Tarihi Saraçlar Çarşısı esnafı Haluk Alp ve Kemal Sağlam yıllar geçtikçe birçok nedenden dolayı çarşının iş kaybına uğradığını söylediler. Saraçlardaki iş kaybının başka yerlerde açılan çarşı ve AVM’lerle başladığına dikkat çeken esnaf Haluk Alp, bu sürecin pandemi ile taçlanarak yüzde 90’lara kadar varan bir iş kaybına neden olduğunu söyledi.

Eskiden komşu illerden bile saraçlar çarşısına müşteri geldiğini hatırlatan Haluk Alp, şimdi her yerin Saraçlar Çarşısına döndüğünü belirtti. Saraçlar ’da perde dükkânı işleten çarşı esnafı Alp, “Aynı çarşıdan Keçiören’de, Sincan’da, Demette ’de var. Anlayacağınız her tarafta mağaza açılmış durumda. Buna bir de AVM’ler eklenince iş oranımız ister istemez daha da düştü” dedi.

İnsanların bütçelerine göre perde tercihlerinde bulunduklarını belirten Kemal Sağlam ise şunları söyledi: “Burada en düşük perde metresi 15 liradan başlayıp 350 liraya kadar çıkıyor. Marka perdeler de var. Dediğim gibi bütçe meselesi. Bizim bu bölge orta gelirli bir bölgeydi. Orta geliri yıktılar, artık ya zenginsin ya fakir. Burası şimdi fakir bölgesidir. Zenginin de burada işi yok. AVM’ye gidiyor 20 bin lira verip gelinliğini alıp gidiyor. Ama bu çarşıda 3 bin liraya pazarlık ediyor. Çünkü elinde yok.”

“SARAÇLAR ÇARŞISI HİÇBİR ZAMAN ÖNEMİNİ KAYBETMEDİ”

Eskiden Saman Pazarı dendiğinde akan suların durduğunu ifade eden Alp, “Bu çarşıda dükkân almak kiralamak meseleydi. Servet döküp, on daire parası verip ancak dükkân alına biliniyordu. Ama şimdi öyle değil, rahatlıkla dükkân alınıp kiralanıyor. Buraya düğünü olan geliyor. Düğün işi burada biter. Düğün yapan kişiler istediği her çeşit şeyi bu çarşıda buluyor. O yüzden düğün yapanın kesinlikle yolu buradan geçiyor. İş oranı yüzde onlara inse de Saraçlar Çarşısı hiç bir zaman önemini kaybetmedi. Burası tarihi yer gelen gideni her zaman çok olur. Gücünü Ankara Kalesi’nden de alıyor. Kale’ye gelen gezmeye de olsa buraya da uğruyor. Dış ülkeden gelen buraya geliyor. Bir de buranın çehresini güzelleşirdiler bunun etkisi de çok büyük diyebilirim” dedi.

“25 YIL ÖNCE YAPTIĞIMIZ İŞİ MUMLA ARIYORUZ”

Çıraklığından beri Saraçlar Çarşısı’nda çalıştığını belirten Alp, “1982’den beri bu dükkanda çalışıyorum. Dükkân benim kendi yerim. 28 yıldır Saman Pazarındayım. 28 yılda burada, Saraçlar Çarşısı’nda çok şey değişti. Benim çıraklık yaptığım zamanlardaki işin yüzde 90’ı gitti. Şu an sadece işin yüzde 10’u kaldı. Yüzde onluk bir iş ile çalışmaya devam ediyoruz. 25 yıl önce yaptığımız işi mum ile arıyoruz. Eskiden Ankara’ya, Saraçlar Çarşısı’na her taraftan gelen olurdu. Ama şimdi her taraf Saraçlar Çarşısı olmuş durumda. Aynı çarşıdan Keçiören’de, Sincan’da, Demette’de var. Anlayacağınız her tarafta mağaza açılmış durumda. Buna bir de AVM’ler eklenince iş oranımız ister istemez daha da düştü” diye konuştu.

