Geçtiğimiz haftalarda bu köşeden büyükşehirlerimizdeki sokak köpeği sorununa değinmiş ve alınması gereken önlemlerden bahsetmiştik. Yakın zamanda da maalesef Gaziantep’teki acı olayı duyduk. Minik Azize, pitbull cinsi köpeklerin saldırısında ölümden döndü, ağır yaralandı. Olayın ardından mahalle sakinlerinin köpek sahiplerini çok defa uyardığı ancak bu konuda bir önlem alınmadığı ortaya çıktı.
Daha sonra da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ilgili tüm kamu kurumlarına “tehlike arz eden tüm köpeklerin toplanması” çağrısında bulundu. Özellikle pitbull gibi tehlike arz eden köpeklerin sokaklarda başıboş dolaşması kabul edilemez bir durum. Onun dışında sokak köpeklerinin toplanması ise yasalar gereği mümkün olamıyor. Çünkü 5199 sayılı hayvan hakları kanununa göre belediyelerin görevi tanımlanmış durumda.
Sokak hayvanları belediyeler tarafından kısırlaştırılır, aşılanıp tekrar alındıkları yere bırakılır. Diğer yandan Türkiye’de 1389 belediye var ama barınağı olan ve kısırlaştırma yapabilen yalnızca 300 civarı belediye bulunuyor. Yani binin üzerinde belediyede barınak ve veteriner yok. Bu durumda sokak köpeklerine çözüm bulunması kısa sürede zor gözüküyor. Ancak, pitbull gibi ölümcül derecede tehlikeli köpeklerin sokaklarda başıboş dolaşıyor oluşunun önüne geçilebilir. Bilindiği üzere pitbulların üretilmesi, sahiplendirilmesi, ülkeye girişi, satışı, takas edilmesi ve hatta reklamının yapılmasıyla sergilenmesi bile yasak.
Kanunda ‘Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak, takas etmek, sergilemek ve hediye etmek yasaktır” ifadesi bulunuyor. Buna karşın bu kişilerin bu hayvanları nasıl bulabildiği sorgulanması gereken ayrı bir durum. Onun da cevabı internette. Maalesef internet üzerinden halen bu köpeklerin ticareti yapılıyor. Burada yine de yerel yönetim ve kolluk kuvvetlerine büyük iş düşüyor. Bu tür yeni faciaların yaşanmaması için kamu kurumlarının hassasiyetini koruması gerekiyor.
