Özel Haber: Kadir Gürhan  Psikolog Servet Aşan ile 12.Seans Füg Kitabı üzerine konuştuk. Okuyucuyla yazar arasında bir ayna görevi gören kitap insanların kimliğini dahi unuttuğu Dissosiyatif Füg hastalığını konu alıyor. Romanda hastalığı bütün yönleriyle anlatmaya çalıştığını söyleyen Psikolog Aşan, okuyuculara romanın ikinci serisini yazmaya başladığının müjdesini de veriyor. Aşan, “12. Seans Füg kitabı okuyucunun etrafında yaşanan tüm olaylara yönelik farklı bir bakış açısı kazandırırken, insanların geçmişiyle yüzleşmesini de sağlıyor” dedi. İnsanların yaşadıkları toplumsal sorunların, kaygı ve stresin, uyku bozukluklarının, travmalarının bir hikâye ile psikolojik bir hastalığa nasıl ulaştığını okuyucuya aktaran Romanın hikâyesi, İstanbul ve İzmir’in Urla ilçesinde geçiyor. Kitaptaki bazı cümlelerin kendisini okuyucu ile bütünleştirdiğini söyleyen Aşan, “Çünkü kitapta yer alan bazı cümleler hepimizin günlük yaşantısında bile kullanmak istediğimiz ancak kullanamadığımız bazı ifadeler taşıyor. Bu ifadeler fark etmeden yaşam tarzımızı ve ilişkilerimizi etkiliyor” ifadelerini kulandı. 12.Seans Füg kitabı okuyucunun etrafında yaşanan tüm olaylara yönelik farklı bir bakış açısı kazandırırken, insanların geçmişiyle yüzleşmesini de sağlıyor. Ender görülen Psikolojik hastalıkların da toplumda var olduğunu ve bir ruh sağlığı yasası ile denetlenebilecek psikologlar kanunu ile sorunlara daha ciddi yaklaşmamızı sağlayacak adımların atılmasının ne kadar önemli olduğu da bu kitapla birlikte bir kez daha anlatılmaya çalışılıyor. Psikolog ünvanı almaya hak kazanmamış kişilerin bu alanı toplumsal anlamda ne kadar tehlikeli bir şekilde istismar ettikleri de açıkça bir hikâye örüntüsüyle anlatılmıştır. “ROMANDA HASTALIĞI TÜM YÖNLERİYLE ANLATMAYA ÇALIŞTIM” ‘12.Seans Füg kitabı Psikolojik bir hastalık olan Dissosiyatif Füg bozukluğunu konu aldığım ve okuyuculara bu hastalığı bir hikâye ile bütünleşerek tanıtmak istediğim bir romandır’ diyen Aşan, “Dissosiyatif Füg; kişinin bir anda geçmişini ve kimlik bilgilerini unutması ve yaşadığı yerden ayrılması şeklinde görülmektedir. Bu kişiler amnezi(unutkanlık)yaşadıklarının farkında değillerdir. Oluşan yeni karakterin her zamanki karakteriymiş gibi yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar. Bazen kısa süreli ve nadiren de olsa aylarca sürebilecek bir hastalıktır. Romanda hastalığı tüm yönleriyle anlatmaya çalıştım. Bu anlatım da günlük hayatta karşılaşabileceğimiz psikolojik anlamda bizleri yıpratabilecek birçok konuya karakterler arasındaki diyaloglarla değindim ve bu diyaloglar da kimi zaman okuyucuyu düşündürecek kimi zamanda karşılaştığı sorunlara yönelik çözümleri de sunmaya çalıştım” şeklinde konuştu. “ROMAN ALIŞILMIŞIN DIŞINDA BİR BİLİŞSEL SİSTEME YÖNLENDİRİYOR” Aşan, kitabın adının 12.Seans Füg olmasının nedenini ise şu şekilde açıklıyor: “Aslında hiçbir zaman 12.Seans görüşmesinin yapılmamasından kaynaklıdır. Yani 11 seans Psikolog görüşmesi raporlarıyla birlikte kitapta sunulmuştur. Ancak 12.Seans görüşmesi yapılmamıştır. Başkarakterimizin bir cinayet polisi olması ve öfke kontrolü problemi yaşadığı için bir psikoloğa yönlendirilmesiyle geçmişinde yaşadığı şiddet ve yetimhane etrafında dönüp dolaşan çocukluk çağı travmalarının karakterimizi Füg hastası olmasına ve sonradan Füg yaşadığı esnada karşılaştığı yeni karakterlerle tam bir gerilim cinayet ve polisiye sürecinin ortasında buluyor. Yardım için gittiği Psikoloğun aslında başkarakterimizin travmalarıyla ilgili kişisel bağlantılar kurmasıyla Füg hastalığına yönelik farklı düşünceler ve yönlendirilmeler yapmasına sebep oluyor. Uyku bozuklukları, Stres, Kaygı ve travmalara yönelik bilgilendirici diyaloglar da hikâyeyi aslında okuyucuya fark ettirmeden kendi hayatıyla bütünleştirebileceği bir şekilde sarıp sarmalıyor. Okuyucuyu sıkmadan okuduğu tüm cümleleri betimleyerek ilerleyeceği bir romandır. Roman bu özelliğiyle okuyucu da aslında bir film senaryosu tarzında bir his de bırakıyor. Beklenmedik durumların yaşanması okuyucuya daha fazla merak veriyor ve alışılmışın dışında bir bilişsel sisteme yönlendiriyor.” “KİTABIN AMACI İNSANLARI BİLİNÇLENDİRMEK” Aşan romanın içeriğinden ise şu şekilde bahsetti: “Romanın bir cinayetle başlaması ve 6 ay geriden gelmesi, tam durulurken çeşitli cinayetlerle tekrar aksiyon alması ve okurken Psikolojik anlamda bilgilendirmek yine kitabın temel özelliklerindendir. Hikâye İstanbul ve İzmir’in Urla ilçesinde geçiyor. Bir tetikçi karakterin polislerden kaçma isteğiyle kaza yapması ve orada tanıştığı Ebru karakteriyle yakınlaşmasından sonra yakın arkadaşının da dahil olduğu bir katliam ile tekrar İstanbul’da intikam alma peşinden giderek adaleti araması hikâyenin aksiyonundaki en önemli husustur. Sonrasında başkarakterimizin Füg hastası olduğunu öğrenmesiyle bilinçli karakter değişikliğine geçişi hem ilişkilerini hem intikamını sorgulatırken okuyucuya da toplumsal mesajlar veriyor. Aynı zamanda gittiği Psikoloğun mesleki kimliğiyle ilgili de gerçek bilgiler paylaşıldıkça hikâyenin tüm parçaları birleşmeye fakat okuyucuyu şaşırtmaya devam ediyor.” “BAZI CÜMLELER OKUYUCUYLA BÜTÜNLEŞMEMİ SAĞLIYOR” Okuyuculara romanın ikinci serisini yazmakta olduğunun müjdesini veren Psikolog Aşan konuşmasına şu şekilde devam etti: “12.Seans Füg kitabının devamı olacak. Okuyucularımın, beklentisi ve arzusunun da bu yönde olması beni çok mutlu ediyor. Bazen tanımadığım insanlardan mesajlar alıyorum; hikâyenin devamını şaşırdıklarını ve hikâye ile ilgili beklentilerini paylaşıyorlar. Romanın bazı cümleleri okuyucuyla beni de bir araya getiriyor. Örneğin; Oysaki geçmiş takılıp kalacağımız bir yer değil, deneyimlerle şimdiki zamanı yönetebileceğimiz bir süreçtir. Çünkü adaleti sağlamaya çalışan değil, adaletsizliğe maruz kalan ölür, adaletsiz olan öldürür. Vazgeçemediği bir alışkanlık gibiydi, vazgeçemediğimiz acılar gibi. Çünkü kaygı bir uyarı sistemiydi ve onu yaratıcılığa sürüklemeliydi. Keşke varsa öfke vardır. Ve onlara ait olmayan şeylere onları sürükleyen arzu kırıntılarıdır. Dünü yok gibiydi, yarını da düşünmüyordu. Hassas kalplerin cehennem bekçileri yakınlarımızdı ya da yakın sandıklarımız. Adalet, maşeri bir gerginliktir. Cümleleri okuyucuyla benim de bütünleşmemi sağlıyor. Çünkü kitapta yer alan bazı ifadeler hepimizin günlük yaşantısında bile kullanmak istediğimiz ancak kullanamadığımız bazı ifadeler taşıyor. Bu ifadeler fark etmeden yaşam tarzımızı ve ilişkilerimizi etkiliyor. Bu nedenle 12.Seans Füg kitabı okuyucuyla aramızda bir ayna görevi görüyor.”      

Editör: TE Bilisim