İlkokul yıllarında bir halı tamircisinin yanında mesleğine başlayan ve 50 yıldır mesleğini sürdüren Aydın Halıcılık Genel Koordinatörü ve Dokuma Eksperi Mehmet Aydın, Başkent  Ankara’da kendisine ulaştırılan ya da araştırmaları sonucunda elde ettiği antika halıları toplayarak yeniden tarihe kazandırıyor. Gazetemiz aracılığıyla çağrıda bulunan Aydın, Devletimiz bize görev versin tüm illerde halı tezgâhları kuralım, ülkemizden çok sayıda marka çıkaralım ve istihdama katkı sağlayalım” ifadelerini kullandı

Ankara’da 11 yaşından itibaren antika halı satışı ve tamiri yapan Aydın Halıcılık Genel Koordinatörü Mehmet Aydın, Türkiye’nin dört bir yanından getirdiği halıları müşterilerle buluşturmaya devam ediyor. Aydın, aynı zamanda asırlık halıların ve kilimlerin tamirini de yapıyor. Korona virüs salgınının işlerine olan yansımasını değerlendiren Aydın, “ Pandemiden dolayı halı müzayedesi  yapamıyoruz, salgın sona erdikten sonra müzayedeler düzenlemeye devam edeceğiz” dedi.

Aydın Halıcılık Genel Koordinatörü ve Dokuma Eksperi Mehmet Aydın, gazetemize açıklamalarda bulunarak şunları kaydetti.

 “Yaklaşık 50 yıldır bu işi yapıyorum.. İlkokulu bitirdikten sonra Ankara’ya geldiğimizde babam Bankacı Sokak’ta hali tamiri yapan bir ustanın yanına beni götürdü. Haftada 75 kuruş alıyordum. Kalfa olduğumda haftalık ücretim 2,5 lira olmuştu. Anlayacağınız  çocukluğumdan bu yana halı ve kilim tamiri yapmaktayım. Ayrıca 50 yıldır edindiğim tecrübelerim ile ücretsiz halı eksperliği yapıyorum.  

“ANKARA’DA BÜTÜN ANTİK HALILARIN SERGİLENEBİLDİĞİ BİR MÜZENİN OLMASINI OLDUKÇA ARZU EDERİZ”

“Ankara’da halı tamiri için büyük bir atölye yok. Böyle bir tamir atölyesi olsa yurt dışından halı gönderirler. Ekonomiye de katkı sağlanır. Halı tamiri deyip geçmemek lazım.  Devlet destekli tezgâh kurulmuş olsa aşağı yukarı 6 ayda halı tamir ustası yetişir. Ankara’da bütün antik halıların sergilenebildiği bir müzenin olmasını da oldukça arzu ederiz.

“PANDEMİDEN DOLAYI HALI MÜZAYEDESİ YAPAMIYORUZ”

 Dünya geneline hakim olan korona virüs salgınının işlerine olan yansımasını  değerlendiren Aydın “Üç ya da dört ay aralıklarla 81 ilimizden tarihi halıları topluyoruz. Tamire ihtiyacı olanların tamirini yapıyoruz ve ardından beğeniye sunuyoruz. Pandemiden dolayı halı müzayedesi  yapamıyoruz. İnşallah pandemi sona erdikten sonra müzayedeler düzenleyip halkımıza sunacağız.

“ESKİ VE ANTİKA HALILAR EŞİ BULUNMAYAN, TEKRAR ÜRETİLMESİ MÜMKÜN OLMAYAN DEĞERLERDİR”

Eski olan her halıyı antika olarak değerlendirmek yanlıştır. Eski bir halının antika olabilmesi için yaşı dışında birçok özelliğe sahip olması gerekir. Eski bir halının değerinde rol oynayan unsurlar; dokuma yılları, yöreleri, halının deseni, halıda kullanılan malzeme (boya vs.) halının yaşı, halının nadirliği, halının ölçüsü, halının durumu vs. özellikleri önemli etkenlerdendir. Halının yaşı, eski bir halıda aranan özelliklerin başında gelir. Elde dokunmuş halı ve kilimlerin tek olduğu unutulmamalıdır. Halının bir benzeri olsa da tamamen aynı olması mümkün değildir.

