Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında çiftçilerin ekili ve dikili alanlara zarar verebilecek her türlü kuvvetli meteorolojik hadiseyi SMS ile önceden haber almasını sağlayacak protokol imzalandı. Çiftçilerin doğal afetlerden etkilenmesini en aza indirmek adına TZOB ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında protokol imzalandı. TZOB Genel Merkezi'nde düzenlenen imza törenine, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun, Birlik Başkanı Şemsi Bayraktar ve ilgililer katıldı. Protokole ilişkin konuşan Bakan Pakdemirli, “Hava durumu ve ötesi artık çiftçinin cebinde” ifadelerini kullandı. “DOĞAYI KORUYAMADIK” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Sanayi Devriminden sonra insanoğlunun doğayı koruyamadığını ifade ederek, “Hava, su ve toprak kaynaklarımızı iyi koruyamadık ve kirlettik” dedi. Bayraktar sözlerine şöyle devam etti: “Atmosferin kaldıramayacağı ölçüde sera gazı salınımı meydana geldi. Bunun doğal sonucu olarak da bir gerçeklikle karşı karşıya kaldık. Bu acı gerçek de küresel iklim değişikliği. Tabi bilim insanları bunun etkilerini nasıl azaltırız diye çalışıyorlar. Şöyle bir tespitleri de var. 2030 yılından sonra doğal afetlerde bir artış bekleniyor. Özellikle bu artış Doğu Akdeniz havzasında bekleniyor. Türkiye de bu artıştan etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor.” Son yıllarda bir üretim sezonu boyunca üreticilerin dolu, hortum, sel gibi her türlü doğal afete maruz kaldıklarına dikkat çeken Bayraktar, “Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün bu konuda çok güzel çalışmaları var. 1950 yılanda sonra kritik yapış İş, 1940 ile 2008 yılları arasında yılda 300 civarında meteorolojik olaylar meydana geliyorken 2008 yılından sonra günümüze kadar meteorolojik olayların sayısı senede 600’ü bulmuş durumda. Tabi bu tarımı da etkiliyor. Tarım sektörü de sanayi sektörü gibi reel bir sektör. Fabrikalar üstü kapalı şekilde üretim yapıyorlar ve doğal afetlerden ürünlerini koruyabiliyorlar. Ancak ziraatçiliğin böyle şansı yok. Hemen hemen bütün doğal afetlerle karşılaşıyorlar. Oda başkanlarımız çiftçilerimizi ziyaret ediyorlar ve bizlere de raporlarını gönderiyorlar. Başta Tarım ve Orman Bakanlığımız olmak üzere raporları gönderiyoruz” dedi. ÇİFTÇİLERE METEOROLOJİ HABERLERİ SMS İLE GİDECEK Doğal afetleri önlemenin mümkün olmadığına ancak zararlarını azaltmanın mümkün olduğuna vurgu yapan Bayraktar, “Meteorolojinin çalışmalarının da önemli olduğunu söylemek lazım. Çünkü onların fikirler ile zararları azaltmak mümkün görünüyor. Bu bağlamda Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Birliğimiz bir protokol hazırladı. Bu protokole göre Meteoroloji Genel Müdürlüğü, meteoroloji ile ilgili bilgileri birliğimize gönderecek ve biz de odalarımız aracılığı ile 4 milyon 800 bin üyemize meteoroloji bilgilerini ulaştıracağız ve çiftçilerimizle paylaşacağız” diye konuştu. Bayraktar, “Önemsediğimiz bir başka konu ise Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz ile alanda eğitim çalışmaları yapmak olacak” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Meteorolojik uyarıların ne anlama geldiğini, çiftçilerin nasıl uyarılacağını ve zararların nasıl önleneceği konusunda çiftçilerimizi bilgilendireceğiz. Bu eğitim çalışmalarının da doğal afet zararlarını azaltacağını ve çiftçiler için de önemli olacağı kanaatindeyim” dedi. “TARIM METEOROLOJİSİZ DÜŞÜNÜLEMEZ” Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, başkanlık