Bir gün birisi size emanet edilmiş en kıymetli şey ne olabilir diye sorsa ne cevap verirdiniz? Tahminen para, mevkii, güzellik, sağlık verilebilecek cevaplar arasında yer alırdı. Halbuki gözden kaçan en önemli kelime ise zaman kavramı. Çünkü zaman dediğimiz şey öyle bir gelip geçer ki ne paran ne mevkiin ne de sağlığın geri almaya yetmez onu. Zaman, gençliğini, güzelliğini sahip olduğun her şeyi yavaş yavaş elinden alır.

Hayat türlü dertlerle dolu ve elde olmadan üzülüyoruz, kafamıza takıyoruz. Çoğu zaman önemsiz şeylere kafa yorup içinde yaşadığımız günü zehir ederiz kendimize sanki zamanımız bolmuş gibi sanki ömrümüz sayılı değilmiş gibi. Boşa geçen zamana üzülmek rüzgârı kovalamaya benzer. Ne elde tutabilirsin ne de avucunda… Öldürdüğümüz zamanın aslında sizi öldürdüğünü unutmamak gerekir.

‘’Hayatınızı seviyorsanız, zamanınızı boşa geçirmeyiniz; çünkü zaman hayatın ta kendisidir.’’
‘’10 yılın değerini anlamak için,
yeni boşanmış çifte sorun.
1 yılın değerini anlamak için,
sınıfını geçemeyen bir öğrenciye sorun.
9 ayın değerini anlamak için,
yeni doğum yapmış bir anneye sorun.
1 ayın değerini anlamak için,
dünyaya prematüre bebek getiren anneye sorun.
1 haftanın değerini anlamak için,
haftalık derginin editörüne sorun.
1 saatin değerini anlamak için,
buluşmak için birbirini bekleyen aşıklara sorun.
1 dakikanın değerini anlamak için,
uçak, tren veya otobüsü kaçıran birine sorun.
1 saniyenin değerini anlamak için,
kaza geçirmiş bir insana sorun.
1 milisaniyenin değerini anlamak için,
olimpiyatlarda gümüş madalya almış birine sorun.’’
Size armağan niyetine verilen sağlık ve zamanı en iyi şekilde değerlendirmeniz dileğiyle.
‘’Ömür kotanız sınırsız değil, zamanınızın değerini bilin…’’

Editör: TE Bilisim