Ünlü oyuncu Hayal Köseoğlu, geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden meslektaşı Ersoy Nezir Çınarlı ile olan aşkını duyurmasının ardından, şimdi de uzun yıllardır süren bir sağlık sorununu takipçileriyle paylaştı. Köseoğlu, Instagram hesabından yaptığı açıklamada, 10 yıldır Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Anksiyete ile mücadele ettiğini duyurdu.
Hayal Köseoğlu'nun açıklamaları, hem kendi sağlık mücadelesine dair samimi bir itiraf niteliği taşırken, hem de bu hastalıkla mücadele eden birçok kişiye umut oldu. Köseoğlu, paylaştığı mesajında, son iki yıl içinde hastalığının korkunç bir seviyeye yükseldiğini ancak tedavi süreciyle birlikte önemli bir iyileşme kaydettiğini belirtti. Ünlü oyuncu, OKB’nin şiddetinin 10 üzerinden 10 seviyesindeyken, tedavi ile bu düzeyin 3-4 seviyesine gerilediğini açıkladı.
Tedaviye yatırım yaptı
Hayal Köseoğlu, tedavi süreci için maddi kaynaklarını OKB uzmanlarına harcadığını ve bu kararın hayatını değiştirdiğini ifade etti. "Hastalığı 10 üzerinden 10 seviyesinden 3-4 seviyesine getirdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim," diyen Köseoğlu, iyileşme yolunda hâlâ uzun bir yolun olduğunu ancak bunun kendisi için büyük bir adım olduğunu belirtti.
Deneyimlerini paylaştı
Köseoğlu, aynı dertten muzdarip olan takipçilerine de destek olmak istediğini söyledi. "Sorularınız varsa, kendi deneyimlerimi kullanarak yardımcı olmak isterim. Bu asla terapi yerine geçemez ama seanslarda ve iyileşme sürecinde öğrendiklerimi aktarabilirim," diyerek, sadece deneyimlerini paylaşarak bir fayda sağlamayı hedeflediğini dile getirdi.
Aynı zamanda, OKB konusunda yeterince Türkçe kaynak bulunmadığını vurgulayan ünlü oyuncu, bu konuda toplumsal bir farkındalık yaratmak gerektiğini de belirtti. Bu cesur paylaşım, Hayal Köseoğlu'nun yalnızca bir oyuncu değil, aynı zamanda sağlık sorunlarıyla açıkça mücadele eden bir birey olarak da takipçileriyle güçlü bir bağ kurmasına olanak sağladı. Köseoğlu'nun açıklamaları, benzer sıkıntılarla mücadele eden birçok kişiye cesaret verdi.
Hayal Köseoğlu’nun OKB ve anksiyete ile mücadelesi, aynı zamanda mental sağlık konusunda toplumsal farkındalığın artması gerektiğini hatırlatan önemli bir adım oldu.
