Tarihte bugün, Anadolu kadın portreleriyle tanınan “Anadolu Kadınının Ressamı” Nuri Iyem’in ölüm yıl dönümü. Eserleriyle kalıcı izler bırakmış olan Türk resim sanatının önemli ustalarından biri olan Iyem’i yakından tanımak için bugünkü köşeyi ona ayırmak istedim. Bulgaristan’dan göç etmiş bir ailenin çocuğu Nuri Iyem. 1915’te İstanbul’da hayata gelir.

Resim çizmeye olan ilgisi küçük yaşlarda kömür kalemlerle yaptığı çizimlerle başlar. Bu heyecanını şöyle anlatır: Mardin’de ilkokuldaydım. Bir tatil günü evde renkli kalemlerle resim yapıyordum. O zamanlar kullandığımız renkli kalemler kalitesiz olduklarından uçları hemen kırılıyordu. Külüstür bir çakı ile kırılan uçları açmak için uğraşıyordum. İşte, tam bu sırada duvara gömülü dolap içinde bir kutuda duran babamın usturaları geldi, aklıma. Usturalarla, renkli uçları kırılıveren kalemleri daha kolay yontabiliyordum. Yontabiliyordum ama usturaların o keskin ağızları da çabucak kırılıyordu. Resim yaptıktan sonra usturaları kutuya koyup dolaba kaldırdım. Babam dolabın kapısın açmış, elinde usturalarla önünde durmuş ve beni çağırıyordu. Yanına gittiğimde hiçbir şey söylemeden tokatları indirmeye başladı. Olayı olduğu gibi anlattım ama babamın usturalarını kullanarak yaptığım resme ne oldu şimdi hatırlamıyorum. Ama resim yapmak, öylesine heyecan ve keyif verici bir şeydi işte. 

Pertevniyal Lisesi’ndeyken resim tutkusu onu Akademi’ye yönlendirir. Dönemin büyük ressamları Nazmi Ziya, Hikmet Onat, Levy gibi isimlerden dersler alır. Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Sanat Tarihi ve Estetik derslerini alır. Tanpınar’dan çok etkilenir, ilerleyen zamanlarda yakın dost olurlar. 

Toplumsal gerçekçi bir sanat çizgisi belirleyen Nuri Iyem, arkadaşlarıyla birlikte Yeniler-Liman Grubu’nu kurar. “Liman Kenti İstanbul” konulu ilk sergisini Beyoğlu Matbuat Umum Müdürlüğü binasında açarlar. ‘Yeniler’ in ikinci sergilerinin teması “kadın”dır. Bu sergi de Beyoğlu Matbuat Umum Müdürlüğü’nde açılır. Bu grup yani ‘Yeniler’, Türk resim tarihinde ilk kez Toplumcu Gerçekçi resmi savunan temalarıyla öne çıkarlar. ‘Yeniler’ 1951’de dağılır. Bunun üzerine Iyem, Türk Ressamları Derneği’ne katılarak sergilerini burada açmaya başlar. 

Sanatının bir döneminde güzel, utangaç, melankolik yüzlerle hem ölen ablasının hayalini hem de çalışan, emekçi ve göçebe kadınları sembolize edem Iyem, son yıllarında ise nü ve portre resimlere ağırlık verir. 1965’e kadar figüratif olmayan çalışmalarını sürdürür. Bu yıllardan sonra daha somut çalışmalara yönelir ve göç eden, gecekondu hayatı yaşayanlara, geç kadınların portrelerine yönelir.  Sanat hayatı boyunca çeşitli ödüllere layık görülür. 18 Haziran 2005 tarihinde Ulus’ta 90 yalında hayata veda eder.