sistemi ile beraber birleşen iki bakanlık ile meteorolojinin de artık bakanlığın bünyesinde olduğun hatırlatarak, “Tarım meteorolojisiz düşünülemez diye düşündüm ve organize olduk. Çünkü tarım meteorolojiden uzak düşünülemez. Bundan dolayı bu protokol milyonlarca çiftçimizi ilgilendiren bir protokol. Milyonlarca çiftçimize hava durumuna ilişkin SMS gidecek ve can, mal kayıpları önlenmiş olacak” şeklinde konuştu. Kendisinin de sel ve taşkında ablasını kaybetmiş bir insan olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, “Bu yüzden meteorolojinin önemi çok büyük. Zamanında da yurtdışında bir projede meteoroloji vasıtası ile yarınki ürün fiyatlarını tahmin etmek konusunda önemli çalışmalar yapılmıştı. Yani eğer kaza yapacağınız biliyorsanız frene basarsınız. Çiftçi ise meteorolojik verileri biliyorsa gider tedbirini alır ve ürünü kurtarmaya çalışır. Özellikle yarına ait neyi biliyorsanız o gün herkesten bir adım ileride olursunuz. Bu yüzden meteoroloji çok önemli ve ekimden hasada kadar destek verilecek” ifadelerini kullandı. “METEOROLOJİNİN BİR ADIM İLERİSİNDE OLACAĞIZ” Pakdemirli sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçimizin bir anlamda bir adım daha yanında olmak adına TZOB ile yaptığımız protokol ile çiftçimizin bir adım daha yanında olacağız. Sabah kalktığımda bizden gelecek olan mesajları görecek ve tedbirlerini alacak. Biz zaten tahmin raporlarını veriyoruz. Bu tahmin raporlarında ilaçlama, gübreleme, ekim gibi bütün konularda destek olacağız. Protokol sayesinde de çiftçilere verilecek eğitimlerimiz var. Bu eğitimlerde uygun iklim şartlarında daha çok gelir getiren ürünlerin ekilmesi, gübreleme ve zirai ilaçlamanın bilinçli yapılması, sulamanın zamanında yapılması, meteorolojik verilerin daha etkin kullanılması, kuvvetli meteorolojik hadiselere karşı önceden alınacak tedbirlerin yer alacağı bir eğitim zinciri olacak. Meteorolojinin bir adım ilerisinde olacağız. Meteoroloji Genel Müdürümüz bilgiyi alan değil, bilgiyi işleyen ve karar destekli bir sisteme getirmemiz gerekiyor diyorum.  Karar destek kastım ise, rekolte tahminine varacak olacak çalışmalar başlatmak istiyoruz. Meteorolojinin de verilerini bir araya getirdiğimiz zaman yarına ait çok önemli bilgiye ulaşmak söz konusu.” “FIRSATÇILARI DA TAKİP EDİYOR OLACAĞIZ” Pakdemirli, artık bilgiyi alan değil bilgiyi işleyen vaziyete getirmemiz gerekiyor diyerek konuşmasına şu ifadelerle devam etti: “Sadece meteoroloji verileri ile bile yarına ait çok önemli bilgiye ulaşmak mümkün. Meterolojiye yapılan her bir dolarlık yatırım 15 dolar gayrisafi milli gelir olarak geri dönüyor. Diğer yandan TARSİM çiftçimizin sigortası. Bugün itibariyle TARSİM sigortalarının Türkiye'de kullanım oranı az. Şuan TARSİM'de farklı ürünler için de çalışmalar yapıyoruz. Üreticimize gelir getirecek bir sigorta ürünü üzerinde çalışıyoruz.” Pakdemirli, gazetecilerin, iklim koşulları nedeniyle soğanların zarar gördüğü ve rekolte kaybı olduğu yönündeki sorusu üzerine, "Durumu hassasiyetle inceliyoruz. Soğanın depolarda çürüdüğüne dair emareler var ama bununla beraber bu fiyatların artışından faydalanmaya çalışan stokçular da var. Bu işi denge içinde götürmek zorundayız. Soğan, senede iki defa hasadı yapılan bir ürün, bahara doğru tekrar hasat olacak. Soğanla ilgili çok büyük kriz görmemekle beraber, fırsatçıları da takip ediyor olacağız" dedi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)
Editör: TE Bilisim