Haber: Kadir Gürhan Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpekyolu Sempozyumu’nun açılış konuşmasını yapan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, dünyada medeniyet kavramın hareket halinde olduğuna dikkat çekti. Kadim bir medeniyet birikimine sahip olduklarını belirten Tekin, “Dünyadaki gelişmeler ışığında baktığımızda önümüzdeki dönemlerde de medeniyetin yeniden başka bir coğrafyaya taşınacağı, biz göremesek de dünyanın buna şahitlik edeceğine inanıyorum. Dünyada bu kadar değişiklik olurken, eğer biz çaba gösterirsek dünyada medeniyet kavramı yeniden başka bir coğrafyaya geçtiği zaman, biz İpekyolu güzergâhındaki ülkeler olarak yeniden dünyanın medeniyet algısına ev sahipliği yapabiliriz. Bunun koşulu ise, kadim değerlerimize sahip çıkmakla geçiyor” diye konuştu. İpek Yolu’nun geçmişten geleceğe uzanan öneminin değerlendirildiği ‘Uluslararası Geçmişten Geleceğe İpek Yolu Sempozyumu’ birçok yerli yabancı araştırmacının katılımıyla başladı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi tarafından Itri Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyum, 12 Ekim tarihine kadar sürecek. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği sempozyum, İpek Yolu’nu ve bu coğrafyada yer alan toplulukları disiplinlerarası çalışmalarla ele almayı amaçlıyor. Sempozyuma, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin, Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu, Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hatice Oruç, Macaristan Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Kırgızistan Büyükelçisi Kubanıçbek Ömüraliyev, Azerbaycan Büyükelçisi Reşad Mammadov, Kazakistan Ankara Büyükelçisi Müsteşarı, Özbekistan Ankara Büyükelçisi Müsteşarı, birçok dinleyici ve öğrenci katıldı. İPEK YOLU BİLGİ, FİKİR, KÜLTÜR VE İNANÇ ETKİLEŞİMİNİ SAĞLAYAN BİR MECRADIR” Açılış konuşması yapan Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Kurtoğlu, Çin’den başlayarak, Anadolu ve Akdeniz üzerinden Afrika ve Avrupa’ya kadar uzanan insanlık tarihinin en eski ve en işlek anayollarından biri olan İpek Yolu, tarihin en eski çağlarından itibaren birçok millet ve devletin sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik hayatında önemli bir yer inşa ettiğini söyledi. Kurtoğlu, “Birçok medeniyeti birbirine bağlayan İpek Yolu Asya’yı, Anadolu üzerinden Avrupa’ya bağlayan ticaret yolu olmasının ötesinde 2 bin yıldan beri bu güzergâhta yaşayan kültür, din ve milletlerden izler taşıyan, olağanüstü tarihi ve kültürel zenginlikle bilgi, fikir, kültür ve inanç etkileşimini sağlayan bir mecradır. Bu sebeple dünyada ilk küreselleşme olaylarından birisinin İpek Yolu ticaretinden ortaya çıktığı söylenebilir. Yaşanan yeni gelişmeler, devlet ve iktidar kavramı etrafında yaşanan tartışmalar, başta değişim araçları olmak üzere ekonomiyle ilgili yeni araçlar ve uluslararası ilişkiler alanındaki paradigma değişiklikleri, İpek Yolu güzergâhının önümüzdeki yılarda da yeniden ön plana çıkacağına dair işaretleri bünyesinde barındırmakta, İpek Yolu ve etki alanı geçmişte olduğu gibi gelecekte de dünyanın en önemli siyasi, ekonomik ve kültürel hareketliliğinin yaşanacağı coğrafya olmaya aday görünmektedir. Bu düşünceden hareketle Ankara Hacı Bayram Üniversitesi olarak İpek Yolu’nun sahip olduğu siyasi, kültürel ve