Güneş ışınlarının yol açabileceği sağlık problemlerinden bir tanesi olan deri hastalığı solar ürtikere ilişkin Çocuk Alerji, Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Alerji Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay bilgi verdi. Güneşe bağlı meydana gelen cilt problemlerinin genel anlamda teşhis ve tedavisi noktasında yanlışlıklar oluşabildiğini ve bu tanımların doğru yapılması halinde ise tedavilerin daha iyi sonuçlar getirebileceğini ifade eden Akçay, solar ürtikerin tedavisi aşamasında izlenebilecek tavsiyeleri sıraladı.

ÜRTİKERİ TANIYIN

Halk dilinde ‘kurdeşen’ olarak da bilinen ürtiker, temelde kızarma, kabarma, ödem, kaşıntı bulgularıyla kendini gösteren bir hastalıktır. Vücutta gösterdiği lezyonların renkleri kırmızı ya da pembemsi olabileceği gibi derinin kendi renginde de gözlemlenebilir. Prof. Dr. Ahmet Akçay, ürtiker hastalığının 6 haftadan kısa sürdüğü taktirde akut ürtiker, 6 haftadan fazla sürdüğünde ise kronik ürtiker şeklinde tanımlandığını belirtmiştir. ‘Akut ürtiker genellikle stres kaynaklı olarak meydana gelmektedir. Kullanılan ilaçlar, alınan gıdalar ya da bedenin bir yerinde kendini gösteren enfeksiyonların tetiklediği alerjik reaksiyonlara bağlı olarak gözlemlenir. Bunun yanı sıra ürtiker; titreşim, basınç, egzersiz, su, güneş ışığı, soğuk veya sıcak havalar gibi fiziksel etmenlere bağlı olarak da şekillenen bir deri hastalığıdır’.

BU BELİRTİLER VARSA SOLAR ÜRTİKERİNİZ VAR!

Prof. Dr. Ahmet Akçay: ‘Güneş ışınlarına maruz kaldıktan 5-15 dakika içerisinde cilt yüzeyinde bir ürtiker atağı gelişebilir. Güneşe bağlı kurdeşen atakları kabarıklık, kaşıntı, kızarıklık ya da plaklar biçiminde ortaya çıkar. Bahsedilen plaklar çok büyük boyutlarda olmamakla birlikte üzerine bastırıldığı anda geri solmaktadır. Çok daha ileri boyuttaki vakalarda ataklar esnasında bulantı, nefes almada güçlük, kusma, baş ağrısı ve anafilaksi görülme ihtimali vardır. Öte yandan bazı kimyasallar, ilaçlar ve birtakım hastalıklar cilt yapısının güneş ışınlarına karşı hassasiyet oluşturmasını tetiklemektedir’ açıklamasında bulundu. 

KİMYASALLAR SOLAR ÜRTİKERİ TETİKLER

Prof. Dr. Akçay, her hastada Solar Ürtiker tanısının spesifik nedenler sıralanarak konulamasa da bazı faktörlerin teşhis noktasında etkin olduğundan bahsetti. Akçay, “Açık tenli bireyler ya da ailesinde ve yakın akrabalarında alerjiye yatkınlık bulunan kişilerde, hazır ve paketli gıdaları sıklıkla tüketen insanlarda, antibiyotik ve ağrı kesiciler başta olmak üzere düzenli aralıklarla ilaç kullanan kişilerde, solar ürtiker görülme olasılığı çok daha fazladır. Tüm bunların yanı sıra cilde temas eden kozmetikler, şampuanlar, cilt ürünlerinin yanı sıra tiner, benzin veya boya gibi mesleki açıdan kimyasallara çokça maruz kalan bireylerde solar ürtikerin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir” dedi.

DİĞER GÜNEŞ HASTALIKLARINDAN AYIRIN

Vücudun güneş gören bölgelerinden kısa bir süre içerisinde oluşan, 1-2 saat içerisinde ise geri sönen, oluşan plakların üzerine bastırıldığında kabarıklıkların geri solması bulguları izlendiğinde akıllara solar ürtiker şüphesi gelmektedir diyen Prof. Dr. Akçay, solar ürtikeri, güneşe bağlı diğer hastalıklardan ayırt etme noktasında cilt yüzeyindeki belirtilerin şeklinin, renginin, plakların bulunma süresinin, kimyasallarla temasının göz önünde bulundurulması gerektiğinin altını çizdi. Bunun yanında ultraviyole ışın testi, kan testi ve foto yama testi ile güneşe bağlı oluşan deri hastalıklarının ayırıcı teşhisinin yapılması noktasında kullanılabileceğini ifade eden Akçay; hasta öyküsü, fiziksel muayene bulguları ve gerekli testler aracılığıyla solar ürtiker tanısının koyulabildiğini söyledi.

SOLAR ÜRTİKERE DUR DEYİN!

Akçay, “Güneşe bağlı kurdeşen olarak da bilinen solar ürtiker, derinin direkt güneşle temas etmesi neticesinde meydana gelen, bazı vakalarda ise kendi kendine geçen alerjik bir durum olarak tanımlanmaktadır. Solar ürtiker kolaylıkla kontrol altında tutulabilir ve bazen de altında başka hastalıklar bulundurabilmektedir” dedi.

Prof. Dr. Akçay solar ürtikerin tedavisi aşamasında izlenebilecek tavsiyeleri şu şekilde sıraladı:

  • Bireyin cildine temas halindeki kozmetikler ve kimyasalların teması tamamen ortadan kaldırılmalıdır.
  • Paketli ve katkı maddesi fazlaca olan yiyeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
  • Kişinin cilt tipine uygun nemlendiriciler, kremler, güneş koruyucuları ve losyonlar kullanılmalıdır.
  • Kişiler açık renkli ve güneş ışınlarını direkt çekmeyecek nitelikte kıyafetler tercih etmelidir.
  • Hava sıcaklığının fazla olduğu günlerde güneş gözlüğü, şapkalar, yelpazeler ve şemsiyeler kullanılabilir.
  • İlaç tüketimi en aza indirilmeli, hatta uygun şartlar sağlandığı taktirde tamamen kesilmelidir.
  • Bireyler olağan oldukça güneş ışınlarından kaçınmalıdır. Dışarı çıkmak adına saat 10:00 öncesi ve 16:00 sonrasındaki saat aralığı tercih edilebilir.

(Mustafa ATAR)