Özel Haber: Kadir GÜRHAN Yaklaşık iki yıldır virüsün olumsuz etkileri altında çalışmalarını sürdüren sanayi esnafına bir etki de kur farkından geldi. Dolar ve Euro kurunda yaşanan dalgalanmaların kendilerini koronavirüsten daha çok etkilediğini söyleyen oto ekspertiz uzmanı Bekir Kılıç, “Eski müşteri potansiyelimizi özlüyoruz. Son 15 gündür işlerimiz bıçak gibi kesildi. Son beş gündür de siftah yapmadan eve dönüyoruz” diye konuştu. Dolar stabil seyrederken işlerinin iyi olduğunu belirten Kılıç, doların birden artmasıyla birlikte işlerinin durduğuna vurgu yaptı. Kılıç, “Endişeleniyoruz çünkü hiç iş yapmasak bile aylık 20 bin civarında sabit giderimiz var. Kirası, personeli, stopajı, elektriği, yakıtı, suyu hepsi içinde. Koronavirüsün etkilerinden dolayı kapalı kaldığımız günlerde bile idaremizi yapabildik, ödemelerimizi yaptık ama son 15-20 gündür korkuyoruz. Kurun iniş ve çıkışları bizi olumsuz etkiliyor. Ne olacağını ne biz ne de müşteri kestirebiliyor” dedi. Bir diğer oto ekspertiz uzmanı Ertan Eryılmaz ise TSE belgesinin veriliş şeklinden şikayet etti. Eryılmaz, “TSE her yıl bizden yüksek paralar alıyor. TSE’nin yıllık ücreti 10 bin civarlarında. TSE belgeyi verirken gelip ölçü yapıp gidiyor. Usta mısın, değil misin? Diye sormuyor. Parayı basıyorsun TSE’yi alıyorsun. Parası olan bu belgeyi alıyor. Ondan sonra medya da ‘TSE belgeli yer şunu yaptı’ şeklinde haber duyuyoruz.” İfadelerini kullandı. Oto ekspertiz konusunda bilinmeyen birçok noktaya değinen Kılıç, sorularımızı şu şekilde cevapladı: Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? İsmim Bekir Kılıç 12 yıldır Nokta Computest otomobil ekspertiz şirketi işletiyoruz. İki ortaklı bir şirketiz, diğer ortağımın ismi ise Ertan Eryılmaz’dır. Uzman ekibimizle 12 yıldır aralıksız bu işe devam ediyoruz. “TİCARİ AHLAK KALMADI” 13 yılda ekspertiz sektöründe neler değişti? Genel bir çerçeve çizebilir misiniz? Eskiden bir caddenin üzerinde iki tane berber dükkanı olurdu. Şimdi ise aynı cadde üzerinde 7-8 tane berber dükkanına rastlamak mümkün. Artık ticari ahlak diye bir şey kalmadı. Biz 2010 yılında buraya geldiğimizde üçüncü bir firmaydık, şimdi ise bu sayı 9’a çıktı. Bir cadde üzerinde aynı işi yapan 9 firma yer alıyor. Eskiden ticari ahlak diye bir şey vardı. Eğer bir cadde üzerinde bir esnaf aynı işi yapıyorsa ikinci bir esnaf orada işyeri açmazdı. Bu çok önemli bir şey. Şimdi bu ahlak kalmadığı için ‘herkes nasibini yer’ diyerek işyeri açıyorlar. Yan tarafımıza gelerek işyeri bile açabiliyorlar bana göre bu ticari ahlaka aykırıdır. “İNTERNETTE YAPILAN YORUMLAR DOĞRU ADRES İÇİN ÖNEMLİDİR” Ekspertiz şirketlerin çoğalması tüketici açısından olumlu mu bir gelişme mi? Otomobil ekspertiz şirketlerinin çoğalması tüketici açısından iyi bir şey. Bu durum bizim gibi işini dört dörtlük yapan işyerleri için bu geçerlidir. Merdiven altı işyerleri için dediklerim geçerli değil. Onlar ellerine bir makina alarak ve 3-5 araç satarak bu işe girenlerdir.  Bu yerler tüketiciyi mağdur eden yerlerdir. Bu konuda tüketicide de hata buluyorum. Bilgi erişim çağındayız. Google’nin başına oturup kaliteli ekspertiz şirketleri hakkındaki yorumlara baksan bile doğru adresi bulabilirsin. Yorumlar çok önemli. Mesela bizim şirketimiz hakkında 12 yılda 180 tane yorum yapılmış. Bu yorumların iki tanesi olumsuz gerisi olumlu yorumdur. Yapılan olumsuz yorumların da kimler tarafından yapıldığını biliyoruz. İşimizin sahibi olarak, işimizin başında olduğumuz için, bizim hata yapma lüksümüz yok ama bazı firmalarda bu durum böyle değil. Patron makamında oturuyor, personeli ise iş yapıyor. Personel bu işe önem vermiyor adamın umurunda değil. “MERDİVEN ALTI YERLER BİZDEN DAHA ÇOK İŞ YAPIYOR” TSE’li yerin ile TSE’siz yerin farkı var mı? TSE belgesi diye bir şey çıktı. Biz TSE belgemizi aldık bitti. Şimdi ikinci belgeyi yenileme programı içerisindeyiz. Artık TSE’li ile TSE’sizin hiçbir farkı yok. Merdiven altı yerler bizden daha çok iş yapıyor. Çünkü adam tutturduğuna iş yapıyor. Bu iş böyle olmamalı. TSE’nin bu duruma etki ettiğini düşünmüyorum. Evrak üzerinde yasa var ama uygulayan yok. Beli bir yaşa kadar, belli bir kilometreye kadar garanti diye bir olay çıkardılar. Bunların hiçbirine olumlu bakmıyorum. Tüketici de art niyetli bu konuda. Arabaya nasıl garanti verebiliyor? Araba bize getirildiğinde anlık olarak bir sıkıntısı olmuyor. Motoru, kaportası düzgün çalışıyor.  