Ülkemizde vergi adaletinin ne derece sağlanıp sağlanmadığı yıllardır tartışma konusu. Dolaylı vergilerin oranının dolaysız vergi oranına göre yüksek olması, var olan gelir eşitsizliğinin vergi öderken eşit vaziyete gelmesinin vergide adaletsizliğe neden olduğu söyleniyor. Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Şahin, vergi ve vergi adaletsizliği hakkındaki sorularımızı yanıtlayarak, “Ülkemizde vergi dağılımında adaletsizlik var. Çünkü dolaylı vergileri düşünecek olursak aylık geliri 20 bin olan bir kişi ile asgari ücretle çalışan bir kişi aynı oranda vergi ödüyor” dedi. DOLAYLI VE DOLAYSIZ VERGİLER Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali Şahin, biz yıllardır meslek camiası olarak, Türkiye’nin kaydını tutan, Türkiye’nin vergisini toplayan meslek mensubunun üyeleri olarak kendimizden övünerek bahsederdik ifadelerini kullanarak vergi ile alakalı şunları söyledi: “Ama son zamanlarda ülkemizin vergisini ne kadar topluyoruz, topladıklarımızın bütçeye ne kadar katkısı var sorusunu sormaya başladık. Bu sorunun cevabı ne yazık ki çok iç açıcı değil. Öncelikle vergilerle alakalı bir tanımlama yapmak gerekirse toplanan vergiler dolaylı ve dolaysız olmak üzere 2 tür vergiden oluşuyor. Dolaysız vergiler gelir, kurumlar gibi direkt kazanç üzerinden alınan vergiler. Dolaylı vergiler ise halkın harcama yaparken ödediği katma değer vergisi, özel tüketim vergisi gibi vergilerden oluşuyor. Bu anlamda gelişmiş batı ülkelerinde genelde dolaylı vergilerin dolaysız vergilerden daha düşük olması tercih edilir. Hatta en kötü ihtimal olarak yüzde elli, yüzde elli olarak olması kabul edilir. Fakat bizde ise gelinen konum dolaylı vergilerin oranı yüzde 70, dolaysız vergilerin oranı ise yüzde 30 civarındadır. Dolayısıyla eskiden övündüğümüz, ülkemizin vergisini topluyoruz dediğimiz rakamlar şuanda yüzde 30’lara düşmüş durumda.” “DOLAYLI VERGİ, DOLAYSIZDAN DÜŞÜK OLMALI” Dolaylı ve dolaysız vergi üzerine tanımlama yapan Şahin, ülkemizde vergi dağılımında adaletsizlik olduğunu vurgulayarak, “Çünkü dolaylı vergileri düşünecek olursak örneğin aylık geliri 20 bin olan bir kişi ile asgari ücretle çalışan bir kişi aynı oranda vergi ödüyor. Bundan dolayı bizler de dolaylı vergi oranlarının düşmesini talep ediyoruz. Ama ne yazık ki bizde son yıllarda oran, dolaylı vergilerden yana artış göstermekte. Bu da hem toplumsal huzursuzluğu artıracak bir durum hem de adil olmadığı için tercih edilmeyen bir vergi türü. Aslına bakıldığında hükümetin orta vadeli planlarında da bu açıkça belirtiliyor. Yani dolaylı vergilerin oranının azaltılması, dolaysız vergilerin artırılması yönünde bir ibare bulunuyor. Ne yazık ki sadece programda kalıp hayata geçmediği için de adaletsiz vergi sistemi hayatımızda kalmaya devam ediyor. Bunun biran önce yapısal önlemlerinin alınarak durumun tam tersine çevrilmesi gerekiyor. Çünkü ideal olan bu. Yani yüzde 30 dolaylı vergi, yüzde 70 dolaysız vergi haline getirilmelidir” şeklinde konuştu. AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK Bir ülkede vergi almakla amaçlananın, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınarak ülkenin bekasını kalıcı hale getirmek olduğunu belirten Şahin, “Dolaylı vergilerin oranı artırıldığında adaletsiz vergi ortaya çıkıyor. Böylelikle az kazanan çok vergi veriyor durumuna geliyor. Oysa direkt kazanç ya da servet üzerinden vergi alınıyor olsa vergi adaleti de sağlanmış olur. Bizim oda olarak talebimiz şu yöndedir; vergi oranları biraz aşağıya çekilmeli, mümkün olduğunca herkesin vergi mükellefi yapılmalı ve batıda olduğu gibi kişi bütün gelirini giderini beyan ederek eksik vergi ödemişse tamamlanmalı, fazla ödemişse bunu iade olarak almalı yani gelir üzerinden vergi alınmalıdır. Örneğin batıda sistem bu şekildedir. Şahıslar yıl sonunda ücretli de çalışıyor olsa bir beyan verir ve bu beyanın üzerinden çok fazla vergi ödemişse bizdeki asgari geçim indirimi gibi ülkelerinden geri alırlar” dedi. KAYIT DIŞI EKONOMİ Kayıt dışı ekonomi hakkında konuşan Şahin, Türkiye’de kayıt dışı ekonomi dediğimiz bir sıkıntı var dedi. Şahin Kayıt dışı ekonomi ile alakalı şunları söyledi: “Yani hiç kayda girmeden milyonlarca para kazanıp vergi ödemeyen şahıslar, şirketler de var. Kayıt dışının kayıt içine alınarak herkesin vergi ödediği, vergi kayıp kaçağının olabildiğince en aza indirildiği bir ülke haline gelmeliyiz.  Bunun için de çok yapısal reformlar yapmak lazım. Bu noktada şunu da söylemek gerekir ki 2006 yılında Kurumlar Vergisi’nde vergi cenneti ülkelere para aktarıldığında para aktaran kişi vergi mükellefi olsun olmasın yüzde 30 stopaj kesileceği, yani vergilendirileceği gibi bir ibare yer alıyor. Fakat bu da bir şarta bağlanmış, bağlanan şart ise Bakanlar Kurulu vergi cenneti ülkelerin listesini yayınlamalıdır. Bakanlar Kurulu her sene vergi cenneti ülkelerin listesini yayınlamadığı için vergilendirilemiyorlar, bundan dolayı da bu madde fiilen uygulanamıyor. Uygulanması için de Bakanlar Kurulu’nun bu listeyi yayınlaması gerekiyor.” ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hakkında açıklamalarda bulunan Şahin, AGİ’yi önceden devletin fiş toplattırarak sene sonunda onları geri alması ve karşılığında ödediği belirli bir ücretin daha sistematik hale getirilmesi olarak tanımladı. Şahin, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “AGİ bekar, evli ya da çocuklar varsa çocuk sayısına göre belirlenen bir ücreti kapsıyor. Aslında AGİ alınan maaşa eklenerek verilmesi gereken bir paradır. Yani net ücret ve AGİ şeklinde çalışana ücret ödenmelidir. Fakat işverenlerin birçoğu hatta neredeyse hepsi AGİ’yi net ücretle birlikte vererek AGİ’yi de ödemiş olarak işverenler durumu kendi lehlerine çevirebiliyorlar.” (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim