Haber: Kadir GÜRHAN Esnaf ve sanatkârların, gençlik ve spor faaliyetlerini yürütmek için kurduğu Kepenk Spor Kulübü Derneği, salgın sonrası esnaflara moral olmak için yürüttüğü ‘Esnafa Moral’ isimli projenin sonuçlarını raporlaştırarak kamuoyuyla paylaştı. Tam adı 'Spor, Kültür, Sanatla Esnafa Moral' olan proje kapsamında birçok esnafla bir araya gelindi ve pandemi boyunca esnafın yaşadığı sıkıntılar ele alındı. 8 farklı ilden toplam 64 esnaf ile görüşerek hazırlanan raporda, “Salgın nedeniyle bir taraftan kapanmalar yaşanırken diğer taraftan iş yerini devretmeye çalışan ya da bunu düşünen sayısı her gün artıyor. Bazı iş kollarının kaybolmak durumunda olduğu, bazı mesleklerin yok olmaya başladığı günümüzde halen eski alışkanlıkları devam ettirmek de bir başka sıkıntı kaynağı. Ayrıca yatırım ortamının de yeni müteşebbisler için uygun olmadığı görülüyor” konularına dikkat çekildi. Raporda, hafta içi ve hafta sonu uygulanan kısıtlamaların bazı işletmelerin gelirlerini tamamen ortadan kaldırdığı ve bu durumun, normalleşme döneminde bile finansal güçlükleri aşamayan işletmelerde yeni sıkıntılar doğurduğuna da vurgu yapıldı. Geniş araştırmalar sonucu açıklanan raporun sonuç başlıkları şu şekilde sıralandı: “DESTEK, HİBE, YAPILANDIRMA, KREDİ GİBİ UYGULANAN PANSUMAN TEDBİRLER YETERSİZ” ESDER (Esnaf ve Sanatkarlar Derneği) olarak yaptığımız incelemeler gösteriyor ki; esnafa sağlanan kira desteği ve ertelemeler gibi kısmı destekler sürdürülebilirliğine katkı vermedi. Covid-19 sürecinin başladığı Mart 2020 tarihinden bugüne esnafın çoğunluğunun faaliyetleri durduruldu ya da kısıtlandı. Hafta içi ve hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları bazı işletmelerin gelirlerini tamamen ortadan kaldırdı. Bu durum, normalleşme döneminde bile finansal güçlükleri aşamayan işletmelerde yeni sıkıntılar doğurdu. Müşteri ve satışlarda tarihi dip seviyeleri gören birçok esnaf kepenk indirdi. Bu açıdan 2020 ve 2021 yılları kayıp dönem olmuştur. Pandemi sürecinde sağlık, kargo gibi bazı mal ve hizmetlere olan talep artsa da gıda ve temizlik sektörü dışında kalan esnaf çok zor durumda kaldı. Ülkemizde hane halkının gelirinin azalması esnafın kazancını doğrudan etkilemektedir. 4-5 milyon olarak seyreden işsizler ordusunun 8 milyona çıkması ve artan enflasyon gelecek beklentilerini de olumsuz  etkiliyor. Esnafa, destek, hibe, kdv indirimi, yapılandırma, kredi vb. uygulanan pansuman tedbirler yetersizdir, bu yaşanan mağduriyetleri gidermez. Borçların ertelenmesi de sorunu çözmez hatta katlandırır. Ödenemeyen veya ertelenen senetler, çekler, krediler şimdi esnafı zorlamaktadır. Bu sadece bir ödeme zorluğu olarak değil, aile yapısını da etkileyecek hatta son zamanlarda sıkça görülen psikolojik sorunları derinleştirmiştir. “HİÇ KİMSE HALİNDEN MEMNUN DEĞİL” Salgında oluşan ekonomik hasarı saptayabilmek için esnaf ile yüz yüze görüşülerek hazırlanan anketler esnafın süreçten nasıl etkilendiği, faaliyetlerinde ne gibi değişikliklere gittiği, istihdam, sermaye ve iş kayıpları başta olmak üzere pek çok sorunun cevabını verilerle yanıtlıyor. Anket sonuçları, beklendiği gibi, tedirgin edici. Hiç kimse halinden memnun değil. Gelecek ise daha da belirsiz. Ayakkabıcılar, büfe/kantinciler, şoförler,  kırtasiyeciler, dökümcüler gibi farklı meslek kollarında bu durum daha net bir şekilde gözleniyor. Paradan para kazanma hız kazandıkça alın teri hakkını alamamaktadır. Diğer taraftan döviz kurundaki oynaklık ve hane halkı gelirlerindeki azalma kırılganlığı artırmaktadır. Pandeminin sona erip kısıtlamaların bitirilmesiyle halkımızın normal alışveriş alışkanlıklarına dönmesi ile kısmı bir iyileşme yaşansa da esnafın sürdürülebilir bir kazanç ve istihdam üreten bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Esnafımızı pandemi şartlarında hizmetlerini sürdürülebilir konuma getirmek, esnaf sanatkâra ihtiyaç duydukları alanlarda eğitimle güçlendirmek ve yeni gelişmelere adapte etmek gerekiyor. PANDEMİDEN EN ÇOK HİZMET SEKTÖRÜ ETKİLENDİ Hizmet sektörü pandemiden en çok etkilenen sektörlerden olmuştur. Pandeminin sona erip kısıtlamaların bitirilmesiyle halkımızın normal alışveriş alışkanlıklarına dönmesi ile kısmı bir iyileşme yaşansa da esnafın sürdürülebilir bir kazanç ve istihdam üreten bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Esnafımızı pandemi şartlarında hizmetlerini sürdürülebilir konuma getirmek, esnaf sanatkâra ihtiyaç duydukları alanlarda eğitimle güçlendirmek ve yeni gelişmelere adapte etmek gerekiyor. “ESNAFIN ESKİ İŞLERİNİ YAKALAYABİLME UMUDU YOK” Esnaf 2018 Brunson krizi sonrası pandemi ve döviz kuru oynaklığı ile son 3 yılını kayıpla bitirdi. Üstelik eski işlerini yakalayabilmeleri konusunda umutları yok. Ötelenen borç ya da kredilerinin vadeleri yaklaştı. Dolayısıyla istediği işleri halen yapamayan, para kazanamayan Esnaf ve KOBİ’ler Türkiye’nin büyüme hikâyesinin ana omurgası olmaktan uzaklaşıyor. Bu noktada KOBİ’lerin büyümesi ya verimlilik artışı yoluyla, ya istihdam artışı, ya da her ikisinin karışımı biçimde olmalıdır. Diğer yandan “küçük olsun benim olsun”dönemi bittiği için katma değerli ürün ve hizmetlere yönelmek gerekiyor. Ülkemizdeki temel risk alanları olarak; büyüyen bütçe açığıyla birlikte mali disiplinin zayıflaması, yüksek borçlanma ihtiyacı, döviz rezervlerindeki açıklanamayan kayıp, cari açıktaki ve bunun finansmanındaki sıkıntıların devam etmesi, güven duygusunda yaşanan erozyonla beraber risk algısının ve CDS risk priminin artması, dolarizasyonun devam etmesi, yüksek işsizlik ile enflasyon, dış ilişkilerdeki gerilimlerin sürmesi, hukuk sistemindeki aksaklıklar, kamu idaresindeki kurumsal yapıda yaşanan sıkıntılar ön plana çıkıyor. Tüm bunlar ekonomide kırılganlığı artırmakta, risk alma ve yatırım yapma iştahını azaltmaktadır. Bunun en çarpıcı sonuçlardan biri de esnafın geleceğini görememesidir. “TÜM SORUNLARA RAĞMEN E-TİCARET SATIŞINDA ARTIŞ GÖRÜLMEKTEDİR” Yaşanan tüm sorunlara rağmen e-ticaret üzerinden satış yapan esnafların işlerinde artış görülmektedir. Salgın öncesi hiç internet üzerinden alışveriş yapmayan kişilerin dahi ilk kez sanal alışveriş yapmaları, fiziki dükkân kapatan esnafa karşı sanal mağaza açan esnaftaki  artış bunu göstermektedir. Raporun oluşturulmasında 8 farklı ilden toplam 64 esnaf Kırşehir Ahi Evran kampında toplanılmıştır. Düzenlenen kampta esnaflar arası futbol turnuvası, mini konser, şed kuşatma tiyatrosu gibi faaliyetler düzenlenerek esnaflarımıza moral verilmiştir. Kamp sonunda esnaflarımızdan 2021 yılında devam eden salgın nedeniyle yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri yazdırılmıştır. Yazılan bu görüşler analiz edilmiş ve raporumuzu oluştururken faydalanılmıştır. ESNAFA POZİTİF AYRIMCILIK UYGULANARAK DESTEKLENMELİDİR Ülke olarak üretim ekonomisine geçilerek halkın alım gücü artırılarak esnafın işlerinin hareketlendirilmesi önem arz emektedir. Katma değerli ürün üretimiyle halkın her kesiminin refah seviyesinin yükselmesi sağlanmalıdır. Esnafımızın faizli kredilere mecbur  bırakılmadan gerekli desteklerin verilmelidir. Ayrıca esnafın sırtında ağır yük olan vergi ve SGK primlerinin azaltılmasıyla derin bir nefes alması sağlanmalıdır. Vergiler kazanca göre ayarlanmalı, vergi oranları ciro üzerinden alınmalıdır Adaleti  ancak böyle sağlayabilir ve kayıt dışılık önlenebilir. Yüksek kiralar ve yüksek stopaj yine kayıt dışılığı artırmaktadır. Vergi, kira, elektrik, doğalgaz, su gibi temel maliyetler hem pahalılığı, hem kayıt dışılığı, ister istemez ucuz işçiliği doğurarak maalesef geleceği çıkmaz, aşılmaz bir sona doğru getirmektedir. Bu açıdan esnafımıza pozitif ayrımcılık yapılarak  daha fazla üretmesi desteklenmelidir. Esnaf ve KOBİ’ler önünü görmek, hesap yapabilmek istemektedir. Esnafımızın  toparlanması, üretime başlaması, eleman çalıştırması ve pazarlama ihtiyacının çözülmesi  elzemdir. Özellikle bu nokta devletimize ve sivil toplum kuruluşlarımıza büyük görev  düşmektedir. Her sektör için Acil Eylem Planları uygulanmalı, bu planlar uygulanırken  STK’lar aktif rol almalıdır. Borç içinde olan esnafa çalışma imkânı sağlanmalıdır. Devlet  bütçesi içerisinde esnafa daha fazla destek sağlanmalıdır. VERESİYE DÜŞTÜ KART KULLANIMI ARTTI Raporun çarpıcı sayısal verileri ise şu şekilde sıralandı: Salgın sürecinde esnafın işi % 83 oranında düştü. Veresiye düştü kart kullanımı arttı. % 26 oranında istihdam kaybı yaşandı. % 71’i kiracı iken, kredilerden yararlanma oranları % 38’i geçemedi. Normalleşme sürecinde esnafın sadece % 23’ü eski iş potansiyelini yakalayabildi. Mahalle esnafı diye tabir edilen işletmelerde borçluluk oranı % 65 olarak gerçekleşti. Borcum var diyen esnafın % 30’u hem bireysel hem ticari kredi borcu var. Büyük kesim, salgının sürmesi ve ikinci dalga ihtimalinin güçlenmesi nedeniyle tekrar faaliyetinin sınırlanması veya durdurulması korkusu yaşıyor. 2021 yılı kapanma tarihleri 29 Nisan – 17 Mayıs tarihleri arasında olmuş, Normalleşmeye ise 1 Haziran tarihinden itibaren başlanmıştır. Sangın döneminde e ticaret alış verişlerinin %25 ‘i ilk defa online alış veriş yapanlar oluşturdu. Sangının başladığı dönemden itibaren e ticaret hacmi 2020 yılında % 25, 2021 yılında % 50 artış sağlandı.
Editör: TE Bilisim