“TÜRKİYE MARKA YARATAMAMIŞ”
Gastromasa Gökmen Sözen ise dünyadaki insanların Türkiye’yi tanımadığını ve gittikleri her ülkede Türkiye’yi tanıttıklarını anlattı. Ülkenin konaklama ve restoran sorunu olmadığını belirten Sözen, yeme-içme turizminin Tokyo, Çin, Newyork, Londra gibi finansal şehirlerde geliştiğini söyleyerek, bu şehirlerin akılda kalan mutfakları olmadığını ama akılda kalan restoranları olduğunu anlattı.
Türkiye’ye bakıldığında marka yaratılmamış olduğunu belirten Sözen, devlet desteğinin çok önemli olduğuna, devlet desteğinin sadece para olmadığına, devlet desteğinin sahiplenmek olduğuna vurgu yaptı. Tarım alanlarına sahip çıkılması gerektiğini belirten Sözen, “Gelen gastronomi misafirlerine ürünlerimizi anlatmalıyız. Türkiye’ye gelip, misafir ettiğimiz ünlü şeflerin akıllarında Tavuk göğsü, kokoreç ve katmer kalmış. Neden? Çünkü farklılar. Sokak kültürümüze de önem vermeliyiz. Daha temiz, daha standart daha dükkana adapte edecek standartlara ulaştırmamız gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’yi dünyada tanıtmak için A sınıfına hitap eden restoranlara ihtiyaç olduğunu belirten Sözen, aynı zamanda şeflerin yıldız yapılması gerektiğine dikkat çekti. Kültür ve Tarım Bakanlıklarının çalışması gerektiğini söyleyen Sözen, eğitim kurumlarına da gereken desteğin verilmesi gerektiğini ifade etti.
“YÜZDE 50 DAHA FAZLA PARA HARCIYORLAR”
Turizmin artan rekabet ortamı, klasik deniz, kum, güneş, eğlence turizmini pazarlamaktan ziyade mutfak gibi turistlerin ilgisini çekecek yerel özelliklerin sunulmasına ve pazarlanmasını da öngördüğünü anlatan Gurme Şefika Onur Akatay, gastronomi turistlerinin diğer turistlerden yüzde 50 daha fazla para harcadığını anlattı.
Amerika’nın gastronomi turizmi istihdamında öne çıktığını söyleyen Akatay, Amerika’yı Çin, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık, Almanya ve Japonya’nın izlediğini aktardı. Bu sıralamada Türkiye’nin 44’üncü sırada yer aldığını belirten Akatay, “Dünya mutfakları soy ağacında Anadolu mutfağı ilk sırada yer alıyor. Ama, gastronomi turizminde 44’üncü sıradayız. Bu tezat değil mi?” diye konuştu.
Türkiye’nin gastronomi açısından önemli bir geçmişe ve müthiş bir potansiyele sahip olduğunu anlatan Akatay, “Türkiye gelen turistlerin yüzde 37’si Gaziantep’in bir gastronomi şehri olduğunu biliyor. Başka şehrimizi bilen yok. En önemli eksiğimiz mutfağımızın ürün ve yemeklerinin markalaşamaması. Bunun dışında, ürün ve yemek festivallerimizin uluslararası boyutta yapılanmaması ve yapılan çalışmaların genelde ayrı platformlarda ya da yetersiz destekle yürütülüyor olması gibi sorunlar gastronomi turizmini olumsuz etkiliyor” diye konuştu. (Mesut KETE)
Muhabir: TE Bilisim