ekonomik özeliklerini tespit ile, yakın ve uzak vadede bu coğrafyada yaşanabilecek gelişmelere ışık tutmak ve ülkemizin hem bu coğrafya ile ilgili politikalarına hem de yeni güç dengeleri bağlamında genel olarak dış politikadaki çabalarına katkı sağlamak düşüncesi ile böyle bir sempozyum planlamayı düşündük” dedi. ANKARA KEÇİSİ KUMAŞININ DÜNYA PAZARLARINA ULAŞMASINDA İPEK YOLU BÜYÜK BİR İŞLEV SAĞLAMIŞTIR” Türk Dünyası Belediyeler Birliği adına konuşma yapan Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, Türk Dünyası Belediyeler Birliği yönetimi olarak böyle bir sempozyuma destek vermekten mutluluk duyduğunu belirtti. Balcı, “Türk Dünyası Belediyeler Birliği otuzdan fazla ülkede, Orta Asya’dan Balkanlara, Kuzey Asya’dan Akdeniz coğrafyasına 1200’den fazla belediyeyi bünyesinde taşıyan bir kuruluş ve belediyeler arasında işbirliğini geliştirmeyi amaçlıyor. Bu bakımdan bu bilimsel toplantıya destek vermenin bizim amaçlarımızla örtüştüğünü görüyoruz. Altındağ Belediyesi başkanıyım, Türkiye Cumhuriyetinin Başkenti Ankara ve burası İpek Yolu üzerinde yer alan bir şehir ve tarihi, kültürel yapısıyla bildiğiniz gibi özellikle Ankara Kalesi, Ulus, Samanpazarı ve Ulucanlar gibi mekanlar geçmişte ticaretin yoğun bir şekilde işlendiği ve geliştiği bir bölge. Bu bakımdan geçmiş dönemde özelikle Ankara Keçisi kumaşının dünya pazarlarına ulaşmasında İpek Yolu büyük bir işlev sağlamıştır ve Ankara ekonomisine çok büyük katkılar sunmuştur. Sadece Ankara’nın merkezi değil, ilçeleri Beypazarı, Kalecik ve Nalıhan’da dâhil olmak üzere, İpek Yolu güzergahında kültürlerarası etkileşimin yoğun bir şekilde yaşandığı ve ticaretin gelişmesine katkı sunan merkezler olmuştur. Bu sempozyum bu yüzden bölgemiz için oldukça önemlidir. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kulandı. “İPEK YOLU TİCARETİN MERKEZİ OLDUĞU KADAR KÜLTÜR VE MEDENİYETİN DE YOLUDUR” Türk Tarih Kurumu adına konuşan Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hatice Oruç ise şunları söyledi: Türk ve Dünya Tarihi için böyle önemli ve anlamlı bir sempozyumun bilim dünyası açısından başarılı geçmesini temenni ediyorum. İpek Yolu, sadece ticaret yolunun ötesinde binlerce yıldır tarih, kültür, medeniyet, sanat ve edebiyata dair derinliklerin de kaynağı olmuştur. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna uzanan İpek Yolu sadece tüccarların değil, aynı zamanda doğudan batıya ve batıdan doğuya savaşçıların, askerlerin, komutanların, sanatçıların, hükümdarların, âlimlerin, bilginlerin, seyyahların ve sanatçıların yolu olmuştur. Temeli milattan önce atılan doğu ile batının, yaklaşık 17 asırdan fazladır kullanılan ticaret yolu için Alman coğrafyacı Ferdinand von Richthofen, ilk olarak 1877’de bu tabiri kullanmıştır. Bu isim, Çin ve Orta-doğu arasında yapılan ticaretin ana maddesi ipek teşkil ettiği için verilmiştir. Her ne kadar ticaret yollarının genel adı İpek Yolu ise de, bu yollarda taşınan kağıt, porselen, ipek, kıymetli maden ve değerli taşlar, geçtiği yolar boyunca pazar yerlerinin olduğu ülkelerde ve bölgelerde siyasi, askeri, sosyal ve kültürel anlamda katma değerlerin katmasını sağlamıştır. Bu yönüyle İpek yolu, ticaretin merkezi olduğu kadar kültür ve medeniyetin de yoludur. İpek Yolu’nun en büyük değeri kültür alışverişi olmuştur. Sanat, din, felsefe, teknoloji, dil, bilim, mimari ve uygarlığın diğer tüm unsurları bu yol boyunca etkileşim içerisinde ülkeden ülkeye taşınmıştır. Silah ve cephaneler, giyim, kuşam, yiyecek ve içecek tedarik eden unsurlar, doğu ve batı arasında değişim ve dönüşümün İpek Yolu’ndan geçtiğini göstermiştir.  