Yangınların çıktığı ilk günlerde terör ihtimali üzerinde çok duruldu. Çünkü halk, bu kadar büyük bir yangını hiç görmemişti. Dolayısıyla nasıl hazırlanılır nasıl önlem alınır veya yangın sırasında ne yapılır bilmiyordu. İklim konusunda art arda uzmanlar tarafından açıklamalar yapıldı. İklim değişikliğinin sonucunda ısınan hava, kuruyan toprak ve az yağan yağışlar orman yangınlarını tetikliyor denildi. Üstelik bir bölgede çıkan yangın havayı ısıttığı için yangına elverişli bölgelerde de kıvılcıma sebep oluyor. 

Uzmanların bir diğer görüşüne göre bu yangınların devamı gelecek. Çünkü Türkiye’de ciddi anlamda kuraklığın varlığından söz ediyorlar. Bu yangınların önlem alınsa dahi bu kadar yayılım gösterebileceği de bir gerçek. Ancak eğer yangınlar için yeterli kaynak ayrılmış olsaydı en azından vefat eden insanlar şu an yaşıyor olurdu ve birçok canlının hayatı kurtulurdu. Bu nasıl yapılabilirdi? Meteorolojinin bölgesel olarak yapacağı ısınan havadan kaynaklanabilecek yangın uyarıları bölge halkını uyarmaya tedbir alınmasına yarardı. Bu tahminlere göre de yangın çıkma ihtimalinin yüksek olduğu bölgelerde sulama çalışmaları yapılır toprak sürekli olarak nemlendirilirdi. Yine de yangının önüne geçilemese de bölgede yaşayan halk bilgilendirilirdi. 

Şimdi ise halk seferber olmuş durumda önce canlarını sonra canlılarını korumak için çabalıyor ama ne kadar yeterli oluyor…  Havadan desteğin yetersiz olması rüzgârın da etkisiyle yangının daha da yayılmasına sebep oluyor. Daha fazla uçak gerekiyor, daha çok destek gerekiyor. Yoksa bu yangınların sonu zor gelecek üstelik ne kadar devam edeceğini de kestirmek çok güç. Ya dünyadan yardım istenmeye devam edilmeli ya da kullanılmayan uçaklar kullanılabilir durumdaysa bir an önce sahaya çıkarılmalıdır. Çünkü bu zarar hepimize hatta dünyaya mal oluyor…

Editör: TE Bilisim