Yarın tüm Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk tarafından gençlere armağan edilen Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı kutlanacak. Gençler korona virüs pandemisinin gölgesinde bayram kutlamaya hazırlanırken uzmanlar gençlerin gelecek kaygısı yaşadığını ifade ediyor. Resmi rakamlara göre ise her 4 işsiz gençten 1'inin üniversite mezunu olduğu belirtiliyor. Ankara üniversitesi felsefe bölümünü bitirdikten sonra uzun süre işsiz kalan Kardelen Baz ise, “Geleceğim neredeyse tüm seçeneklerde belirsiz” diyor.

Ankara üniversitesi felsefe bölümünü bitirdikten sonra uzun süre işsiz kalan Kardelen Baz ile üniversiteyi bitirdikten sonra yaşadıklarını konuştuk. Baz, birçok seçeneği denedikten sonra şuan üniversiteye hazırlandığını ifade ederek, eve bir katkısı olması için elbise dikip satmaya karar verdiğini fakat satışın da istediği gibi gitmediğini ifade etti. Baz, mezun olduktan sonra işsiz kaldığı için hayal kırıklığı yaşadığını söyleyerek, “Öğretmen olacağım diye girdiğim okuldan ellerim boş çıktım” dedi.

Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?

Ben Kardelen Baz Ankara üniversitesi felsefe bölümü mezunuyum, 24 yaşındayım işsizim. Öğretmen olacaktım fakat ben üniversite 3. sınıftayken pedagojik formasyon kaldırıldı ve bundan dolayı öğretmenlik yapamıyorum şu anda. Aslında hayalim akademisyen olmak, öğretmenliği akademisyenlik için çabalarken yapacaktım ama olmadı. Felsefe okumak ve bildiklerimi insanlarla paylaşmak lise 2. sınıftan beri tek hayalimdi. Şimdi KPSS’ye çalışıyorum memur olabilirsem yine akademisyen olmak için çabalayacağım.

Kardelen Baz: Türkiye'deki gençlerin en büyük sorunu güvencesizlik, bir güvencemiz yok. Geleceğimiz belirsizlik içerisinde.

Kendi mesleğinizle ilgili iş bulamayınca alternatif olarak başka işlere yöneldiniz mi?

İş arama daha doğrusu okuldan mezun olduktan sonra bundan sonra ne yapacağım konusu çok karmaşık geçti. Direkt ALES mi çalışsam yoksa özel sektörde mi çalışsam ya da KPSS’ye mi girsem bilemedim bir bocalama dönemi yaşadım. Çünkü geleceğim neredeyse tüm seçeneklerde belirsiz. Bir ara bir dil okulunda eğitim danışmanlığı yaptım fakat pandemi dolayısıyla çıkarıldım. ALES’e girsem kadro sıkıntısından dolayı akademide kalıp kalmayacağım belli değil. KPSS’ye girsem yüksek not alsam bile atanır mıyım bilmiyorum ama yine de özel sektörden iyidir deyip KPSS’ye hazırlanmaya başladım. Tabi bu süreçte eve bir katkım olması için elbise dikip satmaya karar verdim, denedim fakat ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle insanlar pek elbise almıyor bundan da vazgeçtim ve şimdi daha önce dediğim gibi KPSSye çalışıyorum.

Elbise dikip satmaya çalıştım uzun bir süre fakat hem parası olanlar marka yapmış yerleri tercih ettiği için hem de çoğu insan parasız olduğu için elbise satışı yapamadım ve bu işe son vermek durumunda kaldım.

Geleceğe yönelik neler planlıyorsunuz? Türkiye'deki gençlerin en büyük sorunu sizce ne?

Geleceğe yönelik planım akademisyen olup yurtdışına gitmek Türkiye'de akademisyen olmak zor özgür ve özgün düşünceler ortaya koymak açısından. Yurtdışında mutlu olacağımı düşünüyorum tabi önce akademisyen olmak için çalışırken ek bir iş bulmam gerekli.

Türkiye'deki gençlerin en büyük sorunu güvencesizlik, bir güvencemiz yok. Geleceğimiz belirsizlik içerisinde. Üniversiteyi iyi okullarda okusak bile ne olacağımız belirsiz. Diplomayı aldığımız an işsizlikle, gelecesizlikle, belirsizlikle karşı karşıyayız.

Üniversite okumayı düşünen gençlere neler önerirsiniz? Bu noktada hayal kırıklığına uğradığınızı düşünüyor musunuz?

Üniversite okumak isteyen arkadaşlara ne önerirsem önereyim boş olacaktır. Üst sınıftan değilseniz hak ettiğinizi almanız zor olacaktır fakat yine de şunu diyebilirim kendilerini hem kendi alanlarında hem de alanlarının dışında geliştirmeleri ile iş bulma imkanları artacaktır. Bu noktada tabi ki uğradığım hayal kırıklığı var ben öğretmen olacağım diye girdiğim okuldan ellerim boş çıktım, bir günde pedagojik formasyon kaldırıldı. Tabi bu ayrı bir tartışma konusu ama üniversite 3. sınıfa gelmiş insanların ellerinden formasyon hakkı alınmamalıydı. Formasyon sayesinde iyi kötü bir güvencem olduğunu düşünüyordum.

Gerçekten gençlerin bir gün değil her gün bayram edebileceği bir ülke olmasını ve gençliğe önem ve değer verilmesini dinleyerek tüm gençlerin 19 Mayıs Gençlik Bayramını kutlarım. Son olarak insanların hayal kırıklığına uğratılmadığı, güvencesiz olmadığı eşit ve özgür bir ülke diliyorum. Size ve gazetenize bana bu imkanı tanıdığınız için teşekkür ederim. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim