işi varmışçıların' bizim karşımızda kadınlardan dem vurmaya hakkı olamaz."

"LÜTFÜ BEY BİR HATA YAPTI"

Akşener, Lütfü Türkkan'ın bir hata yaptığını ancak kendisinin bu hata karşısında olgunluk göstererek, açık yüreklilikle özür dilediğini belirtti.

Türkkan'ın gereğini yaparak, grup başkanvekilliği görevinden istifa ettiğini hatırlatan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İmam Hatip Lisesi mezunu Erdoğan'a ve arkadaşlarına sormak isterim. İnsanlar hatadan, günahtan münezzeh değildir. Onun için hukukta hatayı anlayıp özür dilediğin zaman başka sonuç ortaya çıkar. Günah işlediğinizde, Allah tövbe kapısını açık tutmuştur. Tövbe ettiğinizde ve o günahı tekrarlamadığınızda sizin için mağfiret kapıları açıktır. İYİ Parti'yi İYİ Parti yapan, yapılan hata değil, hata karşısında gösterilen işte bu olgunluktur. Yüzsüzlüğün ve ikiyüzlülüğün hüküm sürdüğü AK Parti siyasetiyle bizim siyasetimizi ayıran da işte tam olarak budur. Onlar, hatalarında üste çıkmaya çalışır, başkalarını suçlarlar, biz, hatamız olduğunda sorumluluğunu alırız. Onlar, hatalarının üzerinde türlü yalanlarla tüy dikerler, biz hatalarımızı telafi ederiz. İşte tam da o nedenle onlar hatalarında boğulup, tıpış tıpış giderken, biz hatalarımızdan aldığımız derslerle her geçen gün büyüyoruz."

Akşener, "Haram-helal hesabı yaparken, bunlar hiç akıllarına gelmiyor. Ama mesele Sayın Erdoğan'ın iktidarını korumak olunca maşallah hepsi birden alim kesiliyor. Ama asıl mesele ne biliyor musunuz? Siyasette böyle tipler çıkabilir. Nitekim AK Parti'de bunlardan çok çıkıyor. Ama asıl mesele en baştakinin sessiz kalması, çıkıp da, 'siz ne yapıyorsunuz? Bu ne rezilliktir?' dememesidir." değerlendirmesinde bulundu. (Murat KARABULUT)

Editör: TE Bilisim