İpek Yolu, bugün küresel köy olmayı sağlayan teknolojik gelişmelerin ilki olarak adlandırılabilir. Bugün internet ve sosyal medya yoluyla yaşanan etkileşim, tarihi süreçte İpek Yolu vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Türkler, İpek Yolu üzerinde hem ticaret yapmışlar hem Pazar yerleri inşa etmişler hem de ticareti yapılan kıymetli madenleri ihraç etmişlerdir. Yani doğu-batı eksenindeki ticaret kültürünün önemli yapı taşlarından birini Türk devletleri oluşturmuştur. Türk-İlam ve Anadolu coğrafyasında hüküm süren Türk devletleri açısından bu yol her dönem stratejik bir öneme sahip olmuştur. İpek Yolu’nun geçmişine bakmak bile bu önemi anlamaya yeterlidir. İpek Yolu’na değinmeden tarih yazmak ve geleceğe bakmak mümkün değildir. “ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERDE MEDENİYET YENİDEN BAŞKA BİR COĞRAFYAYA TAŞINACAK” Sempozyumda konuşma yapan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin de medeniyetin hareket halinde olduğuna vurgu yaptı. ‘İçinde yaşadığımız dünyada birçok açıdan bir dönüşümün yaşandığı bir döneme tanıklık ediyoruz’ diyen Tekin konuşmasına şu şekilde devam etti: “Devlet kavramı değişiyor, siyasal egemenlik, siyasal iktidar, ticaret, sanat, turizm ve her türlü kavram, özelikle hem teknolojik gelişmeler hem geçtiğimiz iki yıl boyunca yaşadığımız COVİD-19 ve benzeri tüm dünyayı etkileyen salgınlar hem de dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler neticesinde gerçekten çok ciddi değişikliklerin yaşandığı bir döneme tanıklık ediyoruz. Benim kişisel görüşüm şu: Dünyada medeniyet dediğimiz kavram dünya coğrafyası üzerinde hareket halindeki bir kavramdır. Daha önceki dönemlerde eski Yunan’dan doğu medeniyetine, Bizans, Roma, Osmanlı medeniyetine kadar, dünyada medeniyet dediğimiz kavram hareket halinde ve bu hareket hali devam etmektedir. Dünyadaki gelişmeler ışığında baktığımızda önümüzdeki dönemlerde de medeniyetin yeniden başka bir coğrafyaya taşınacağı, biz göremesek de dünyanın buna şahitlik edeceğine inanıyorum. Dolaysıyla bu kadar kadim bir medeniyete sahip bir birikimimiz varken, dünyada bu kadar değişiklikler olurken, biz de Hacı Bayram Veli Üniversitesi olarak bu gelişmelere duyarsız kalmamız mümkün değildir. Biz, bu planlamayı yaptığımızda henüz Rusya-Ukrayna krizinin henüz başlanmadığı bir dönemdeydik. Eğer biz çaba gösterirsek dünyada medeniyet kavramı yeniden başka bir coğrafyaya geçtiği zaman biz İpek Yolu güzergâhındaki ülkeler olarak yeniden dünyanın medeniyet algısına ev sahipliği yapabiliriz ama bunun koşulu kadim değerlerimize sahip çıkmakla geçiyor. Biz o yüzden üniversite olarak İpek Yolu sempozyumunu yapmayı önemli gördük. Umarım planladığımız, hedeflediğimiz ve arzuladığımız bir sempozyumu hep beraber icra ederiz.” Açılış konuşmalarının ardından sempozyumu destekleyen kuruluşların temsilcilerine Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin tarafından plaket hediye edildi. Sempozyum, yapılacak olan oturumlarla 12 Ekim’e kadar devam edecek.  
Editör: TE Bilisim