HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, düzenlediği basın açıklamasında, toplumdaki bütün sorunların çözümünün sadece tek bir cinsiyete terk edilemeyeceğini ve kadına yönelik şiddette ayrımcılık, dışlayıcılık gibi konuların da sadece kadınların sorunu olmadığını söyledi.

  Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Arslan, HAK-İŞ Genel Merkezinde "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" çerçevesinde basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasına Arslan'ın yanı sıra HAK-İŞ Kadın Komite Başkanı Fatma Zengin ve HAK-İŞ Kadın Komite üyeleri katıldı. HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, toplumdaki bütün sorunların çözümünün tek bir cinsiyete terk edilemeyeceğini ve kadına yönelik şiddette ayrımcılık, dışlayıcılık gibi konuların da sadece kadınların sorunu olmadığını belirterek, “Hep birlikte bu sorunla mücadele etmemiz gerekiyor. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) iş yerlerinde şiddet ve tacizle mücadele sözleşmesinin konfederasyonun da içinde bulunduğu bir yapı tarafından kabul edilmesi ve daha sonra da 18 ülke tarafından onaylanmış olması bizim için yeni bir umut ışığıdır. Sözleşmenin kabul edilmesinden itibaren HAK-İŞ olarak C190 sayılı sözleşmenin hayata geçirilmesi için öncelikli olarak hükümetimiz ve meclis tarafından onaylanmasını bekliyoruz” diye konuştu. C190 sayılı İLO Şiddet ve Taciz Sözleşmesi'nin HAK-İŞ Konfederasyonu için önemine dikkati çeken Arslan, “C190 sayılı sözleşmeyi, hukukçularımızla toplu sözleşme hükümlerine dönüştürme çalışmasını başlattık. C190 sayılı sözleşmenin Türkiye'de imzalanması, onaylanması, bizim toplu sözleşmelere bu hükümleri ayrıntılı bir şekilde koymamız yetmiyor. Bu bir zihniyet meselesi. Maalesef kadına yönelik şiddette bir zihniyetin sonucu, bunun eğitimle, bir kısım inançlarla, farklı bölgelerin insanı olmakla alakası yok” ifadelerini kullandı. “Kadın cinayetlerine karşı dur” HAK-İŞ Kadın Komite Başkanı Fatma Zengin ise emeğin gücü olarak, şiddete karşı ‘dur' demek için burada toplandıklarını söyleyerek, "Şiddetle mücadelede duyarlılığımızı ve kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyarak, kadın cinayetlerine, şiddete, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa ve güvencesizliğe karşı 'dur' diyoruz" dedi. “İnsan hakları ihlali olarak değerlendiriyoruz” Şiddetin hem dünyada hem de Türkiye'de önemli bir toplumsal sorun olduğundan bahseden Zengin, “Vicdanları kanatan kadına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak değerlendiriyor, kabul edilemez buluyoruz” diye konuştu. “206 kadın öldürüldü” 2019'da 336, 2020'de 268, 2021'de 307, 2022 yılının ilk on ayında ise 206 kadının öldürüldüğü bilgisini veren Zengin, öldürülen Başak Cengiz, Münevver Karabulut, Özgecan Arslan, Emine Bulut, Pınar Gültekin, Ceren Özdemir'in isimlerini anarak, “Bir kişi ölür, bin kişinin hayalleri toprağa gömülür” şeklinde konuştu. “Hiç kimseyi kurban vermek istemiyoruz” Artık tacize, şiddete, cinayete kurban vermek istemediklerini dile getiren Zengin, “Her can bir insan kaybı, bir aileyi yok ediyor. Evlatlarımızın bugününü ve geleceğini karartıyor” ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilisim