Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğrencilerinin katılımıyla 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla "Asrın Felaketinde Tıbbiyeli Olmak" konulu program düzenlendi. Program, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehitler, hayatını kaybetmiş devlet insanlarına saygı duruşu, İstiklal Marşı okunması ve ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti sonrasında başladı.

"Depremler toplumumuzda derin bir yara bırakmıştır"
Meydana gelen depremler nedeniyle yaşanılan kayıpların, toplumda derin bir yara bıraktığını ifade eden YÖK Başkanı Özvar, "7'den 70'e tüm halkımızın depremden etkilenenleri desteklemek için nasıl bir araya geldiğini, karşılaşılan tüm zorluklara rağmen ne kadar kararlı ve güçlü olduğunu gördük. Bu yarayı iyileştirmek için hep birlikte çalışmak bizlerin görevidir. Bizler de YÖK olarak yaraları sarmak ve depremin etkilerini azaltmak için muazzam bir gayret içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim" dedi.

"YÖK kurumlarımız bölgede önemli rol üstlenmiştir"
YÖK kurumlarının depremzedeler için bölgede önemli rol üstlendiğini aktaran Prof. Dr. Özvar, "Bu zor günleri, devletimiz ve milletimiz ile el ele vererek birlik, beraberlik ve dayanışma içinde bırakacağımıza yürekten inanıyorum. 6 Şubat'ta yaşanan bu büyük felaketin 11 ili kapsayan geniş bir coğrafyada gerçekleşmiş olması bu illerimizdeki tüm toplumsal ve kurumsal işleyişi de sekteye uğratmıştır. YÖK kurumlarımız gerek bölgede depremzedeler için fiziki imkan oluşturması, gerekse akademisyeninden öğrencisine kadar alanda gönüllü faaliyetler yürütmesiyle önemli bir rol üstlenmiştir" şeklinde konuştu.

"21 öğrencimiz depremde şehit oldu"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ise, "450 sağlık çalışanı deprem felaketinde şehit oldu. 21 öğrencimiz de deprem sebebiyle hayatını kaybetti, şehit oldu. Bu deprem vesilesiyle çok büyük üzüntü içerisindeyiz, dolayısıyla bu töreni kutlama değil bir anma gibi yapalım istedik. Sade bir özellik arz etsin istedik" diye konuştu.

"Depremde babamı, annemi ve kız kardeşimi kaybettim"
Depremde ailesini kaybeden öğrenci Kübra Tımarcıoğlu, "6 Şubat depreminden 15 gün öncesine kadar Kahramanmaraş'ta çalışıyordum. 6 Şubat depreminde annemi, babamı ve kız kardeşimi kaybettim. Bu süreçte hem bir evlat olmak hem de hemşire olmaya kısaca değineceğim. Depremi yoğun bir şekilde Şanlıurfa’da hissettikten sonra ailemi aradım. Maalesef ulaşamadım ve bu süreçte nasıl ilerleyebilirim diye düşünürken iş arkadaşlarımdan yardım istemek amacıyla onları aradım ve sonrasında onlar yardım çağrısı yapmak adına birçok kuruluşu aradılar. Ben de sosyal medya üzerinden iyi olduğuma dair bilgiler verdim. Ardından iş arkadaşımla birlikte Kahramanmaraş’a ulaştım ve vardığımda 2’nci büyük deprem meydana geldi. Bu depremde ailemin enkazının üzerine bir kısım enkaz daha düştü" dedi.

İHA

Editör: Nisa K.