Özel Haber: Türkan Çatal Yıldız

Son dönemde pantolon, tişört, kaban, ayakkabı gibi hazır giyim ürünlerine gelen zamlar dudak uçuklatıyor. Bir kot pantolonun 400 liraya çıktığı, bir kabanın bin 500 liraya yükseldiği hazır giyim sektöründeki fiyatlardan dolayı tüketiciler ya ikinci el kıyafet alıyor ya da eski kıyafetlerini terzilere tamir ettiriyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan terzi Necati Yayla, giyim ürünlerine gelen zamlardan dolayı gününün eski ürünleri tamir etmekle geçtiğine dikkat çekiyor. Önceden daha çok yeni alınan pantolon, gömlek gibi ürünlerin tadilat için getirildiğini ifade eden Yayla, son zamanlarda ise daha çok eski ürünleri tadilat ettiğini belirtiyor. 

Terzi Necati Yayla, “Müşteri tadilat için bana eski pantolonlarını getiriyor, pantolonlara bir baksanız giyilecek durumda değil. Neredeyse tamamı yırtılmış ama müşteri diktirmek istiyor. Seneler önce annelerimizin eski kıyafetlerimize yaptığı yamalar gibi ben de yırtık kıyafetleri tadilattan geçirmeye başladım. Dükkâna bir bakın etiketli ürün görmeniz mümkün mü? Hepsi eski ve tadilattan geçmek için bekliyor. Yakası çevrilmiş, tadilattan geçmiş ve bunu unutup tekrar o gömleği getirerek ikinci kez yakasını çevirten müşterilerime şahit oldum. Çünkü giyim sektöründeki ürünlerin fiyatları inanılmaz arttı” dedi. 

“SANDIKLARDAKİ ESKİ KIYAFETLER ÇIKMAYA BAŞLADI”

Yayla, “Dükkânda kullandığım ürünlerin malzemelerine ne kadar zam gelirse ben de o oranda işçiliğime zam koyuyorum, ama şunu da demek gerekir ki eski işlerin tadı yok kesinlikle” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Önceden hafta sonları özellikle belirli firmalardan tadilat için çok fazla pantolon gelirdi. O ürünlerin hiçbiri gelmiyor artık. Yastık altı altın gibi sandıklardaki eski kıyafetler çıkmaya başladı ve onların tadilatları yaptırılıyor. Örneğin bana tadilat için müşteri eski pantolonlarını getiriyor, pantolonlara bir baksanız giyilecek durumda değil neredeyse tamamı yırtılmış ama müşteri diktirmek istiyor. Seneler önce annelerimizin eski kıyafetlerimize yaptığı yamalar gibi ben de yırtık kıyafetleri tadilattan geçirmeye başladım. Dükkana bir bakın etiketli ürün görmeniz mümkün mü? Hepsi eski ve tadilattan geçmek için bekliyor. Yakası çevrilmiş, tadilattan geçmiş ve bunu unutup tekrar o gömleği getirerek ikinci kez yakasını çevirten müşterilerime şahit oldum. Çünkü giyim sektöründeki ürünlerin fiyatları inanılmaz arttı ve insanlar artık önceliklerini sadece yeme-içmeye ayırıyorlar. Kıyafet artık herkes için ikinci ya da üçüncü planda kaldı, biz terziler de özetle sıklıkla eskileri tamir ediyoruz.”

“ELEMAN ÇALIŞTIRMAK TAMAMEN BİTTİ”

Önceden 3 kişi ile çalışırken şu an dükkanında sadece kendisinin çalıştığını ve yanında birini çalıştırmanın imkansız olduğunu ifade eden Yayla, “Çünkü yanımda çalışacak bir başkasının parasını ödeyebilecek durumda değilim. Eleman çalıştırmak tamamen bitti ve ben de dükkana gelirken yemeğimi evden getiriyorum. Dışardan yemek yiyecek olsam en az günlük 50 lira tutuyor. Benim giderim az olduğu için bir şekilde dükkanı götürebiliyorum. Emekli maaşım da var ve hafta sonları biraz daha fazla çalışarak günü kurtarmaya çalışıyorum. Son günlerde biraz işlerimiz arttı, ben bunun nedenini de bankaların son süreçte verdiği promosyonlara bağlıyorum. Promosyon alanlar bir şekilde ekonomiyi az da olsa canlandırdılar” dedi.

“EMEKLİ MAAŞIM OLMASAYDI DÜKKÂNA KİLİDİ VURMUŞ OLURDUM”

Malzemecisinden önceden poşetlerle ürün aldığını, gelen zamlardan sonra ise taneyle ürün almaya başladığını ifade eden Yayla şunlara değindi: “Önceden toptancımdan 20’li paketlerde renk renk satılan uzun fermuarlardan alırdım, ama şu an benim böyle paket paket ürün almam mümkün değil. Malzemeciden toplu şekilde ürün almak artık hayal oldu. Müşterilerin talebine göre tek tek alıyorum artık.”