Kişi buradan ayrıldıktan hemen sonra aracı susuz kullanıp hortumu patlatmışsa biz ne yapabiliriz? Bu garanti olayı bize çok ters geliyor. Bizimle bir alakası yok, kullanıcı hatası var. Biz bu duruma nasıl garanti verelim. Bazı kurumsal firmalar satış taktiği adı altında bu garantiyi veriyorlar ama aracın başına bir şey geldiğinde de bir şey yapamıyorlar. “ESKİ MÜŞTERİ POTANSİYELİMİZİ ÖZLÜYORUZ” Birçok sektörü olumsuz etkileyen kur farkı sizi de olumsuz etkiledi mi? Dolar stabil seyrederken işlerimiz iyiydi. Doların iki katına çıkmasıyla birlikte tabiri caizse işlerimiz bıçak gibi kesildi. Endişeleniyoruz çünkü hiç iş yapmasak bile aylık 20 bin civarında sabit giderimiz var. Bunun kirası, personeli, stopajı, elektriği, yakıtı, suyu hepsi içinde. Koronavirüsün etkilerinden dolayı kapalı kaldığımız günlerde bile idaremizi yapabildik, ödemelerimizi yaptık ama son 15-20 gündür korkuyoruz. Kurun iniş ve çıkışları bizi etkiliyor. Ne olacağını ne biz ne de müşteri kestirebiliyor. Eski müşteri potansiyelimizi özlüyoruz. Son 15 gündür işlerimiz bıçak gibi kesildi ve son beş gündür de siftahsız eve gidiyoruz. Bu şekilde moralimiz bozuluyor. Bu durum sadece otomobil ekspertiz sektörü için geçerli değil, bütün sektörler için geçerli. Çünkü biz komşumuza gelen aracın sesini duyuyoruz. Sokakta araç sesi yok. Sokak terkedilmiş kasaba gibi. “İKİNCİ EL ARAÇ FİYATLARINDA BİR ANORMALLİK VAR” Biraz da ikinci el araç fiyatlarından bahseder misiniz? İkinci el araç fiyatlarında bir anormallik var. Yani zamanında 50 bin liraya aldığımız bir araç 150 bin lira olur mu? Mantıksal olarak olmaması gerekir ama son bir yıldır fiyatlar bu şekilde. Alış ve satışlar bu şekilde yapılıyor. Şimdi ise bu durum şişip kalmış durumda. Avrupa’da çöpe giden araç burada 100 bin TL’ye satılıyor. E ticaret firmalarına bir yaptırım getirilmesi gerekir. Çünkü bu firmalarda araç fiyatlarını yükseltip veriyorlar. Buradan örnek alan vatandaşlar araç fiyatlarını yükselttiler. Yükselen araç fiyatları bir piyasa oluşturdu. Herkes karşısındakine bakarak fiyat belirliyor. Stok yapanlar ise araçlarını şu an satamıyorlar. Bu sürecin bu şekilde devam edip etmeyeceğini ise bilemiyoruz, kestiremiyoruz. Ülkedeki ekonomik kriz çözülmeden bu piyasa düzelmez. Kriz çözülecek ki insanlar piyasaya güven sağlayabilsin ve yatırıp yapabilsin. “İSME DEĞİL, KALİTEYE GÜVENMELİYİZ” Bu konuda müşterilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Bu işi düzgün bir şekilde yapan işyerlerine uğramak gerekir. İsme değil, kaliteye güvenmeliyiz. İsmi olup, kalitesi olmayan birçok yer var. Örneğin bazı otomobil test firmaları evrak veriyor, evrakta esas soruna odaklanmak bile zorlaşıyor. Evrakı gereksiz birçok bilgi ile dolduruyorlar. Evrakı okurken aldığın aracın ne durumda olduğunu unutuyorsun. Gereksiz birçok bilgi, gösteriş var. Burada esas önemli olan ustadır. İyi ustayı tercih etmek önemlidir. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Bizim esnaf olarak isteğimiz; hükümetin ya da iktidarın bir an önce ekonomiyi dizginlemesi, insanlara yatırım açısından güven vermesi ve bir sirkülasyon sağlayarak herkesin kazanmasını sağlamasıdır. Vatandaş ancak bu durumu gördüğü zaman ticaret ve alışveriş yapmaya başlar. Dolarla işi olan ya da olmayan herkes doları bahane ederek fiyatları yukarıya çekti. Biraz etik davranarak bu durumun da önüne geçmek gerekir diye düşünüyorum.  
Editör: TE Bilisim