CHP Malatya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ve CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Taşeron işçilerin kadroya geçirilecek olmasıyla alakalı konuşan Veli Ağbaba, hazırlanan taslak en kısa sürede kamuoyu ve sendikalarla paylaşılmalıdır, taşeron işçilerin hakları 2019 seçimlerine yönelik bir siyasi rant aracı olarak kullanılmamalıdır, diyerek şunları söyledi: “AKP, yeni bir çıkış yapmıştır. Bu değişimin arkasında birkaç neden var, birincisi Türkiye’nin içinde bulunduğu yoğun gündem AKP’yi buna zorlamıştır. Dün madalya takmak için önüne geçip plaket verdikleri bugün itirafçı olan Rıza Sarraf meselesi, Kılıçdaroğlu’nun Man Adası ile ilgili milyonlarla dolarlık para transferleri bir başka sebeptir. Bir diğer etken ise geçtiğimiz ay CHP Emek Büroları tarafından düzenlediğimizi TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK’in kadro talebinde ortaklaştığı taşeron işçilik çalıştayımız olmuştur.” Ağbaba sözlerine şöyle devam etti: “Taşeron işçilik gelişmesini olumlu buluyoruz. Taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili yasa taslağının halen kamuoyu, sendikalar ve taşeron işçileriyle paylaşılmadığına dikkat çekmek istiyoruz. Büyük bir belirsizlik yaşanmakta, taşeron işçilerin endişe ve sorunları çoğalmaktadır. Hala yazılı bir belge elimizde bulunmamaktadır. Bunun mutlaka kısa sürede hem siyasi partilerle hem konunun taraflarıyla mutlaka ne düzenlendiği bu kanunun ne içerdiği mutlaka belirtilmeli ve paylaşılmalıdır.” “SINAV VE GÜVENLİK SORUŞTURMASI KALDIRILMALIDIR” Taşeron işçilere kadro verilecek olmasına ilişkin CHP olarak beş maddeye önem verdiklerini belirten Ağbaba, şunları aktardı: “Düzenleme kamudaki tüm taşeron işçileri kapsamalıdır. Mevsimlik işçiler ile 4C’li personel de söz konusu düzenlemenin kapsamına alınmalıdır. Yapılacak düzenleme KİT’lerde çalışan taşeron işçiler başta olmak üzere ihale türüne bakılmaksızın kamudaki tüm taşeron işçileri kapsamalı, söz verildiği üzere tek bir işçi bile dışarıda kalmamalıdır. Taşeron işçilerin tümüne kayıtsız şartsız kadro verilmelidir. Taşeron işçiler kamuya alınırken güvenlik soruşturması ve sınavdan geçirilecek, emeklilik durumuna bakılacak gibi açıklamalar bulunuyor. Hükümet bu konuda sabıkalıdır, güvenlik soruşturması maalesef bazen mezhebe, siyasi görüşlere ve sübjektif kriterlere göre yapılmakta. Mülakat sisteminde gördüğümüz gibi bugün birçok insan hak ettiği halde mağdur edilmekte, memur olamamaktadır. Hem sınav hem güvenlik soruşturması derhal ortadan kaldırılmalı çünkü kamuda çalışan taşeron işçilerin bir güvenlik soruşturması geçirmeden kamuda çalışması mümkün değildir.” “TASLAK KAMUOYU İLE PAYLAŞILMALIDIR” Yerel yönetimlerdeki taşeron işçilerin de kadroya geçirilmesini isteyen Ağbaba, “Taşeron işçilerin hangi hak ve ücretlerle kamuya geçirileceği belirsizliğini koruyor. Kamuya geçişte ücret ve hak asaleti sağlanmalı, taşeron işçilerin birikmiş ve kazanılmış hakları korunmalıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenli Bakanı taşeron işçilerin mevcut ücret düzeyleri ile birlikte kamuya alınacağı yönünde bir açıklama yapmıştır. Oysa bugün aynı işi yapan taşeron işçi ile kadrolu işçi arasında ciddi fark bulunmakta ve hak farkları mevcuttur. Kamuya geçiş sırasında taşeron işçilerin ücret ve hakları, kıdem süreleri yaptıkları işe göre kadrolu işçilerin seviyesine yükseltilmelidir. Taşeron işçilerin kamuya alınma süreci sürüncemede bırakılmamalı ve siyasi rant aracı haline getirilmemelidir. Taşeron işçileri ile ilgili yasal düzenlemenin Meclis’te yasalaştırılacağı ve ardından üç aylık süre bir içinde geçişlerin yapılacağı açıklanmıştır. Hazırlanan taslak en kısa sürede kamuoyu ve sendikalarla paylaşılmalıdır. Taşeron işçilerin hakları 2019 seçimlerine yönelik bir siyasi rant aracı olarak kullanılmamalıdır” diye konuştu. “AMERİKA BU KARARI GERİ ÇEKMELİDİR” Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasıyla ilgili de konuşan Ağbaba, “Böyle bir talep yokken Trump’ın böyle bir karar alması kabul edilecek bir durum değildir. Bu tamamen Ortadoğu’yu karıştırmaya yönelik bir tutumdur. Burada herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. Türkiye olarak bu konuda sonuna kadar Amerika’nın kararının karşısında olduğumuzu bilinmesini söylüyoruz. Koşulsuz amasız fakatsız bu karar geri çekilmelidir” ifadelerini kullandı. (Kadir GÜRHAN)