“DÜĞÜNLERİN YASAKLANMASI İŞİMİZİ CİDDİ DERECEDE ETKİLEDİ”

Düğünlerin yasaklanmasından olumsuz etkilendiklerini söyleyen Alp, “Biz düğün işine hitap ediyoruz. Pandemiden sonra tekrardan iş yapmaya başladık. Fakat düğünlere getirilen ikinci yasak ile tekrardan iş yapamaz olduk. Konfeksiyonu, perdecisi, ayakkabıcısı, gelinlikçisi vb. birçok meslek bu işten etkilendi. Şu an düğünler serbest olsaydı iyi kötü bir işimiz olurdu. Şimdi çok nadir iş yapıyoruz. Artık çırak da yetişmiyor. Kendi oğlumun bile burada çalışmasına razı değilim. Jeoloji mühendisliğini okudu ama boşta. Gelip burada çalışmasına nasıl izin vereyim. O zaman yıllarca neden okuttum? Çırak az yetişiyor ama bir şekilde yetişmeye devam edeceğini düşünüyorum. Ama şu an çırak bulmanın zor olduğunu belirtebilirim” şeklinde konuştu.

“ZEBRA PERDEYİ PEK ÖNERMİYORUM”

‘Kendi dükkânımda perde çeyiz işini yapıyorum’ diyen Alp sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ama Saman pazarında A’dan Z’ye her şeyi bulmak mümkün. Moda neyse biz burada müşteriyi ona yönlendiriyoruz. Şu an sade tülde satış var. Daha önce desenli tüldü ama şimdi gençler sadeye döndü. Zebra perdeyi pek önermiyorum. Ama müşteri almak istediğinde veriyoruz. Çünkü çok kolay temizlenip takılıyor.”

ç

“HERKES KENDİ BÜTÇESİNE GÖRE PERDE ALIYOR”

Çarşının iş potansiyelini düşüren tek şeyin siyaseten yapılan açıklamalar olduğunu dile getiren Kemal sağlam ise şunları söyledi: “Koronavirüse yönelik bir açıklama yapıldığı zaman ilk etkilenen biz oluyoruz. İş potansiyelini halka çıkartmazsan, halkı korkutursan kimsenin işi olmaz. Genel olarak iş olmaz bu sadece bizim için geçerli değil herkes için öyle. İnsanların zevklerine saygı duyarız. Ama fikir olarak evinin şekline, camın duruşuna göre yılların tecrübesi ile bir şeyler öneriyoruz. Ama bunun haricinde istediği bir şey varsa ona da saygı gösteriyoruz. Tek taraflık bir şey yok. Tül, fon, güneşlik. Hani derler ya; ‘anadan bildiğin tül güneşlik’. Yani ister böyle isterse moderni yapıp tül dikeyinden jaluzisine, otomatik mekanizmalarından zebra ve storesine hepsini yapabiliyor ve kullanıyoruz. Bu biraz bütçe meselesi, paran varsa 24 ayar altın alırsın, paran yoksa gider gram alırsın. Perde işi de biraz buna benziyor. Yani tül var metresi 10 lira, tül var metresi 350 lira. Arada bir standart yok. Herkes kendi bütçesine göre bakıyor.”

“ZENGİNİN BURADA İŞİ YOK”

En düşük perde metresinin 15 liradan başladığını ifade eden Sağlam, “15 liraya da metresi var, 300 liraya da. Dediğim gibi bütçe meselesi. Marka perdeler var. Bizim bu bölge orta gelirli bir bölgeydi. Orta geliri yıktılar. Artık ya zenginsin ya fakir. Burası şimdi fakir bölgesidir. Zenginin de burada işi yok. AVM’ye gidiyor 20 bin lira verip gelinliğini alıp gidiyor. Ama bu çarşıda 3 bin liraya pazarlık ediyor. Çünkü elinde yok. Burada herkese her şeye hitap edilebilecek şeyler var. Marka da var. İnsanlar AVM’yi tercih etmeye devam ediyorlar çünkü orada yemeğini yiyebiliyor, çocuğunu oyun parkına bırakabiliyor, sıcak ortam bulabiliyor. Ama burası tarihi ortam bunu algılamıyorlar. Bu yüzden buraya gelmektense AVM’yi tercih ediyorlar. Herkesin işi gücü rast gitsin. Allah herkese bol kazanç versin. Önce sağlık versin”  açıklamasında bulundu.

Haber: Kadir GÜRHAN