Haber: Kadir Gürhan  Özel eğitimin güçlendirilmesi için bir araya gelen 42 Sivil Toplum Kuruluşu, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine ödenen kamu katkısının yaşanan kriz nedeniyle ekonomik göstergelerin altında kaldığına dikkat çekti. 42 STK adına açıklamayı okuyan Palsili Çocuklar Derneğinin (SERÇEV) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Karakaş, “Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerine her bir engelli birey için ödenen eğitim ücreti 2006 öncesi dönemde asgari ücrete eş değerken, dünyaya paralel olarak ülkemizde de yaşanan ekonomik krizler nedeniyle bu miktar Aralık 2022 itibariyle asgari ücretin %17,79’u  seviyelerine gerilemiştir” diye konuştu. Kira, personel giderleri ve ücretsiz öğrenci taşıma hizmetinin maliyet açısından sürdürülebilir olmaktan uzak kaldığına vurgu yapan Karakaş, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde hizmet alan her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına, 1 saat bireysel eğitim seans ücreti için KDV hariç olmak üzere net asgari ücretin % 7’sinin çarpımı sonucunda bulunacak tutar ile bir saat grup eğitim seans ücreti için net asgari ücretin % 5’inin çarpımı sonucunda bulunacak tutar ödenir” hükmünün ilgili mevzuata eklenmesi ve bir aylık özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti için bireysel eğitim saatinin yetersiz olmasından kaynaklı saatlerin arttırılmasıdır.” “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE ENGELLİLERİN HAYATINDA DEVRİM SAYILABİLECEK GELİŞMELERE ŞAHİT OLDUK” Anayasa değişikliği ile birçok yasal düzenlemelerin yapıldığını hatırlatan Karakaş, “Bir insan hakkı olarak engelliler herkes gibi bağımsız yaşayabilmeli, insan onuru ve bireysel özerkliklerine saygı gösterilerek, ayrımcılığa uğramadan, fırsat eşitliği sağlanarak topluma tam ve etkin katılımı sağlanabilmelidir. Buradan hareketle örnek bir çalışmayla 2005 yılında 5378 sayılı “Engelliler Kanunu” çıkarıldı. Özel eğitime ihtiyaç duyan engelli bireyler, sosyal güvencesi olmasa da kamu özel eğitim kurumlarının yanı sıra özel özel eğitim kurumlarından da destek eğitimi almaya başladı.  2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunu ve 2010 yılında yapılan Anayasa Değişikliği ile birlikte hem mevzuat, hem zihniyet, hem de uygulamalar açısından engellilerin hayatında devrim sayılabilecek gelişmelere şahit olduk. Bu zihniyet devriminin önemli çıktılarından biri olan Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde, 2005 yılı öncesinde toplam 35 bin engelli birey eğitim alırken bugün itibariyle 81 ilimizde, 3 bin 168 eğitim kurumu ile 525 bin özel gereksinimli bireye 52 bin nitelikli uzman personel “GELİNEN NOKTADA KURUMLARIMIZ, EKONOMİK PROBLEMLERLE BAŞ BAŞA KALMIŞTIR” Karakaş, “Verilen eğitimlerle birçok engelli yavrumuz akranları ile arasında açılan mesafeyi hatırı sayılır seviyede kapatmış, bulunduğu çevrede sosyal kabul görmüş, bağımsız yaşam becerileri artmış, akademik ve/veya mesleki becerilerini geliştirmiştir.Bununla birlikte; özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin sunmuş olduğu hizmetlerin gelişerek devam edebilmesi, nitelik ve nicelik yönünden sürdürülebilir duruma gelmesi için geçmişten bugüne biriken sorunların çözüme kavuşması kaçınılmaz olmuştur. Gelinen noktada kurumlarımız, yaşanan aksamalar ve eğitim ücreti belirlemesinde standardın yeterli seviyede olmaması sebebiyle geçmişten bugüne gelen ekonomik problemlerle baş başa kalmıştır. Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerine her bir engelli birey için ödenen eğitim ücreti 2006 öncesi dönemde asgari ücrete eş değerken, dünyaya paralel olarak ülkemizde de yaşanan ekonomik krizler nedeniyle bu miktar Aralık 2022 itibariyle asgari ücretin %17,79’u  seviyelerine gerilemiştir” şeklinde konuştu. “MEVZUATTA YENİ DÜZENLEMELER YAPILMALI” “Kira ve personel giderleri, yıllardır ücretsiz olarak verdiğimiz öğrenci taşıma hizmeti ve genel giderlerimiz, maliyet açısından sürdürülebilir olmaktan uzak kalmıştır” diyen Karakaş, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Kamu hizmeti veren bütün kurumlar, engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını temin edecek ve insanlık onurlarına saygıyı güçlendirecek tedbirleri alması gerekmektedir. Himayelerinizde çözüm ve talebimiz; “özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde hizmet alan her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına, 1 saat bireysel eğitim seans ücreti için KDV hariç olmak üzere net asgari ücretin % 7’sinin çarpımı sonucunda bulunacak tutar ile bir saat grup eğitim seans ücreti için net asgari ücretin % 5’inin çarpımı sonucunda bulunacak tutar ödenir” hükmünün ilgili mevzuata eklenmesi ve bir aylık özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti için bireysel eğitim saatinin yetersiz olmasından kaynaklı saatlerin arttırılmasıdır”