Özel Haber: Türkan Çatal Yıldız 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2023 seçimlerinin 14 Mayıs’ta yapılacağını açıklaması ile resmen seçim maratonu başlamış oldu. Milletvekili listelerinin de belirleneceği süreçte kimlerin listeye gireceği merak uyandırmaya başladı. Bazı siyasi partiler kadın kotası uygularken birçok siyasi partide böyle bir şart yok. Mecliste kadın katılım oranının yüzde 17,2 olduğuna dikkat çeken Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, “Siyasette değişim ve dönüşüm için kadınlar görev almaya hazır ve kararlılar. Aktif kadın sayısı artacak, buna eminiz” dedi. 
Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, kadın Cumhurbaşkanı adayının olmamasına ilişkin, “Cumhurbaşkanlığı, yeni hükümet sisteminde en yetkili karar alma organı olduğu için, adaylık sürecinde dahi kadınların bu aşamaya gelebilmesi hem finansal hem kodlanan geleneksel yapı nedeniyle daha çok mücadele edilmesi gereken bir alan. Kadınların özgüveni, otoriterleşme ile doğru orantılı bir biçimde artıyor. Gözümüz tüm karar alma organlarının yarısında! Önemli olan kapsayıcı ve adil yönetim. Bunun kadın katılımının artması ile mümkün olduğunu biliyoruz” dedi. 
Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?
Bursa doğumluyum. Lisans eğitimimi Uluslararası İlişkiler ve Yönetim Bilimleri alanında yaptım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında üyeliklerim bulunmasının yanında, Göztepe Rotary Kulübü’nde 2002-2004 Döneminde başkanlık yaptım. KAGİDER üyesiyim, 2002 yılından beridir KA.DER üyesiyim. Süreli dergi, eğitim yayınları üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren bir şirketin Yönetim Kurulu Üyesiyim. Kadın Girişimciliği, Örgüt İçi İletişim Eğitimi, Toplumsal Cinsiyet ve Kota Eğitimi, Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi, Erickson Denge Merkezi NLP Practitioner Sertifika Programlarına katıldım. 2017’den beri KA.DER Genel Başkanı olarak çalışmalarıma devam ediyorum.

TBMM'nin yalnızca yüzde 17,2'si kadın (1)

Kadın Adayları Destekleme Derneği Genel Başkanı Nuray Karaoğlu
 

“MECLİSTE KADIN KATILIM ORANI SADECE YÜZDE 17,2”
Türkiye siyasetinde aktif siyaset yürüten kadın sayısı çok az. Son sayıya ilişkin elinizde veriler var mı? Bu sayıda önceki yıllara göre bir artış mı var düşüş mü var? Gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de yalnızca siyasette değil, tüm karar alma mekanizmalarında kadınların katılımının eşitlikten uzak olduğu açıktır. TBMM verilerine göre, bugün mecliste 577 milletvekilinden 100 kadın milletvekili var. Mecliste kadın katılım oranı sadece yüzde 17,2. TBMM’de kadın temsil oranı Cumhuriyet tarihi boyunca yüzde 20’yi aşamadı. KA.DER olarak her yıl 8 Mart’ta, Türkiye’nin Temsilde Cinsiyet Eşitliği Karnesi’ni yayınlanmaktayız. Türkiye, temsilde cinsiyet eşitliği konusunda, her yıl sınıfta kalıyor. Büyük mücadelelerle elde ettiğimiz en büyük kazanımlardan biri olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesisinde önemli bir engel oluşturmaktadır. Gidişat olumsuz olsa da direniş ve mücadele bizi canlı tutuyor. Çünkü kadın hareketi en umutsuz anlarda dahi her zaman mücadeleyi sürdürdü ve sürdürecek. Umudumuz birlikte, inancımız eşitlikte. 
“AKTİF KADIN SAYISI ARTACAK”
Türkiye 14 Mayıs’ta seçime gidiyor. Kadın aday sayısının artmasına ilişkin planlarınız var mı?

Evet. KA.DER yıllardır kadınların politik katılımını güçlendirmek, etkinleştirmek ve kadın bakış açısına dayalı siyaset yapabilmelerine katkı sağlamak için kadın adaylara yönelik olarak "ŞİRİN TEKELİ SİYASET OKULU" nu sürdürüyor. Program, Türkiye’deki seçimler bağlamında, kadınların siyasi hayatta güçlenmesini sağlamayı ve liderlik becerilerini geliştirmeyi; siyasi kurum ve süreçlere tam olarak katılan, liderlik eden kadın sayısını arttırmayı amaçlıyor. Bu amaca uygun olarak hazırlanan program, 2023 Genel Seçimi ile siyasi kariyerine yeni başlayacak ve/veya katılımcı liderlik açısından güçlenmek isteyen deneyimli kadın politikacılara yönelik düzenlendi. Bunun yanı sıra KA.DER’in yapmış olduğu araştırma sonucunda ülkemizde cumhuriyet tarihi boyunca hiç kadın milletvekili çıkarmamış 20 il olduğunu raporlaştırdı. Bu konu ile ilgili kamuoyu kampanyaları yapıyor ve çeşitli ziyaretler, farkındalık çalışları gerçekleştirerek, kadınlara “sen de yapabilirsin”i anlatıyoruz. Bu 20 ilde yaşayan kadınlar, bulundukları şehirlerin eşitsizlik geçmişinin sorumluluğunu hissederek, aday olma konusunda ısrarcı oluyorlar. Yine KA.DER, meclise ilk kez giren 18 Kadın Milletvekili’nin Belgeselini çekilmesinde yapımcılığını üstlendi. Bu belgesel gösterimlerimiz aracılığıyla çeşitli illerde kadın dernekleri ve kadın politikacılarla temas kuruyoruz.
İlk kez aday olacak veya deneyimli kadın politikacılarla karşılıklı iletişim halinde, kolektif bir çalışma içindeyiz.  Siyasette değişim ve dönüşüm için kadınlar görev almaya hazır ve kararlılar. Aktif kadın sayısı artacak, buna eminiz. 