Eski ve antika halılar eşi bulunmayan, tekrar üretilmesi mümkün olmayan, her gün alınıp satılmayan, dolayısıyla da belli bir fiyatı olmayan değerlerdir. Bu bakımdan bu tip halıların değeri antika eşyalarda olduğu gibi görecelidir. Değer takdirinde bilgi, görgü ve tecrübenin de önemli bir payı vardır.”

“KİŞİ YA DA YÖREYE ÖZGÜ ŞEYLER DOKUMAYA DEĞER KATAR”

Halının bir değerinin olabilmesi için ticari olmaması lazım diyen Aydın, “Yani kendi çeyizine dokunmuş olması lazım. Genç kızların çeyizine dokuduğu halılar antikadır. Halının değerinin olabilmesi için vasfının olması lazım. 100 yıllık bir halının değeri olmayabilir. İnce olması ya da kalın olması değer katmayabilir. Ticari olmamasından kastım, halıyı dokuyanın kendi evine dokuması lazım. Bu tür halılardaki renk değişikliği, eğrilik değerini düşürmez değerine değer katar”

Örneğin; evine seccade dokuyacak bir kişi kendi kafasında olan figürleri yansıtır. Bu da o dokumayı daha özel kılar. Silifke yöresinde yörükler, akrep yukarı çıkmasın diye atkılarına kalın düğüm bırakır. Yine yörükler çadırda kaldıkları için has yünden “yatak halı” adını verdikleri kalın bir halı yaparlar. Bu halı hem sıcak tutar hem yatak işlevi görür. Bu gibi kişi ya da yöreye özgü şeyler dokumaya değer katar” diye konuştu.

“ZAMANINDA GENÇ KIZLAR AŞKLARINI HALI ÜZERİNE DOKUMUŞLAR”

"Öyle halılar var ki, genç kızlar aşklarını halı üzerine dokumuşlar. Örneğin bir Yörük kızı aşkını şimdiki gibi anlatamadığından bunu halı üzerinde anlatmış. Mesela Orta Asya'dan Anadolu'ya göç var. Halı üzerindeki figürlerle o göç yolunu anlatmışlar."

“ÜLKEMİZDEN ÇOK SAYIDA MARKA ÇIKARALIM”

Ülke ekonomisine katkı sağlamak için Türkiye’de 81 ilde halı tezgâhları kurmak istediğini ifade eden Aydın, “Devletimiz bize görev versin tüm illerde halı tezgâhları kuralım. Ülkemizden çok sayıda marka çıkaralım ve istihdama katkı sağlayalım. Dokuma kültürümüz çok zengin. Hereke halısı çok meşhur ama ülkemizde dokunmuyor. Uzak doğuda Nepal’de Çin’de dokunuyor. Biz bunları gördükçe üzülüyoruz. Halı dokuma tezgahlarının olması da çok önemli. Mesela Ankara’da ayrıyeten eksperler yetişebilir.  Unutulmamalıdır, dokuma bir sanattır, bir kültürdür ve kuşaktan kuşağa aktarılması gerekir.”

“UMARIM 2021’DE KORONA VİRÜS SALGINI SON BULUR”

 Son olarak gazetemiz okurlarının yeni yılını kutlayan Aydın Halıcılık Genel Koordinatörü ve Dokuma Eksperi Mehmet Aydın,  “ 2020 yılına yaşanan korona virüs salgını damgasını etkiledi hepimizi oldukça olumsuz etkiledi. Yeni yıla girmiş bulunmaktayız 2021’den dünya ve memleketimiz için sağlık sıhhat bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)