Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getiren yeni bir anayasa tartışması güncelliğini korurken, konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Ramazan Özünal, yerel yönetimler yasasının değiştirilmesini ve muhtarlara yeni anayasada geniş hakların verilmesi gerektiğini söyledi. Anayasanın 127’inci maddesindeki yerel yönetimler tanımının dar kaldığına dikkat çeken Özünal, “Burada sadece belediye ve belediye meclis üyelerinden bahsediliyor. Peki, muhtar bu yasanın neresinde. Köy muhtarının tüzel kişiliği var ama mahalle muhtarının tüzel kişiliği yok. Böyle bir şey olmaz, bu ikililiktir. Tüzel kişiliği ve bütçesi olan bir muhtarlık olmalı” dedi. 

Yeni anayasada muhtarlık kurumuna bir bütçe ayrılması gerektiğini savunan Özünal, olası bir ekonomik bütçe ile mahalledeki temel sorunların ani bir şekilde çözüme kavuşturabileceğini belitti. Yasanın değiştirilmesi için taleplerini ilgili birçok kuruma ilettiklerinin altını çizen Özünal, “Koltuklar, makamlar gelip geçicidir. Biz muhtarlar toplum için varız, biz kanaat önderleriyiz. Bunun için 50 bin 200 muhtarımızın taşın altına elini sokması gerekir. Bildiğini ilgili siyasete söylemesi, iletmesi şart. Bu anayasa fırsatı bir daha ne biz muhtarların ne de vatandaşlarımızın eline geçer. Treni kaçırmamamız gerekir” şeklinde konuştu.

“YETKİSİ VE BÜTÇESİ OLAN BİR MUHTARLIK İSTİYORUZ”

1984 yılından beri muhtarlık kurumuna hizmet verdiğini hatırlatan Özünal, “Koltuğun altında çantası olan değil, 21’inci yüzyıla uygun verimli, bütçesi olan, kendisinin doğrudan doğruya yüzeysel yapıları yapabilecek bir kapasiteye bürünmesini istiyorum. İki türlü muhtarlık vardır. Fakat biz tek olan, tüzel kişiliği, yetkisi ve bütçesi olan bir muhtarlık istiyoruz. Muhtarlığın devlet kapısı unvanını almasını bekliyoruz. Bu kapıyı alan bir muhtarlık; sekreteryası, teknik alt yapısı, verimi ve vatandaşa yaklaşımı ile bir hizmet birimine dönüşmüş olur. Eskiden vur mührü al parayı vardı. O olmayacak. Muhtarlık, vatandaşa mikro krediler verebilecek olmalı. Muhtarlar kamu yararına hizmet veren ve bütçesi olan olmalı” diye konuştu. 

“MUHTARLIKLAR TİCARETHANELER OLARAK GÖZÜKÜYOR”

Muhtarların maaşının olmadığını belirten Özünal, “Muhtarların aldığı ödenektir. Ödenek de kanunda, ikramlar ve kırtasiye masrafları olarak gösteriliyor. Muhtar arkadaşlar diyor ki ‘maaşlarımız asgari ücretten olmaz mı?’ Hayır. Senin aldığın maaş değil canım muhtarım, değerli kardeşim. Senin aldığın ödenektir. Muhtarlıklara elektrik bile bağlandığında ticarethaneler olarak gözüküyor. Böyle bir şey olabilir mi? Utanç verici bir durumdur” dedi. 

“KÖY MUHTARININ TÜZEL KİŞİLİĞİ VAR AMA MAHALLE MUHTARININ TÜZEL KİŞİLİĞİ YOK”

Yeni bir anayasanın konuşulduğunu mevcut anayasanın değişeceğini dile getiren Özünal, “Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına isabet eden yeni anayasa çalışmalar olacak. Bu yeni anayasa içinde muhtar seçimleri ayrı olsun istiyoruz. Yerelin dışında muhtarlık seçimleri bağımsız olmalı. Muhtar arkadaşlarımız bu tekliften korkmamalı. Seçimlerin ayrı bir şekilde yapılması neden sorun teşkil etsin? Bence bu şekilde muhtarın ve muhtarlık kurumunun gücünü ortaya çıkarmış olacağız. Yani yeni anayasada özsel olarak muhtarlık yasasının değişmesini istiyoruz. Anayasanın 127’inci maddesinde yerel yönetimler deniliyor fakat sadece belediye ve belediye meclis üyelerinden bahsediliyor. Peki, muhtar bu yasanın neresinde. Köy muhtarının tüzel kişiliği var ama mahalle muhtarının tüzel kişiliği yok. Böyle bir şey olmaz bu ikililiktir. Muhtarlığın tüzel kişiliği ve devlet kapısı olmalı” ifadelerini kullandı. 

