Süper Lig, Türkiye'deki en üst seviye futbol ligidir. Bir sezonda 21 takımın mücadele ettiği ligde, her takımın diğerleriyle ikişer maç yaptığı çift devreli lig usulü uygulanmaktadır. En üst sırada yer alan takım şampiyon olurken son dört sıradaki takım 1. Lig'e düşmekte, 1. Lig'deki üç takım ise ertesi sezon mücadele etmek üzere Süper Lig'e yükselmektedir. Ağustos ve mayıs ayları da dahil olmak üzere dokuz ay süren bir organizasyon olan Süper Lig'in 2020-21 sezonu, 42 hafta ve 420 maçtan oluşmaktadır. 2018-19 sezonu bitimiyle birlikte lig, UEFA ülkeler sıralamasında 10. sırada yer almakta ve UEFA Şampiyonlar Ligi'ne 2, UEFA Avrupa Ligi'ne 3 takım yollamaktadır. Türkiye Kupası şampiyonu olup ilk 4'e giremeyen bir takım da UEFA Avrupa Ligi'ne katılabilir.
Süper Lig’in ilk yarısını geride bırakırken, mücadelenin kızıştığı ve belki de ilk defa dört büyük takımın birbirlerine yakın puan tablosuna şahit oluyoruz. Yakın ne kelime; Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin puanları aynı. Üç takımda 48’er puandan koltukları paylaşıyorlar. Galatasaray lider, Beşiktaş ikinci, Fenerbahçe ise üçüncü sırada yer alıyor. Fakat puanlar aynı. Abdullah Avcının yönetimiyle çıktığı son 15 maçta 11 galibiyet 3 beraberlik ve bir yenilgi alarak (o da Galatasaray’dan) şampiyonluk potasına giren ve İstanbul takımlarına bu zorlu yarışta bende varım diyen Trabzonspor 6 puan farkla onları takip ediyor. Anadolu takımlarından Alanyaspor, Gaziantep FK ve Hatayspor da bu dört büyük takımları inatla takip ediyor. Bu yarıştan kopmayacaklarını aldıkları puanlarla gösteriyorlar.
Derbileri alan, lige konsantre olan, mücadeleyi sonuna kadar sürdüren takım bu rekabetten mutlu sona ulaşacaktır. Örnek olarak Konyaspor karşısında 70 dakika boyuncu on kişi oynayarak maçı kazanmasını bilen Beşiktaş’ı, Fenerbahçe stadında ortaya koydukları güzel oyun ile onları yenmeyi başaran Galatasaray’ı ve 15 maçı sadece bir yenilgi ile tamamlayan Trabzonspor’u örnek gösterebiliriz. Sona doğru yaklaşıldıkça mücadele kızışıyor. Bu mücadelenin tek kötü yanı ise futbolda 12’inci adam olarak bilinen taraftarlardan yoksun yapılmasıdır.
Hepimizin tek temennisi pandeminin biraz hafiflemesi ve futbol sahalarının taraftarlara kavuşmasıdır. Çünkü geride bıraktığımız son bir yılda taraftarsız futbolun var olamadığını ve anlamını yitirdiğini gördük. Siz hiç minaresiz camii düşünebilir misiniz? Bu mümkün olabilir mi? Elbette ki kocaman bir hayır. Umarız en yakın zamanda futbol minaresine kavuşmuş olacaktır. Son olarak dört büyük takıma şunu söyleyebilirim; Bu zorlu mücadelede, yolda hakem hataları da olabilecek. Fakat önemli olan güzel bir maç izlemek ve izlettirmektir. Hakemlere gelince, emeğin ve alın terinin olduğu bir oyunda daha iyi bir maç yönetmeleri ve adaletli davranarak kararları ona göre vermeleri gerekir. Futbolu ne kadar ki mücadele var ediyorsa unutmayalım ki bir o kadar da adalet var ediyor.