Pantolonun paçasını 20 lira yapmak zorunda kaldığına değinen Yayla, “Ben pantolonunu paçasını bu fiyata yapıyorsam mağazada satılan o pantolonun fiyatı nedir siz düşünün. Bunun yanı sıra esnafın başında bir de fatura derdi var. Ben bu dükkanımı ilk açtığımda yaz ile kış arasında elektrik faturasında 25-30 lira fark oluyordu. En son gelen faturamla bu farkın açıldığını fark ettim ve son elektrik faturam 975 lira geldi. Bir esnaf için bu çok yüksek bir fiyat. Burası terzihane olduğu için çalıştığım süre boyunca bütün ışıkları açık tutmam gerekiyor. Birde dükkânın ısınma boyutu var, şansımıza havalar iyi diyor henüz doğalgazı açmadık ama elbet açacağız ve doğalgaz faturası ne kadar gelecek merak ediyorum. Tüm bunları düşününce ben şu an emekli maaşı alıyor olmasaydım inanın dükkâna kilidi vurmuş olurdum ya da ayakta kalabilmek için burada verdiğim hizmete zam yapardım. Bu civarda en uygun terzi benim diyebilirim, çünkü emekli maaşım da olduğu için bir şekilde dükkanı çevirebiliyorum ve müşteriye giderlerimizi çok fazla yansıtmamaya çalışıyorum. Şu da var ki dükkanım caddede değil ve bu da beni kotarıyor. Caddelerde yer alan dükkanların kira oranları çok yüksek ve son süreçte kira fiyatları daha da arttı. Sırf kira fiyatını çıkarmak için bile cadde üzerinde yer alan dükkanlar bunu da fiyatlarına yansıtıyorlar. Birde onların eleman çalıştırdıklarını düşünün, en az asgari ücretin üzerinde maaş vermeleri gerekir, çünkü vasıflı eleman çalıştıracak ve onu asgari ücretle çalıştıramaz. Özetle cadde üzerindeki dükkanların işi daha da zor.”

“AKLIMIZA GELEBİLECEK HER ŞEY ZAMLANDI”

Dükkan kirasının zammına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yayla, “Geçen sene dükkânın kirasına yüzde 27,5 olarak yapmıştık ama bu ay dükkân sahibiyle kira zammını konuşacağız ve eminim ki geçen seneki zam oranında bir zam olmayacak. Açıkçası bu noktada sadece kendimi değil dükkân sahibini de düşünüyorum, çünkü sadece kiralara zam gelmedi. Aklımıza gelebilecek her şey zamlandı ve kira fiyatları da bundan nasibini aldı. Ben kira zammını konuşurken dükkân sahibinin durumunu da göz önüne alarak zammı konuşacağım. Patatesin dahi kilogram fiyatı 10 lira olmuş, bu açıdan bakınca dükkân sahibini zor durumda bırakamam. Şunu da demek gerekir ki artan maliyetlerimin arasında poşet fiyatları da var. Önceden poşetin her boyutunu alabiliyorum ama artık sadece işimi görecek orta boyu alabiliyorum. Orta boyun fiyatı da 27 lira ve içinde de sadece 50 tane oluyor. Bu bile başka bir masraf düşünün” ifadelerini kullandı. 

“VERESİYE ARTTI”

Yayla, tüketicilerin terzi ücretini öderken dahi zorlandığını belirterek, “Önceden ürünü teslim ettiğim zaman direkt parasını alırdım ama artık daha sonra getireyim ya da aybaşında vereyim teklifini yapan da çok oluyor. Ben mahalle esnafıyım neticede, böyle bir taleple gelen müşteriyi de geri çeviremiyorum. Çünkü biliyorum ki gerçekten o parayı ödeyemeyecek durumda. Terzi olduğum için konfeksiyon sektöründen de haberim var ve giyim mağazalarında da her şey çok iyi gitmiyor. Düşünün ki bir mont 800 lira olmuş, kim alabilir ki bu fiyata bir montu? O yüzden kimseye bir şey diyemiyorum” dedi. 

“VATANDAŞIN NABZINI YAKINDAN TAKİP EDİYORUM”

Yayla son olarak şunları söyledi: “Ben bir mahalle terzisi olduğum için vatandaşın nabzını da yakından takip etme olanağına sahibim. Benim esnaf olarak isteyeceğim şey enflasyonun bir an önce düşürülmesi ya da düşürülmesi için harekete geçilmesi olacaktır. Çünkü az önce dediğim gibi birçok insanı gün içerisinde gördüğümden neredeyse herkes mutsuz ve dalgınlar. Bunun yanı sıra herkes gergin. Çünkü herkes geçim derdine düşmüş. Ben bir esnaf olarak, terzi olarak hayatın ucuz olmasını, herkesin dilediğini gibi giyinmesini isterim.”