“KOTALAR KOYULARAK HEM MUHTAR HEM DE MECLİS ÜYESİ OLUNABİLMELİ”

‘Koltuklar, makamlar gelip geçicidir’ diyen Özünal konuşmasına şu şekilde devam etti: “Biz muhtarlar toplum için varız, biz kanaat önderleriyiz. Bunun için 50 bin 200 muhtarımızın taşın altına elini sokması gerekir. Bildiğini ilgili siyasete söylemesi, iletmesi şart. Bu anayasa fırsatı bir daha ne biz muhtarların ne de vatandaşlarımızın eline geçer. Treni kaçırmamamız gerekir. Bu ülkede yaşayan herkes bu davaya sahip çıkmalı. Eğer ki dediğimiz şekilde anayasal bir değişiklik olursa, hızlı karar alınarak var olan bütçe ile mahalle sorunları acil bir şekilde çözüme kavuşturulabilir. Bütçe olduğu için hemen orada var olan soruna çözüm üretilir. Kısacası vatandaşa anında hizmet ulaşılmış olacak. Çok küçük mevlalarla büyük işler başarabileceğimize inanıyorum. Her kes aynı mı olur? Elbette ki hayır. Ama herkes aynı olmayacak diye ‘bu yasayı bu şekilde bırakmamız gerekir’ anlamına gelmemeli. Bağımsız milletvekili adayları yok mu? Var. Büyük köy ve büyük mahalleleri temsil eden muhtarlara kota koyulmayalı ve bu mahallelerden seçilen muhtarlar hem muhtar hem de meclis üyesi olmalı. Belediye meclis üyeleri gibi partili olarak da seçilmiyoruz. Hür irade olarak seçiliyoruz.”

“MUHTARLAR DERT BABASIDIR”

Özünal: “Muhtarlıkta İkametgâh ve nüfus kâğıdı veriliyor mu? Veriliyor. Kimlik de verilebilir. Köy muhtarları nikâh kıyıyor mu? Kıyıyor. Bu bizim de görevimiz olabilir. 30 büyük ilde köy kalmadı, hepsi mahalle oldu. Yeterki bize görev verilsin. Biz görev almayı bekliyoruz. Muhtar mahalledeki en yoksul ve en ihtiyacı olan kişiyi bilir. Mahallenin diğer temel sorunlarının tamamını bilen muhtardır. Biz dert babasıyız. Dediğimiz gibi bize bir bütçe ayrılırsa bu dezavantajlı gruplara da eşit bir şekilde yardımlar ulaşmış olacaktır. Mahalle bekçilerinin atanmasını istiyorduk. Bu bir şekilde getirildi. Fakat bu bekçilerin yasa ile bize bağlı çalışmasını isterdik. Çünkü mahallenin güvenlik işlerini de en iyi bilen biziz. Yani mahkeme mahkeme dolaşma işi de bitmiş olur. Mahallenin sorunu orada anne ve babası ile çözülmüş olur.”

“TALEPLERİMİZİ BİRÇOK KURUM VE KİŞİLERE İLETTİK”

“Muhtarlık yasasının değişmesi için ilgili taleplerimizi birçok kuruma ve kişilere ilettik. Bunun yasal boyutta değişmesi için Cumhurbaşkanımıza, Bakanlara, TBMM’ye, siyasi partilere ve milletvekillerine taleplerimizi mektup ve mail yoluyla ilettik. Beni sevsinler sevmesinler hiç önemli değil, muhtar arkadaşlarımızın da bu konuda elini taşın altına koymaları gerekir. Bu yasayı değiştirebilirsek ne mutlu bize.”

Haber: Kadir GÜRHAN