İsrail’in Filistin’e yönelik devam eden saldırılarında binlerce kişi yaşamını yitirdi. 7 Ekim'den itibaren Filistin halkının yaşadığı zulmü sosyal medyadan da görenler, dünyanın farklı yerlerinde çeşitli protestolarla İsrail'e tepki göstermeye devam ediyor. Sosyal medya kullanıcıları aynı zamanda çeşitli görsellerle de tepkilerini ifade ediyor. Gazze'de binlerce kişinin katledildiği bombalı hastane saldırısının ardından ‘yıkılan binaların altında kalan Filistinli çocuğun ekmek parçası kaldırdığı’ çizimini paylaşan dijital çizer ve çocuk kitabı resmeden Ayşe Şeref, Türkiye'nin sesi oldu. Yaptığı çizimiyle kitlelere ulaşan Ayşe Şeref, duygularını ifade ederken gözyaşlarına hakim olamadı.

Sakarya’da suya yüzde 20 indirim Sakarya’da suya yüzde 20 indirim

Çocuklar için uzun yıllardır resim yaptığını anlatan dijital çizer Ayşe Şeref, “Uzun yıllardır çocuklar için resim çalışmaları yapıyorum. Ressam İlhami Atalay ve Cemal Toy’un öğrenciliğini ve asistanlığını yaptım. Hem yurtdışında hem yurtiçinde birlikte birçok çocuk projesine imza attık. Özellikle yetim çocuklarla projeler yaptık. Bunları Türkiye getirerek sergi yaptık. Bununla beraber çocuklarla felsefe alanında da çalışmalar yürüttüm. Bu alanda çocuk kitaplarıyla çok fazla haşır neşir olmuş oldum. Bu da beni biraz dijital çizime de yönlendirdi. Son 3 yıldır da dijital çizim, çocuk kitabı resimleme ve illüstrasyon alanında çalışmalar yürütüyorum” ifadelerini kullandı.

“'Bu küçücük eli de mi görmüyorsunuz, bunu da mı yok sayıyorsunuz' şeklinde hepimizin bir haykırışıydı”
7 Ekim’den bu yana saldırıların sürdüğünü ve bu saldırılara hala sesini çıkarmayanların kendisini derinden etkilediğini söyleyen Şeref, "Özellikle hastanenin bombalandığı gün uyuyamadım, çok uzun süre haberleri takip ettim. Bir kız çocuğunun elinde tuttuğu ekmeği görünce onu hemen resmetmek istedim. Çünkü insanlara artık ‘bunu da mı görmüyorsunuz’ demek istedim. Sedyede öylece yatıyordu. Belki yaşamını yitirmişti. Ben bunu hemen çizmek istedim. Çünkü insanlara duyurmak istedim. Yani ‘bu küçücük eli de mi görmüyorsunuz, bunu da mı yok sayıyorsunuz’ şeklinde hepimizin bir haykırışıydı. Bunu bu şekilde yönlendirmek istedim. Ve evet o günden sonra sesler biraz daha arttı. İnsanların belki biraz daha dikkatini çekti. Fakat hala devam eden bir zulüm var. Bu yüzden hiçbirimizin durmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir çizer olarak resmederek, belki bir müzisyen olarak sesine, müziğine yansıtmasını sağlayarak elimizden gelen her şeyin yapılması gerekiyor. Ya da bir yaza olarak şiirine veya yazısına eklemesini sağlamalıyız. Aynı zamanda o çocuğun elini görünce artık bir ekmeğe bile ihtiyacım yok duygusunu hissettim. Bir çocuğun en temel ihtiyacı karnını doyurmasını bile sağlayamamış olduk. Bu görülmemesi imkansız olan bir şey. Herkesin bu gerçeği ortaya çıkararak yaymasını ve artık bu zulme son verilmesi adına bir şeyler yapması gerektiğine inanıyorum. Hastane bombalanmasından sonra yaptığım o ekmek tutan küçük bebeğin resmi sosyal medyada bazı kitlelere ulaştı. Bu daha çok yayılabileceğini gösterdi. İnsanlar bazen paylaşım yapıyoruz ama bu neye yarıyor diye düşünebilir. Gerçeklik yayıldıkça bir değer kazanıyor. Şöyle bir durumla da karşılaştım. Filistin bayrağını ya da yazısını paylaştığımda sayfamda çok fazla engelleme yaşandı. Engellendi ve görülmedi. Bu da gerçekten yaptığımız şeyin aslında değerli olduğunu gösteriyor. Çıkardığımız bu sesin bir değeri var. Susturulmaya çalışıyorsak demek ki bir işlevi var” dedi.

İHA

Editör: İrem Akbaş