Özel Haber: Türkan Çatal Yıldız

Yaklaşık 3 ay süren yaz tatilinin ardından 2022-2023 eğitim öğretim yılı başladı. Yıllık enflasyonun yüzde 80 düzeyinde gerçekleşmesi ise birçok okul araç gerecinin neredeyse yüzde 300 zamlanmasına neden oldu. Yeni eğitim öğretim döneminde velilerin çocuk beslenmesini hazırlamakta dahi zorluk çekeceklerini ifade eden Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği Enver Önder, veliler için zor bir kış olacağını belirtti.

Kendisi de eğitimci olan Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği Enver Önder ile velilerin yeni eğitim öğretim dönemine hazırlanırken yaşadığı sorunları konuştuk. En az 5 seçenek üzerinde durmadan, karşılaştırma yapmadan velilerin alışveriş yapacak gücü kalmadığına değinen Önder, “Veliler okul öncesi alışverişte acaba hangisini ucuza alırım diyerek tezgah tezgah dolaştılar” dedi. 

“VELİLER TEZGAH TEZGAH GEZDİ”

Yeni eğitim öğretiminde velilerin okul alışverişi yaparken yaşadıklarına ilişkin konuşan Önder, “Bize yansıdığı kadarıyla geçmişte veliler kalitesini ya da parasını beğenmedikleri bir okul gerecine baktıkları zaman ikinci seçenek üzerinde duruyorlardı. Şimdi ise en az 5 seçenek üzerinde durmadan, karşılaştırma yapmadan insanlarımızın alışveriş yapacak gücü kalmadı. Veliler acaba hangisini ucuza alırım diyerek tezgah tezgah dolaşıyor. Okul alışverişinde olağanüstü biçimde zorlanan veliler için bu olay ek harcama demek de oluyor. Çünkü günlük yaşamını sürdürmekte zorlanan veliler fiyatları tahmin edemeyeceğimiz kadar uçan okul araç gereçlerine masraf yaptılar. Halbuki bugün eğitim öğretim gören çocuklar gelecekte bizim bir sonraki kuşağı emanet edeceğimiz çocuklar” ifadelerini kullandı.

Yeni öğretim yılı başlamadan önce sorunların yoğun bir gündem oluşturmaya başladığına dikkat çeken Önder, “Özellikle her öğretim yılı başında değişmez taşıma konusu, öğrenci velilerinden para istenmesi... Okul kayıt parası, servis ücreti, kırtasiye gideri gibi birçok konu için velilerden para isteniyor. Hem de ölçüsüz ve her okuldan kendi ölçütlerine göre belirlediği Deli Dumrul tahsilatı gibi keyifli boyutlarda. Bu yokluk döneminde velilerin belini büken ölçüde paralar istenmesi, okulların açılışını sevinç günü değil adeta yas gününe dönüştürüyor” dedi.  

Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği Enver Önder

“DEVLET OKULLARININ KAYIT PARASI İSTEMESİ KANUN DIŞI”

Okulların kamu malı olduğunu ve toplum tarafından inşa edilmiş yapılar olduğunu belirten Önder, devlet okullarından istenen kayıt paralarına değindi. Devlet okullarının kayıtlarda asla para istemeyeceklerini ve bunun yasal olmadığını vurgulayan Önder konuya dair şunları aktardı: “Öğretmenler de halkın verdiği vergilerden maaş alan memurlardır. Fakat okullar açılmaya başlayacağı zaman okullar veliler için bir vergi kurumu haline gelmeye başlıyor. Kamu okullarında kayıt dönemleri 10 bin liradan 100 bin liraya kadar kayıt parası isteniyor, bize de bununla ilgili çok şikayet geliyor. Veliler çocuğunun hayatını idame ettirebilmek için uğraşırken birde üstüne okula para vermekle yüz yüze kalıyor. Velinin okula para desteği sağlamasına ilişkin hiçbir yasa ya da zorunluluk yok. Devlet okulu için 100 bin lira kayıt parası istemek tamamen kanun dışıdır.”

Okul kaydında velilerden para isteyen okul yönetimine seslenen Önder, “Çocuklarımızın, okullarına, arkadaşlarına ve öğretmenlerine karşı duydukları özlemi ve coşkularını kırmayın. Unutmayın ki yeryüzünün en değerli varlıkları, çocuklarımızı sizlere sevgi ve umutla geliştirmeniz için emanet ediyoruz” dedi.

“VELİLERİN EK KAYNAK ALMALARINA GEREK YOK”

Önder, bazı okulların ya da öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın dağıttığı ücretsiz kitaplara rağmen ek kaynak istemelerini de değerlendirdi. Velilerin ek kaynak kitaplarını almamalarını belirten Önder şunları söyledi:

“Belli güdülere ve yönlendirmelere sevk eden kitaplar olduğundan dolayı Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilere dağıttığı kitapların yeterli olduğunu düşünmüyorum. Buna rağmen yine de devletin verdiği kitaplardan yararlanılması gerektiğini belirtmek isterim. Çünkü dışardan tavsiye edilen kitaplar da çok kaliteli kitaplar değiller. Dışardan kitap tavsiye edilecekse o zaman neden devlet kitap dağıtıyor? Devletin dağıttığı kitaplarda eksik çok fakat yapılması gereken dağıtılan kitapların okulların gereksinimlerini karşılayacak biçimde hazırlatılıyor olmasıdır. Eğitimin toplumsal işlevinden çok ticari işlevi çalıştığından dışardan kaynaklar tavsiye ediliyor, bana göre dışardan kitap almayı gerektirecek bir durum yok. Dediğim gibi tavsiye edilen kitapların da okullarda dağıtılan kitaplardan hiçbir farkı olmayacak.”

“EN İYİ OKUL MAHALLEDEKİ OKULDUR”

Servis ücretlerinin zamlanmasına ilişkin konuşan Önder, servis ücretlerinin velileri zorlayacağının tartışma götürmez bir gerçek olduğunu belirtti. 

“Birçok okul kapatıldığından dolayı çocuğun mahallesindeki okuluna gitmesi gerekirken servislerle kilometrelerce uzağındaki okula eğitim öğretime gidiyor” diyen Önder sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk olarak servis ücretleri veliler için içinden çıkılmaz bir sorun haline gelmeye başlıyor. İkinci olarak ve bence en önemlisi servisle okula giden çocuk okula ulaşmak için uzun bir yol çektiği için bütün enerjisini yola harcıyor ve uzak mesafe çocukta yorgunluğa neden oluyor. Bununla birlikte servisle giden çocuğun can güvenliği de tehlikeye düşmüş oluyor.”

18 milyon öğrenciden yüzde 20’sinin servis kullanmak durumunda kaldığına dikkat çeken Önder, “Çocukların en güzel sosyalleşme aracı kendi mahallelerindeki okul olduğundan ilk sırada tercih edilmesi gereken okul mahalle okuludur. Çünkü insanlarla kaynaşabilmek ancak kendi mahallesindeki okulda mümkün olacaktır. Mamak’ta yaşayan bir çocuğun Kızılay’daki okula gittiğini düşünelim. Hem yol çekecek hem yorulacak hem de sosyalleşemeyecek. Aynı zamanda servis araçları ülkenin trafiğini de yoğunlaştırıyor. Okullar açılınca trafiğe bir dikkat edin çoğunu okul taşıtları oluşturacaktır” diye konuştu. 

“VELİLER BESLENME ÇANTASI HAZIRLAYAMIYOR”

Ekonominin iyi gitmemesinin çocukların sağlıksız beslenmesine de neden olduğunu söyleyen Önder, “Eskiden çocuklarımıza beslenme çantaları hazırlanırdı, içine de çocuğun sağlıklı büyümesi için her şey konulurdu. Fakat şimdi velilerimiz çocuklarının beslenme çantasına koyacak meyve bulamıyorlar. Bununla birlikte bu sene velilerin çoğu okul gereçlerinde de kalitesiz ürünlere baş vurdu. Aldıkları o malzemelerde kullanılan plastiklerin kalitesizliğini tahmin bile demiyorum. Birde kaliteli okul malzemesi satan mağazaları düşünelim. Üstelik onların giderleri daha fazla. Sezon öncesi o mağazalar neredeyse doğru düzgün satış bile yapamadılar ve onlar da mağdurlar. Ekonomik sıkıntı yani toplumun her kesimini etkiliyor” dedi. 

“BİZ DE ÇOK KÖTÜ GÜNLERDEN GEÇTİK AMA ÖĞRETMENLERİMİZİN BİZE VERDİĞİ EĞİTİM SAYESİNDE ATLATTIK”

Ekonomik sıkıntıların toplumun her kesimini aynı derecede olumsuz etkilediğini belirten Önder şunları söyleyerek sözlerini sonlandırdı: “Şu anki eğitimin kalitesizliğinin 20 yıl sonra değil, 50 yıl sonra bile acısını yaşayacağız. Mimar olacak kişi cetvel kullanmasını bilmeden mimar olmaya, yazı yazmasını bilmeyen kişi Türkçe öğretmeye çalışıyorsa bu 20 yıl sonra bile canımızı yakacaktır. Okullarda istenilen kaliteye ulaşılamamak bugün çocuklarımızın psikolojisini olumsuz etkilese de yarın telafi edilebilir. Çünkü çocuğuna bugün bir aile ayakkabı alamıyorsa emin olun o çocuğun sınıfındaki birçok çocuk aynı durumdadır. Zaten ekonomik sıkıntıları olanlar da çocuklarını kendileri gibi daha mütevazi ailelerin yaşadığı yerdeki okullara gönderiyorlar. Bunu biraz da kendi yaşamımda çıkardıklarımdan yola çıkarak söylüyorum. Ben Ardahan’ın Posof ilçesine 18 km uzaklıkta bir köyde doğdum, büyüdüm. Köyde 12 yaşına gelene kadar da gazete ve kitap görmedim. Ancak sınavla yatılı okulu kazandıktan sonra Kars Kazım Karabekir İlköğretmen Okulu’nda okumaya başladım ve ilk kez orada gazete gördüm. Orada o kadar güzel sevgiyle karşılaştım ki aşağılık duygusuyla orada büyümem imkansızdı. Bunu bize bizi okutan öğretmenlerimiz yaşattı. Biz de o dönem çok kötü günlerden geçtik ama öğretmenlerimizin bize verdiği eğitim sayesinde atlattık. Emin olun şu an ekonomik sıkıntı yaşayan çocuklarımız da öğretmenlerimizin ilgisi ve sevgisi ile bu günleri hafızalarında kötü günler olarak tutmayacaktır. Her şey zamanla geçecektir.”

Editör: TE Bilisim