TBMM'nin yalnızca yüzde 17,2'si kadın (1)-1
“SİYASİ PARTİLERİN TÜZÜKLERİ CİNSİYET EŞİTLİĞİNE GÖRE YAPILANDIRILMALI”
Siyasette kadın sayısının artırılmasına yönelik siyasi partiler için önerileriniz neler? Ne olmalı ki sayı artsın? Bunun için siyasi partilerle görüşmeler yapıyor musunuz ya da yapacak mısınız?

Siyasi partilerle düzenli olarak görüşmeler yaparak toplumsal cinsiyete duyarlı karar almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Siyasette, karar alma organlarında eşit katılımın sağlanması için ilgili politikaların yasalarda ve siyasi parti tüzüklerinde yer alması için çalışmalarımızı 97 yılından beri sürdüren Kadın Adayları Destekleme Derneği olarak siyasi parti tüzüklerini inceleyerek, eşit olmayan yapılanmalarına işaret ediyoruz. 
Bu konuyla ilgili siyasi partiler neler yapabilir bölümüne bakarsak:
-Siyasi partilerin aday belirleme komisyonlarının cinsiyet eşitliğine göre yapılandırılması
-Kadınların üyesi oldukları politik partiler içerisinde, parti içi karar süreçlerindeki konumlarını erkeklerin algılama biçimlerinde revize etmeleri
-Kadınların sözünün, fikrinin, kararının oluşması için erkek aklıyla yönetilmeye ihtiyaçlarının olmadığının fark edilmesi.
- Siyasi partilerin tüzüklerinin cinsiyet eşitliğine göre yapılandırılması.
-Siyasi partilere yapılan hazine yardımlarının toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir biçimde harcanması. 
-Kadın kolları yapılanmalarının, kendi bütçeleri ve oy hakkının tesis edilerek daha özerk hale getirilmesi.
-Seçim listelerinde kadınların seçilecek sıralarda yer almaları için fermuar sistemini yerleştirmek.
-Adaylık başvurularında ve dosya ücretlerinde destekleyici politikaların oluşturulması için daha eşitlikçi bakış açısı tesis edebilirler.
“CAM TAVAN SENDROMU KADINLARIN SIKLIKLA KARŞILAŞTIĞI BİR DURUM”
Türkiye tarihinde hiç kadın cumhurbaşkanı seçilmedi. Şimdilik kadın cumhurbaşkanı adayı da yok. Buna ilişkin neler demek istersiniz?

Karar mekanizmaları, parti içi erkek dayanışması- siyasette birbirini kollayan erkekler, kadınların parti içinde yükselmesine engel oluşturuyor. Cam tavan sendromu kadınların sıklıkla karşılaştığı bir durum. Cumhurbaşkanlığı, yeni hükümet sisteminde en yetkili karar alma organı olduğu için, adaylık sürecinde dahi kadınların bu aşamaya gelebilmesi hem finansal hem kodlanan geleneksel yapı nedeniyle daha çok mücadele edilmesi gereken bir alan. Kadınların özgüveni, otoriterleşme ile doğru orantılı bir biçimde artıyor. Gözümüz tüm karar alma organlarının yarısında! Önemli olan kapsayıcı ve adil yönetim. Bunun kadın katılımının artması ile mümkün olduğunu biliyoruz. 
“KADIN MÜCADELESİ BASKI ALTINDA; ANCAK UMUTLUYUZ”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü geçtiğimiz haftaydı. Neler demek istersiniz? 

Zor günlerden geçiyoruz. Deprem, kutuplaşma, ekonomik kriz, kadının ev içi emeklerinin görünmez kılınması çabalarının ısrarlarla yeniden üretilmesi… Kadın mücadelesi baskı altında; ancak umutluyuz. Otoriter siyaset engeller yaratırken; her zaman kadın dayanışması duvarına çarptı ve çarpmaya devam edecek! 
Buradan tüm kadınlara eşitlik içinde nice 8 Mart’lar diliyorum. Sevgili kadınlar, tüm farklılıklarınızla var olmaya devam edin. Dayanışmamız daim olsun. 
Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Kadınların politik katılımlarının güçlenmesi adına toplumsal cinsiyete dayalı rollerin yeniden tanımlanması gerekli. Siyasetin demokratikleşmesi, yasal eşitliğin pratikte uygulanması, ev içi görünmez emeklerin görünür kılınması için; biz kadınlar kurumsal siyasete talibiz. Reel politikada erkek egemen zihniyetin kökleşmiş dinamiklerini değiştirmekte kararlıyız. Son olarak söylemek istediğimiz tek bir şey var: Gelecek biziz kaderimizi biz yazarız.