Yıllar önce beyninde oluşan anevrizma sonucu vücudunun sağ tarafına inme inen Nihan Yılmaz, sanata tutunarak hobi olarak başladığı işini yaşam amacı haline getirdi. Para kazanmak açıkçası umurumda değil diyen Yılmaz “Odaklandığım bir işim var ve bu iş beni psikolojik olarak çok rahatlatıyor. İşimi büyük bir keyifle icra ediyorum ,hayattan kopmamak için mutlaka bir işle uğraşın “ifadesini kullandı.
Gazi Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu olan 42 yaşındaki Nihan Yılmaz,  tekrardan aynı üniversitede yüksek lisans yapmaya başladığı sırada beyninde oluşan anevrizma nedeniyle vücudunun sağ tarafı felç oluyor. O zamanlar 23 yaşında olan ve rahatsızlığı sebebiyle master eğitimini yarıda bırakıp uzun bir tedavi sürecine başlayan Yılmaz “ Zorlu bir süreç geçirmeme rağmen yaşama tutkumu hiç kaybetmedim. Benim sağ tarafım felçli ama her şeyi yapabilirim. Örneğin herhangi bir işi biri bir saatte yapabilirken ben iki saatte yaparım ama sonuç olarak yapmış olurum. Asla vazgeçmeyin, hep umut vardır” şeklinde konuştu.
Gazetemiz okurlarına taş boyama sanatına olan tutkusunu aktaran Nihan Yılmaz şunları kaydetti:
“ 23 yaşında beynimde baloncuk oluştuğu için ameliyat oldum.. Operasyon sonrasında fizik tedavi,konuşma terapisi gördüm. Vücudumun sağ tarafı felçli.Çok zor zamanlar geçirdim.5- 6 yıl sonra internette gezinirken taşın üzerine resmedilmiş bir baykuş gördüm.Gördüğüm taş o kadar hoşuma gitti ki yapabilir miyim yapamaz mıyım diye saatlerce düşündüm. Daha önce hiç deneyimim olmamasına rağmen gayet güzel bir iş çıktı ortaya. Felç geçirdikten sonra hayatım çok zorlu bir sürece girdi çünkü sağ kolumu kullanamıyordum ve uzun bir süre konuşamadım. Fizik tedavi sonrasında ayağa kalktım. Eğitim hayatım yarıda kaldı, hayatımın tüm günü evde geçiyor ve işte de çalışmıyordum. Çok sıkıldığım bir dönem kurs aramaya başladım. Sosyal medyadan taş boyama kursunu gördüm ve kayıt oldum. 6 ay taş boyama kursuna gittim. Ve böylelikle benim hikâyem başladı.”


BENİMKİSİ BİR AZİM ÖRNEĞİ…
Hastalanmadan önce sol kolunu hiç kullanmadığını belirten Yılmaz, taşların üzerine resim çizmenin kendisi için ilk zamanlar oldukça zor bir süreç olduğunu aktararak “Sağ kolumu kullanamadığım için mecburen sol kolumla çizim yapmaya başladım. Sürekli sol kolumla çizim yaptım. Deneme – yanılma yöntemiyle kendimi geliştirdim. Yavaş yavaş yapabildim. Ama asla pes etmedim, çizimleri yapana kadar gece- gündüz uğraştım. Benimkisi bir azim örneği…  Aslında insan isteğinde her şeyi yapabilir. Evet, benim bir kolum şu an kısıtlı ve diğer kolumu geliştirene kadar çok zor bir süreçten geçtim ama dediğim gibi yılmadım ve asla pes etmedim” dedi.


