Haber: Kadir Gürhan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi, 6 Temmuz Dünya Zoonoz Günü nedeniyle yaklaşan Kurban Bayramı öncesi hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıklar ve kurbanlık hayvan kesiminden etlerin muhafazası ile sağlık hijyen kurallarına dikkat çekti. Toplantıda konuşan Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Yapılan araştırmalarda COVID-19’a kadar Dünya üzerinde her yıl 2 milyar vaka olduğu ve 2,7 milyon insanın zoonotik hastalıklardan öldüğü tahmin edilmektedir. İnsanlarda görülen hastalıkların %61’i hayvansal kökenlidir. Yeni oluşan patojenlerin (Ebola, Batı Nil, COVID-19, Maymun Çiçeği, Kuş Gribi)  % 75’i hayvanlardan insanlara geçmektedir” dedi. ‘Gıda kaynaklı hastalıkların %90’dan fazlası hayvansal gıdalardan kaynaklanmaktadır’ diyen Eroğlu, Her yıl ortaya çıkan 5 yeni insan hastalığının 3’ünün hayvan orijinli olduğunu söyledi. Eroğlu, “Zoonotik hastalıklar grubunda yer alan etkenlerin %80’i potansiyel biyoterör etkenleri arasında bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın tehlikeli görüp ihbarını mecbur kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar olup, ülkemizde Dünyadaki 200’ün üzerindeki zoonotik hastalığın ortalama 5/2’sine rastlanmaktadır. Halen en çok rastlanan zoonotik hastalıklar olarak Brucella (Malta humması), Şarbon, Salmonellozis, Tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı ateşi, Tokzoplazma, Kist Hidatik ile Kuduz hastalığı sayılabilir. Zoonotik hastalıklar; Hasta hayvana temasla, hasta hayvanlardan elde edilen kontrolsüz gıdaların tüketimiyle, hayvanın salgılarına, kanlarına veya diğer çıkartılarına dokunmayla, deri, kürkleri veya deriden yapılan eşyalara doğrudan veya dolaylı temasla ve kene, sivrisinek vb. aracılığıyla bulaşmaktadır” ifadelerini kullandı.  Eroğlunun konuşmasından satır başları şöyle;  “HAKSIZLIĞIK VE HUKUKSUZLUĞU YARGIYA TAŞIYACAĞIZ” Bugüne kadar kamuda çalışan veya mesleğini serbest olarak icra eden yüzlerce veteriner hekim hayvan sağlığını koruma, hastalıklarla mücadele, veteriner halk sağlığı ve milletine sağlıklı gıda sunma derdinde iken sahada, mezbahada, gıda denetiminde ya da kliniğinde görevleri başında kendini bilmezler tarafından darp edildiler ve birçoğu ağır yaralandı. 25 Nisan 2022 tarihinde Sorgun’da yaşanan acı olay bir canımıza mal oldu. Meslektaşımız görevi başında şehit edildi. Veteriner Hekim Volkan LALE, görevi başında iken, eli bıçaklı bir hainin gerçekleştirdiği saldırıda hayatını kaybetti. Veteriner hekimler sağlıkta şiddet yasası kapsamı dışında olduğu sürece bu hadiseler artarak devam edecektir. Ne ilk ne de son olacaktır. Çareler henüz tükenmeden tedbir alınırsa canlar kaybedilmeyecektir.  Bu konuda ağır yaptırımlar uygulanmadıkça şiddet şiddeti doğuracaktır.Tüm Dünyada olduğu gibi Veteriner Hekimlerin de bir sağlık çalışanı olduğu gerçeğinden yola çıkarak fiili hizmet zammı, emeklilik özel hizmet tazminatı vb. düzenlemelerde hakkımız olanın verilmesini istiyoruz. Yarın yeni güne yeni ümitlerle uyanmak istiyor, herkesin sorumluluğunu bir kez daha haykırıyor, ilgili makamları sağlıkta şiddet yasası kapsamı için bir kez daha göreve çağırıyor, bir sağlık çalışanı ve temel sağlık hizmetlerinin aktörü olan veteriner hekimlerin bir an önce sağlıkta şiddet uygulaması kapsamına alınmasını zaruri görüyoruz. “HEKİMLERİ DE KAPSAYACAK YENİ BİR ÇALIŞMANIN BAŞLATILMASINI TALEP EDİYORUZ” 657 Sayılı Yasaya göre de sağlık sınıfında sayılan veteriner hekimler, konu özlük hakları olduğunda sağlık çalışanı kabul edilmemektedir. Bu durumu bilim ve hukuk ile izah etmek mümkün değildir. Bu açıdan bir an önce bu mağduriyetin giderilmesi noktasında veteriner hekimleri de kapsayacak yeni bir çalışmanın başlatılmasını talep ediyoruz. Aksi halde Anayasa’nın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesine de aykırı olan, hakkaniyetten uzak uygulamalar,  bu haliyle sağlık çalışanları arasındaki ayrımı daha da derinleştirecek, kamu düzenini, çalışma barışını olumsuz etkileyecektir. Camia olarak bu haksızlık ve hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için