Dünyada yalnızca Ankara’da Mogan Gölü’nün iki kıyısında yetişebilen ve yaşayabilen bir çiçek var. Adı da Sevgi Çiçeği. Bu, türüne az rastlanır endemik bitki, ilk kez Rus bilim insanı Pierre de Tchihatcheff tarafından 1848 yılında keşfedildi. Nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca da Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altına alındı. 

Sevgi Çiçeğinin neslinin yok olma tehlikesinin geldiği boyutları şu şekilde anlatabiliriz. Uluslararası Doğa Koruma Birliği, çiçekler için bazı kodlar kullanıyor. Bu kodlar, o çiçeğin ne kadar tehlikede olduğunu ortaya koyuyor. Birliğin Sevgi Çiçeği için kullandığı kod CR, yani buradan şu anda en tehlikeli sınırda olduğunu anlıyoruz. 

İlgili kurumların yok olmaması için çalışmalarını sürdürdüğü Sevgi Çiçeği, bu hafta İskoçya’da devam eden İklim Zirvesi’nde de konu oldu. Sevgi Çiçeğini Glasgow kentinde düzenlenen COP26 toplantısına taşıyanlar ise Ankara Ticaret Odası (ATO) ve Ankara Sanayi Odası (ASO) oldu. “İklim Değişikliğinde Sektörel Yaklaşımlar” başlıklı panelde iklim değişikliğinin Ankara’da da yaşanan etkileri göz önüne serilirken Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, önemli bilgiler de sundu. Başkent’te baraj doluluk oranlarının git gide azaldığını ifade eden ve yakın gelecekte kentteki hava sıcaklığının 4.5 dereceye kadar artabileceğine dair araştırmaların varlığından bahseden Yılmaz, tehlikenin boyutunun farkında olduklarını kaydetti. 

Orman yangınları, su baskınları ve müsilaj gibi çevre felaketlerine de değinen Yılmaz, Ankara’da Sevgi Çiçeğinin de yetiştiği Mogan Gölü başta olmak üzere Eymir Gölü ve diğer sulak alanların da kurumasından endişe duyduklarını ifade etti. Sunumun en can alıcı noktası ise Yılmaz’ın iklim değişikliğine çözüm bulmak için tüm dünyayı Sevgi Çiçeği ittifakına davet etmesi oldu. 

Aynı panelde ASO Başkan Yardımcısı Seyit Ardıç da konuştu. Ardıç, "İklim değişikliği kaynaklı artan aşırı hava olayları ile yaşadığımız bir geleceği kabul etmemeliyiz ama aynı zamanda buna hazırlanmalıyız. İklim değişikliği ile mücadelede, sanayide enerji tüketimini ve emisyonları azaltacak yeni teknolojilerin geliştirilmesi, yenilenebilir kaynak kullanımının arttırılması, negatif emisyon teknolojilerinin geliştirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

Sevgi Çiçeğinin tüm dünyanın iklim krizini konuştuğu bir zirvede gündeme gelmiş olması önemliydi. İyi ki de gündeme geldi. Hem bu konuda bir farkındalık yaratılırken hem de iklim değişikliğinin boyutlarına da dikkat çekilmiş oldu. 

Editör: TE Bilisim