“TEK ELİYLE TAŞLARI SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜYOR “
Sağ kolunu kullanamamasına rağmen taşları sanat eserine dönüştüren, deyim yerindeyse ekmeğini taştan çıkartan Yılmaz,  geçimini bu işten sağlıyor. Hobisini mesleğe dönüştürdüğünü dile getiren Yılmaz, “Evde sürekli taş boyamaya başlamıştım. Boyadığım taşları sonra çevreme hediye ettim.  Çevremdekilerden çok güzel tepkiler aldım.  Sonra hobim işime dönüştü. Ekmek param oldu. mesleğim oldu.” İfadesini kullandı.
“ İŞİMİ BÜYÜK BİR KEYİFLE İCRA EDİYORUM”
Resim yaparak stres attığını söyleyen Yılmaz, yaptığı ürünleri sosyal medya hesaplarından paylaşıyor ve talep üzerine hazırladığı ürünlerden gelir elde ediyor. Yılmaz,  insanlardan olumlu geri dönüşler aldığını ve bunun kendisini oldukça mutlu ettiğini dile getirerek ‘’ Yaptığım çalışmaların beğenilmesi beni daha da motive ediyor.. Özellikle resim yapmak bana çok iyi geliyor…Acayip huzur buldum. Para kazanmak açıkçası umurumda değil. Odaklandığım bir işim var ve bu iş beni psikolojik olarak çok rahatlatıyor. İşimi büyük bir keyifle icra ediyorum, seviyorum” dedi.


“RUHUMA İLAÇ GİBİ GELİYOR”
Her insanın mutlaka bir hobisi olması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Bir işle uğraşmak, ortaya yeni bir şeyler koymak insanın psikolojisine çok iyi geliyor. Hayattan kopmamak için bir işle uğraşmalısınız.Yaptığım bu iş gerçekten benim ruhuma ilaç gibi geliyor’’ açıklamasında bulundu. 
“PANDEMİ ÜRETKENLİĞİMİ ARTIRDI”
Evinin bir odasını atölyeye dönüştürdüğü dile getiren Yılmaz, “Pandemi sürecinde üretime odaklandım. Benim için salgın süreci daha çok ürettiğim bir dönem oldu, keyif aldım, kendime çok zaman ayırdım. Kısacası zamanımın tümünü taş boyayarak geçiriyordum” şeklinde konuştu.
8-9 Temmuz’da Bilkent Center’da festivalde bulunacağını hatırlatan Yılmaz, sizin aracılığınızla okurlarınıza seslenmek isterim.. Bizleri yalnız bırakmazsanız çok seviniriz.Benim sağ tarafım felçli ama her şeyi yapabilirim.Örneğin herhangi bir işi biri bir saatte yapabilirken ben iki saatte yaparım ama sonuç olarak yapmış olurum.Asla vazgeçmeyin, hep umut vardır.Hayata sıkı sıkı tutunun diyerek konuşmasını noktaladı.
TAŞ BOYAMA SANATININ İNCELİKLERİ
“Taş sanatı çalışabilmek için istediğiniz büyüklükte ve renkte taş seçmelisiniz.
Taşların yüzeyinin pürüzsüz ve mat olması çalışma açısından oldukça önemli.Boyayı tutabilmesi için mat bir yüzeye ihtiyaç var. Taşları topladıktan sonra boyamadan evvel yıkamak, temizlemek gerekiyor. Daha sonra taşların kurumasını bekleyin. Kalemle taşın üzerine istediğiniz objeyi çizin. 
Küçük taşları boyamak ve dekoratif süsler yapmak için, akrilik boya, guaj boya, keçeli kalem, yağlı boya, hatta sulu boya kullanabilirsiniz.
Tas boyarken, taşın tamamını boyamayın. Önce bir yüzü boyayın kuruduktan sonra diğer kısmı boyayın ki; kurumaya bıraktığınızda alt tarafta kalan yaş boya deforme olmasın.
Taşı boyarken sağlam bir yere sabitleyin ve koyduğunuz Yerde oynamadığına emin olun.
Birden fazla kat boya yapılacaksa katlar arası en az 2-3 saat bekleyin. “
(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)