gerekli tüm argümanları kullanacağımızın bilinmesini isteriz. Bizler de sağlık sınıfındaki beşeri hekimlerin ‘Hipokrat Yemini’ gibi mesleğe adım atarken bir ant ile başlarız. Bu andımız, ‘Yaşamımı insanlık yoluna adayacağıma’ diye başlar. “SAĞLIKTA ‘BİR OLUNMAZSA’ ‘HİÇ OLUNACAĞI’ UNUTULMAMALIDIR” Maymun Çiçeği Hastalığı ile bir kez daha zoonotik hastalıkların toplum sağlığını tehdit ettiği ve küresel tehlike oluşturduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Sağlıkta “bir olunmazsa” “hiç olunacağı” unutulmamalıdır. Zoonotik Hastalıklarla mücadelede en etkili yol “Tek Sağlık” yaklaşımıdır. Sağlıklı Hayvan, Sağlıklı Gıda, Sağlıklı Çevre ve Sağlıklı Toplum olgusu Tek Sağlık yaklaşımı ile mümkün olacaktır. Bu amaçla Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ortak yayınladıkları deklarasyonla hükümetlere “Tek Sağlık” yaklaşımını benimsemeye ve uygulama çağırısında bulunmuştur. 2019 – 2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planının Tarım Sektörü Hedefleri arasında; Hayvancılığın geliştirilmesi başlığı altında, hayvan sayısından sağlığına, beslenmesine kadar işletmelerin büyüklüğüne kadar ve özellikle “İşletme Odaklı Koruyucu Veteriner Hekimlik Sistemi ile hayvan refahını içerecek şekilde insan ve hayvan sağlığına yönelik tek sağlık politikası hayata geçirilecektir” ifadesi yer almaktadır. “KIRSALDA YAPILAN VE RİSKLİ OLAN BÖLGELERDE KENELERE DİKKAT EDİLMELİDİR” 3 gün sonra Kurban Bayramı idrak edilecektir. Her yıl 2.5 milyon civarında Küçükbaş, 1 milyona yakın Büyükbaş hayvan kurban edilmektedir. Bu da kurbana dönük önemli uygulamaları beraberinde getirmektedir. Hayvan sevklerinden, satış yerlerine, kesimlerden etlerin muhafazası ve tüketilmesine kadar her konu hayvan, insan ve çevre sağlığı açısından önemli olup bilimsel ve yasal anlamda belirlenen kurallara uymayı gerektirmektedir. Ülkemizde başta KKK Ateşi,tüberküloz, brusella, şarbon, ekinokok kisti ve tenya olmak üzere çeşitli zoonoz hastalıklar büyük ve küçükbaş hayvanlarda görülmektedir. Kırsalda yapılan ve riskli olan bölgelerde kenelere dikkat edilmelidir. Bazı hastalıklar canlı hayvanlarda belirtiler oluşturabilirken. ( yüksek ateş, öksürük, güç veya sesli nefes, ağız. burun akıntısı, ishal gibi) bazıları herhangi bir belirti oluşturmaz. Bu nedenle kesim öncesinde hayvanların, kesim sonrasında ise kan, et ve iç organların veteriner hekim muayenesinden geçmesi gerekir. Ayrıca hayvan sağlıklı dahi olsa kesimin hijyenik yapılmaması neticesinde pek çok hastalık etkeni etlere; deri, bağırsak içeriği, kesim aletleri veya kasaptan da geçebilmektedir. Bu nedenle kesimlerin bu işlem için yetkililer tarafından belirlenmiş alanlarda, eğitimli kasaplar tarafından ve veteriner hekim kontrolünde yapılması önerilmektedir. “KESİM İŞLEMİ MAKSİMUM 30 SANİYE İÇİNDE YAPILMALIDIR” Ancak kırsal bölgelerde yapılan kesimlerde kurbanını yetkilendirilmiş kesim alanına getiremediğinden kendisi kesmek durumunda kalan vatandaşlarımız da olabilmektedir. Bu vatandaşlarımızın kesim esnasında kanda, ette veya iç organlarda normalin dışında şüpheli bazı renk ve oluşumlar görmeleri halinde mutlaka veteriner hekim ile irtibata geçmeleri önerilmektedir. Veteriner hekim kesim yerine gelene kadar ise şüpheli hayvana ait hiçbir parçanın atılmaması, özellikle baş, karkas ve iç organların muayene için muhafaza edilmesi önem taşımaktadır.  Kurban kesiminde el ve kullanılan ekipmanın temizliğine özen gösterilmeli, kesim işlemi maksimum 30 saniye içinde yapılmalıdır. Derinin dış yüzeyine temas edildikten sonra eller ve kullanılan ekipman yıkanmadan tekrar ete temas ettirilmemelidir. Bu nedenle kesim en az iki temiz bıçakla yapılmalıdır.  Etin yer ve derinin dış yüzü ile teması önlenmelidir. Gövdeye bulaşan pisliğin uzaklaştırılmasında bıçak kesinlikle kullanılmamalıdır. Ayrıca iç organların çıkartılması esnasında mide ve bağırsaklara zarar verilmemeli ve içeriklerinin ete bulaşması engellenmelidir. İç organların kesimden sonra en geç 30 dakika içerisinde çıkarılması gerekir. Önce karın içi, sonra göğüs içi organları çıkarılmalıdır.  
Editör: TE Bilisim