Geçtiğimiz gün gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası salgınla mücadelede ‘kademeli normalleşme’ye devam kararı çıktı. Alınan kararlar ile belirli kurallar çerçevesinde kafe, restoranların hizmet verebileceği ifade edilirken, müzik sektörü ile ilgili tam detayların genelgede belirtilmemesi sanatçılar tarafından eleştirildi. Anadolu Müzik Kültürleri Derneği Başkanı Cenk Güray ise bahsi geçen mekanlarda müziğin kısıtlanmasına ilişkin henüz bir kararın belirtilmediğini, şimdilik bu durumun kendileri için az da olsa sevindirici bir haber olduğunu söyledi.

Tam kapanmanın ardından 17 Mayıs’ta başlayan ‘kademeli normalleşme’ sürecine haziran ayı boyunca ‘hafifletilmiş’ kısıtlamalarla devam edilecek. Eğlence sektörüne ilişkin tam detayların belirtilmediği genelgede müzisyenler sanatçıların unutulduğunu ifade eden paylaşımlarda bulundu. Gazetemize açıklamalarda bulunan Anadolu Müzik Kültürleri Derneği Başkanı Cenk Güray ise sadece müzisyenlerin değil, eğlence sektöründe günlük kazanç sağlayan birçok kişinin zor günler geçirdiğine değindi.

“MÜZİK YAPILAN BÜTÜN ALANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”

Anadolu Müzik Kültürleri Derneği Başkanı Cenk Güray, yayımlanan kararnamenin henüz net olarak sonuçlarını görmediklerini belirterek, “En azından müzik sektörü için az da olsa bir iyileşmenin olduğunu görebiliyoruz. Lokanta ve kafelerin açılmış olması ve düğünlere izin verilmiş olması ile birlikte bu mekanlarda müziğin kısıtlanmasına ilişkin henüz bir karar görmedik. Çünkü önceki kararnamelerde canlı müzik olmamasına ilişkin fikir beyan ediliyordu fakat son toplantı sonrasında bunu görmedik. Bu bizim için az da olsa iyi haber esasında. Müzik yapılan bütün alanların, konserlerin de bu bağlamda ayırt edilmeden değerlendirilmesi gerekiyor. Bu yönde de gelişme bekliyoruz ve en kısa sürede bunun da olacağını tahmin ediyoruz” dedi.

“GARSONUNDAN SERVİS ELEMANINA KADAR BİRÇOK KİŞİ ETKİLENDİ”

Pandemi boyunca müzik sektörünün çok büyük sıkıntılar çektiğine değinen Güray şunları söyledi: “Dünya genelinde büyük bir sağlık sorunu var, bunun getirdiği sonuçlar olacaktır. Fakat bundan en fazla etkilenen sektör ise müzik sektörü oldu. Müzik zaten başlı başına toplulukların bir araya gelmesi ile üretim yapılan bir sanat alanı. Bireysel üretim de yapılabilir fakat insanlarla paylaşılmayan bir müzik üretiminin sanatla ne kadar alakası olur tartışılır. Hem de insanlarla bir araya gelmeden bir müzik sanatçısının geçimini sağlaması da mümkün değildir. Elbette ki müzik sanatçısı konser verecek ya da bir yerlerde performansını gösterecek ki geçimini sağlayabilsin.”

Müzisyenlere tolerans sağlanmadığına dikkat çeken Güray şunları belirtti:

“Ortaya çıkan önlem koşulları insanların bir araya gelmesini engellediği gibi en büyük etkisini de sanat ve özellikle müzik alanında gösterdi. Belirli alanlarda ortaya konulan toleranslar müzik açısından çok fazla ortaya konmadı. Bu yüzden bu etki daha da büyük yaşandı ve intihara varana kadar durumlar ortaya çıktı. Bunu sadece müzik alanı için düşünmekten ziyade günlük kazanç ile çalışan garsonundan tutun da servis elemanına kadar birçok kişinin ekonomik sorunlar yaşadığını düşünebiliriz.”

“DAYANIŞMA KONSERLERİ DÜZENLEDİK”

“Biz bu sorunlarla alakalı birçok şey yapmaya çalıştık” diyen Güray dernek olarak pandemi boyuna yaptıklarından şöyle bahsetti: “En önemlisi ise bizim için yaptığımız iki proje oldu ve bununla kamuoyunda bir duyarlılık oluşturmaya çalıştık. Bunun yanı sıra iki tane de dayanışma konseri planladık. İlkini aralık ayında çok da yüksek bir kalabalıkla gerçekleştirdik ve konserden toplanan gelirler de müzisyenlere aktarıldı. İkincisini ise 19 Haziran’da yapmayı planlıyoruz. En azından yaşanan sıkıntıya dair bir umut ışığı yakmaya çalıştık.”

“SOSYAL YARDIMDAN ZİYADE KAMU HİZMETİ GİBİ OLMALI”

Müzik sanatçılarının neler yapması gerektiğine ilişkin konuşan Güray şunları ifade etti:

“Öncelikle müzik emekçilerinin kendi içlerinde örgütlenme sağlayarak kendi sorunlarını doğru anlatması gerekiyor. Yani karşı taraf tarafından muhatap alınmak isteniliyorsa bunun için güçlü bir söylem geliştirilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Bunun için de birçok çalışma yapılıyor. Yapılacak en iyi şey ihtiyaçlar belirlendikten sonra muhataplarla bağlantı kurularak doğrudan üretilen projelerin desteklenmesi üzerinden sürekli ortak çalışma alanı yaratılması olmalıdır. Müzisyenlerin hak ettiği şekilde üretimlerinin toplumla buluşmasını sağlayacak destekler ortaya konulmalıdır. Bu bir sosyal yardım gibi bir şey olmamalıdır. Sosyal yardımdan ziyade kamu hizmeti gibi olmalıdır. Devlet de desteğini esirgememelidir tabi. Fakat pandemi boyunca ne yazık ki destekler beklediğimiz boyutta olmadı.”

“AVRUPA MÜZİSYENLERE FON AYIRDI”

Avrupa’da yaşayan müzisyenlerin pandemi sürecini nasıl atlattığına ilişkin açıklamalarda bulunan Güray şunları söyledi:

“Pandemi boyunca benzer sorunlar Avrupa’da da yaşandı. Fakat orada müzisyen ağları daha güçlü olduğu ve telif hakları kuruluşları daha iyi çalıştığından zor zamanlar için biriktirdikleri fonlardan müzisyenlere destekler verildi. Mesela Almanya’yı ele alacak olursak bu konuda orada pozitif gelişmelerin daha fazla olduğunu görebiliyoruz. Oradaki müzik emekçilerinin güçlü örgütlenmesi ile ortaya çıkan bir durum aslında. Bütün hesabı devlete kesmek kolaycılık. Dediğim gibi yapılması gereken şey müzik emekçilerinin örgütlenme hızını geliştirerek pozitifliğe doğru bir yönelmenin yaşanacağını düşünüyorum.”

(Türkan ÇATAL YILDIZ)