Haber: Kadir GÜRHAN
Gökçeyurt’ta 23 dönümlük alana 20 bin lavantanın ekildiği alanı basın mensuplarına tanıtan Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, toprak ve lavanta kokusunu özleyen Ankaralıları Mamak’a davet etti. Vatandaşlara hoş vakit geçirebileceği alanlar oluşturduklarını söyleyen Köse, “Lavanta bahçemiz hem doğaya hem ekonomiye hem de kadın istihdamına katkı sunan bir proje. Bu vesile ile artık Ankaralıların lavanta bahçesi görmesi için çok uzaklara gitmelerine gerek yok. Artık Başkent’te lavanta denince akla Mamak gelecek. Burada fotoğraf çekmek isteyen, lavanta kokusunu solumak isteyen herkes ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilecek” dedi.
Lavantanın ekonomiye ve eko turizme katkısının azımsanmayacak ölçüde olduğuna dikkati çeken Köse, “Lavanta üretiminde kadın istihdamına çok önem verdik. Lavanta bahçesinde belediye bünyesinde kurduğumuz Mamak Kadın Kooperatifi’nde (Makop) bulunan kadınlarımız çalışıyor. Nitekim de kadın elinin değdiği alanların nasıl gelişip güzelleştiğine burada hep beraber şahit oluyoruz. Henüz ikinci yılında olan lavantaların gelişimi ve verimi çok iyi. Böyle güzel çalışmaların bütün kadın çiftçilerimize örnek oluşturarak onları da üretime teşvik etmesini temenni ediyorum” açıklamasında bulundu.
HEM EKONOMİK DEĞER ÜRETİYORUZ HEM DE DOĞAYA KATKIDA BULUNUYORUZ
Lavanta diğer tarım ürünlerine göre çok fazla verim alınabilen bir ürün olduğunu ifade eden Köse, “Her sene hasattan sonra kendisini katlayarak geliştiriyor. Susuz tarıma da elverişli. Endüstriyel olarak tıp ve kozmetik alanda da yoğun bir şekilde kullanılıyor Süreç içerisinde kulanım alanının daha da artacağına inanıyoruz. Kısacası hem ekonomik değer üretiyoruz hem de doğaya katkıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
ARICILIĞA DA ÖNCÜLÜ EDİYORUZ
Lavanta üretiminin yanı sıra, bahçede arıcılığı da öncülük ettiklerini kaydeden Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, “Makop’ta bulunan kadınlarımıza burada arıcılık eğitimleri aldı. Şuan hepsinin arıcılık sertifikaları var. Bu sayıyı da her geçen gün artırıyoruz. Özetle lavanta bahçemiz hem doğaya hem ekonomiye hem de kadın istihdamına katkı sunan bir proje. Bu vesile ile artık Ankaralıların lavanta bahçesi görmesi için çok uzaklara gitmelerine gerek yok. Artık Başkent’te lavanta denince akla Mamak gelecek. Burada fotoğraf çekmek isteyen, lavanta kokusunu solumak isteyen herkes ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilecek” diye konuştu.
“VATANDAŞLARI FOTOĞRAF ÇEKMEYE DAVET EDİYORUM”
Ekolojik köy projesi ile pratikte çocuklara üretimin nasıl yapıldığını göstermeye çalışacaklarını belirten Köse, “23 dönüm üzerinde bir ekolojik köy kurduk. 30 bin aromatik bitkiyi toprakla buluşturduk. 400 tane meyve ağacı diktik. Hemen yan tarafına meyve ve sebze ağaçları bahçeleri yaptık. Önümüzdeki yıl sizi oradan çilek toplamaya ve yemeye davet ediyorum. Buradaki çalışanlarımızın çoğu kadın. Kadın kooperatifleri kurduk. Kadınların üretime dahil olması ve üretimi pazara sunması çok önemli. Lavanta bahçesini ve doğal fırınlarımızı da kadın kooperatifi işletiyor. Kadın istihdamının artırılması konusunda önemli bir proje bu projeyi büyütmeyi düşünüyoruz. Okulların açılmasıyla birlikte öğrencilerimizi de burada ağırlamayı düşünüyoruz. Müfredata tarım dersini ekleyerek uygulamalı ders vermeyi planlıyoruz. Buradaki asıl amacımız ticaret değil, örnek proje oluşturmaktır. Vatandaşlarımızı bu güzel alanda fotoğraf çekmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.
“PROJEYİ, HEM İNSAN PSİKOLOJİSİ, HEM İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BULUYORUZ”
Köse konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ekolojik köy projemiz; insanların doğa ile iç içe yaşayabileceği, stresli kent ortamından uzaklaşıp huzurlu bir yaşamın ve kendi ihtiyaçlarını topraktan karşılayabiliyor. Toprağın sağlıklı ürünlerine kendi eliyle ulaşabiliyor. Köy hayatının getirdiği doğayla ve çevreyle uyumlu bir hayat tarzını sunuyor. Şehrin karmaşık, zor ve yorucu ortamından uzaklaşarak gürültüsüz bir ortamda, temiz havada, ihtiyaçlarımızı üreterek yaşamak, kırsal ve ekolojik turizmi geliştirmek, tarımsal faaliyetlerin yanında sanat çevreleriyle birlikte olmak, öğrenmeyi ve öğretmeyi hedefliyoruz. Duyarlı bir şehir anlayışımızda en önemli duyarlılıklarımızdan birisi de çevre. Çünkü çevre insanın yaşam alanıdır. Dolayısıyla şehirler ne kadar çevreye uyumlu olursa, insan da şehre o kadar uyumlu olur. Bu bakımdan Ekolojik Köy projemiz, hem insan psikolojisi, hem insan sağlığı açısından çok önemli buluyoruz”
“DOĞAYLA VE TOPRAKLA ZAMAN GEÇİRMEK İSTEYENLERİN İKİNCİ ADRESİ OLACAK”
Köse: “Geleneksel köy yaşamının sunulduğu proje kapsamında kafeterya, fırın ve yöresel ürün satış yeri, kapalı sera, meyve ve sebze bahçeleri, çocuk oyun alanları, otopark ve yeşil alanlar, aromatik bitkiler, dinlenme alanları, bisiklet otoparkı, lavanta bahçeleri, lavanta behçesinde fotoğraf çekilme alanları hayata geçecek. Ekolojik Köy projesiyle belediye, kırsaldaki istihdam ve üretim olanaklarını artırmayı, hem de yerli ve yabancı turistleri doğal, sağlıklı ve geleneksel üretim metotlarıyla tanıştırarak kırsal yaşamla buluşturmayı hedefliyor. Köyün konukları, doğal ortamın tadını çıkarırken, deneyimli üreticilerden salça, tarhana, reçel, turşu ve köy ekmeği gibi ürünlerin yapımını da öğrenebilecek. Bu çalışmalarda kent insanının hem doğayla, tarımsal üretimle ve köy yaşamıyla buluşması hem de tarımsal üretimi ve köyün geleneksel kültürünü öğrenme ve deneyimleme olanağı sağlanacak. Herkesin hayal ettiği yaşam biçimini bulabileceği dev bir yaşam alanı olan proje, şehir insanının doğayla kopmuş bağlarını onaracak. Çocuklarının köy yaşantısını yerinde görmesini isteyen ailelerin gitmeyi tercih edeceği Ekoköy, toprağın keyfini sürmek, doğayla ve toprakla zaman geçirmek isteyenlerin ikinci adresi olacak.”
