MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Polis memuruna yumruk atan HDP Milletvekili Saliha Aydemir'e ilişkin konuşan Bahçeli, "Polise saldıran milletvekili müsveddelerinin TBMM'de yeri olamaz. Bunların dokunulmazlığı kaldırılmalı. Mahkemelere çıkmaları sağlanmalı." dedi. Kılıçdaroğlu’nun konuya dair konuşmadığını söyleyen Bahçeli, “Polise yumruk atan soysuzun yanında mısın, karşısında mısın söyle de duyalım. Kadıköy'de polise yumruk atan çürümüşün arkasında duran bellidir ve bugünkü CHP yönetimidir” diye konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli Yunanistan’a sert tepki göstererek, “Hiç kimse sabrımızı sınamasın, aksi halde İstanbul'daki köprüleri bombalamayı hayal edenler Ege sularının ne kadar derin, serin olduğunu ağır bedeller ödeyerek göreceklerdir. Türkiye'nin deniz yetki alanları kanunu bir an evvel kabul edecek muhataplara tebliğ etmeliyiz. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki koordinatlarını kesinleştirerek kesin bir dille duyurmalıyız. Bu yeni statükoyu BM nezdinde tescil ettirmeliyiz” dedi.
“PKK SADECE PKK'DAN İBARET DEĞİLDİR”
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
11 Haziran 2022 tarihinde Pençe-Kilit harekat bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada askerlerimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Acımız tarifsizdir.
Terörle mücadele kıran kırana devam edecektir. Zira ikinci bir seçeneğimiz hiçbir zaman görülemeyecektir. Türkiye'ye ihanet eden PKK'lı teröristlerin 3 çıkış yolu vardır. Birincisi terör olaylarına son vermeleridir, ikincisi teslim olmalarıdır, üçüncü olarak da Türk adaletinin vereceği cezaları çekmeleridir.
PKK sadece PKK'dan ibaret değildir. Türkiye ile kimlerin hesabı varsa terörizmin baronları onlardır. Terörle mücadele Türkiye'yi çıkmaza sürüklemek isteyenlere karşıdır. Teröristler kukladır, kuklacılar ise kapkara odaklardır. Türkiye'nin haklı sınır ötesi operasyonu an meselesiyken Kamışlı'da ABD askerleri ile YPG'li teröristlerin birlikte devriye turları atması kimin mesajıdır? ABD'li askerlerin teröristlerle ne işi vardır? Mehmetlerimize silah sıkanlara destek vermek, kol kanat germek insanlık onuru ile nasıl bağdaşacaktır. ABD pozisyonunu netleştirmek zorundadır. Bu iki ülke dost mudur? Potansiyel bir düşmansa onu da öğrenelim ve nasıl muamele göreceklerini gösterelim.
“POLİSE SALDIRAN MİLLETVEKİLİ MÜSVEDDELERİNİN TBMM'DE YERİ OLAMAZ”
Bunların TBMM'de görev yapması da züldür, mahşeri vicdanda darbedir. Hem devletten maaş alacaklar hem Hazine yardımlarını ceplerine indirecekler hem de güvenlik görevlilerimize saldırıda bulunacaklar. Böylesi bir şerefsizliğe dünyanın hangi medeni ülkesi ruhsat verecek? Kadıköy'de polise el kaldıran, diğer yandan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde pankart asmaya teşebbüs ederken polise saldıran milletvekili müsveddelerinin TBMM'de yeri olamaz. Vatan hainlerine göz yumulamaz. Bunların dokunulmazlığı kaldırılmalı. Mahkemelere çıkmaları sağlanmalı. Teröristlerin namlusundan çıkan kurşun neyse sözde milletvekillerinin attıkları yumruklar da aynıdır.
Sayın Kılıçdaroğlu bu vahim manzara karşısında hala sesin çıkmıyor. Bir şey diyemiyorsun. Polise yumruk atan soysuzun yanında mısın, karşısında mısın söyle de duyalım.
Kadıköy'de polise yumruk atan çürümüşün arkasında duran bellidir ve bugünkü CHP yönetimidir. Kılıçdaroğlu'nun CHP, eski CHP değildir demesi boşuna değildir. Zillet ittifakı rotasızdır, ruhunu ve siyasi onurunu kiraya vermiştir. Serok Ahmet'in Diyarbakır'da düzenlenen çalıştayda yaptığı konuşma bu çalıştaya PKK'lıların ve FETÖ'cülerin katılımı provokasyondur. PKK tezlerini savunacak kadar çukurlaşmıştır. Serok Ahmet kumanda edilen mandacıdır, siyasi kundakçıdır. Kılıçdaroğlu'nun mezhebi, etnik kökeni, doğduğu yer, bizim siyasi eleştirimizin dışındadır ve mutlaka saygı gösterilmelidir. Kökeni, mezhebi, anasının dili ne olursa olsun bu millet benim diyen herkes bizim kardeşimizdir. CHP Genel Başkanı'nın Alevi İslam inancına sahip olması utanacağı bir özelliği değildir. Mezhep üzerinden fitne çıkarmak isteyenler fitnenin çıban başlarıdır. Zillet ittifakını mezhep kışkırtmasına teşebbüs etmesine aklını veren kimdir? Peş peşe gelen özür mesajlarının hiçbir geçerliliği, inandırıcılığı yoktur ve olamayacaktır.
"ENFLASYON ÇIKTIĞI GİBİ İNECEKTİR"
Geçim sıkıntılarını biliyoruz ancak unutulmasın ki yoksulluk bir gün giderilir ancak vatan elden giderse bunun gidişi yoktur, son pişmanlık ise fayda etmeyecektir. Kimse merak etmesin, enflasyon çıktığı gibi inecektir. Demokrasi, doğal farklılıklarımızı koruyan yegane rejimdir. Zillet ittifakının elinde istismar edilmesine göz yumulmayacaktır. Bölünmede huzur yoktur, gün birleşme günüdür, bütünleşme günüdür. İstikbalin ve istiklalin güvencesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Türkiye'nin geleceğini inşa edecek ittifak Cumhur İttifakı'dır.
“SAKIN HESAP HATASI YAPMAYIN”
Dünya adeta zaman ayarlı bombaya dönüşmüştür. Avrupa Parlamentosu'nun 2021 yılı Türkiye raporunu kabul etmesi asılsız suçlamaları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye alerjisi Avrupa Parlamentosu'nun bünyesini ihya olmaz bir hastalık olarak sarmıştır. Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında hukuk tanımayan Avrupa Parlamentosu'nun 2021 yılı Türkiye raporu bizim için yok hükmündedir, yırtılıp atılacak kağıt parçasından farksızdır. Yunanistan'a en etkili mesaj perşembe günü 37 ülkenin katılımıyla icra edilen Efes-2022 tatbikatıyla verilmiştir. Türkiye'ye düşmanca bakanları uyarıyorum; sakın hesap hatası yapmayın. Kahramanlar vatan nöbetindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tarihi nitelikli Efes konuşması ve TSK'nın karakteri, şahsımın gurur ve heyecanı aynı anda yaşamasına neden olmuştur. Ege'nin karşı kıyısında haksızlığı yol haritası yaparak krize oynayan Yunanistan hükümetine diyorum ki: Biz buradayız, hiçbir yere gitmeyeceğiz. Aklını başını almayanın aklını almak bizim için çocuk oyuncağıdır.
Hiç kimse sabrımızı sınamasın, aksi halde İstanbul'daki köprüleri bombalamayı hayal edenler Ege sularının ne kadar derin, serin olduğunu ağır bedeller ödeyerek göreceklerdir. Türkiye'nin deniz yetki alanları kanunu bir an evvel kabul edecek muhataplara tebliğ etmeliyiz. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki koordinatlarını kesinleştirerek kesin bir dille duyurmalıyız. Bu yeni statükoyu BM nezdinde tescil ettirmeliyiz. Egemenlik hakları Türkiye'de olan süresiz Navtex ilanı yapmalıyız. Bizler her zorluğu aşacak şuur, ahlak sahibiyiz. Türkiye bir karar aşamasına gelmiştir. Verilecek toprağımız yoktur, terk edilecek ilimiz yoktur, çizilecek sınırımız yoktur, bölünecek devletimiz yoktur, vazgeçilecek insanımız yoktur, indirilecek bayrağımız yoktur, susturulacak ezanımız yoktur, başka bir coğrafyada gelecek arayışımız yoktur. Gelecek ay-yıldızlı bayrağımızın altındadır. (Serkan DEMİRTAŞ)
