Özel Haber: Kadir Gürhan Kahramanmaraş merkezli depremlerde son belirlemelere göre 31 bin 643 kişi hayatını kaybetti. Depremden sonra 9 Şubat’ta açıklama yapan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerinin bahar döneminin ikinci bir duyuruya kadar ertelendiğini bildirmişti. Açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise üniversitelerde yaza kadar uzaktan eğitime geçildiğini, bu kapsamda Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının depremzedelere açıldığını söyledi. 1 milyon 200 bin afedzedenin barınma ihtiyacını karşılamak için alınan karar, birçok öğrencinin ara tatilde olduğu döneme denk geldi. Bu karar birçok öğrencinin mağdur olmasına da neden oldu. Yurtların boşaltılması ve bu boşaltılmaya verilen tepkiler devam ederken kararın iptal edilip edilmeyeceği ise önümüzdeki günlerde belli olacak. Görüşlerine başvurduğumuz öğrenciler kararın acele alınan bir karar olduğunu, bu yüzden birçok kişinin mağdur olduğunu belirtti. Bazı öğrenciler ise birçok derse katılmayan öğrencilerin alınan karara tepki vermesine anlam veremediğini söyledi. “PARASI OLMADIĞI İÇİN MEMLEKETİNE DÖNEMEYEN ÖĞRENCİLER VAR” Semanur C. : Biz öğrenciler okulların kapatılmasıyla bağlantılı olarak mağduruz. Yurt idaresinde konuşulurken duydum; maddi imkanı olmadığı için memleketine dönemeyen, gittiğinde de eşyalarını alamayan öğrenciler var. Nazlı İ. : Üniversitelerin bu şekilde kapanıp yurtların acilen boşaltılmasının uygun olmadığını düşünüyorum. Apar topar şekilde toplamalarını istemişler eşyalarını. Kimisine hiç söylemeden eşyalarını toplamışlar. Ben özel yurttayım ama aynı sorun bizim için de geçerli. Ben de eşyalarımı toplayıp tekrar yaşadığım şehre dönmek zorundayım. “ÖĞRENCİLERİN TEPKİSİNİ SAMİMİ BULMUYORUM” Yusuf K. : Öncelikle devletimizin yanlış karar almadığını ama doğru kararı da alamadığını belirtmek isterim. Yurtlar yerine otellerin açılması daha doğru bir karar olurdu. Ama benim düşüncem uygulamalı ders alan bölümler hariç diğer bölümlerin online olması. Sosyal medyaya bakıyorum başta tanıdığım öğrenciler olmak üzere çoğu öğrenci bu duruma itiraz etmiş. İronik bir durum. Niye mi? Çünkü tepki veren arkadaşların çoğu okula gelmiyorlar. Okula gelse bile derse girmiyorlar, derse girenler ise sıkılıp çıkıyor. Dönem içinde keşke online olsa diye ağlayanlar oluyor. 150 kişilik sınıfta derslere gelen kişi sayısı 30 ama karara tepki veren kişi sayısı 150. Bu durum ironik değil mi sizce de? Bir anda tüm öğrencilerimizde eğitim aşkı başladı. Eğitim sistemimiz çok mu iyi? güldürmeyin beni. Hocalar yüz yüzeyken de slayttan okuyor online olunca da slayttan okuyacak, ne fark ediyor? Sırf eleştirmek tepki vermek için kendileri ile çelişiyorlar. Şu durumda ne olacak yüz yüze mi olacak? Ya online eğitime katılamayan öğrenci yüz yüze eğitime de ailesini bırakıp katılamaz. Dönem iptali söz konusu olamaz. Çoğu öğrencideki tepki eğitimin kalitesinden eğitim aşkından değil. “DEPREMZEDE OLUP GİDEBİLECEK BİR YERİ OLMAYAN ÖĞRENCİLER DE VAR” Nisa U. : Açıkçası yurtların boşaltılması doğru değil tabii ki başka çözümler de sunulabilirdi. Ama eğitim yüz yüze devam edilemez ve eğitim devam etsin diye yurtlar boşaltılmasın deniliyor. Öncelikle o kadar insan sevdiklerini kaybetti o depremde, deprem olmayan yerde bile insanların psikolojisi bozuldu. Bu insanlar yurda nasıl yerleşsin ya da yüz yüze eğitime nasıl gitsin? Bu insanların psikolojisi önemsenmiyor mu? Online eğitim de çözüm değil, bilgisayar internet lazım deprem bölgesinde ki insanlar bunlara nasıl erişsin. Dönem iptal olsun deniyor. Böyle bir şey de zor bence. Online olması şu an için alınabilecek bir karardı. Ama net olarak şu yapılmalı da diyemiyorum ne olursa olsun yine problem olacak. Mustafa G. : Yurtta kalmıyorum ama kararı gördüğüm en bariz saçmalık olarak değerlendiriyorum. Şu yurtlardan çıkardıkları kişiler içerisinde zaten depremzede olup gidebileceği bir yeri olmayanlar da var. Benim Konya’daki yeğenimi yurttan çıkardılar mesela ama Adana’daki evleri hasarlı olduğu için eve gidemiyor. Neyse ki Ankara’da biz varız da komple gelip bizim eve sığındılar. Bunun gibi onlarca kişi vardır. Onun kadar şanslı olmayan, gidebileceği her yer yıkılmış olan da vardır. Bu gibi kişiler tası tarağı toplayıp yurttan çıkacak, sonra depremzede olduğunu ispatlayabilirse kim bilir hangi şehirde başka bir yurda yerleştirilecek. O zaman aralığında ne yapacak, nereye gidecek? ODTÜ yurtlarında mesela, depremin daha ilk günü tam tersi uygulandı. ODTÜ hala ara tatilde olmasına rağmen, depremde evi yıkılan ya da barınma sorunu olan varsa yurda erken gelip yerleşebilir diye açıklama yaptı. Olması gereken de budur. “DURUMU ÜLKE GENELİNE YAYMAK DOĞRU DEĞİL” Hülya O. : 10 ilde yaşanan bir OHAL var. Bunu ülke geneline yaymak doğru değil. Devlet yıllarca deprem vergisi topladı ve daha bir sürü isim altında devlete vergi ödüyoruz. Bir yığın otel, devlete ait misafirhane, pansiyon var. Buralar öncelikli olarak kullanılmalı. Devlet otellerin ve pansiyonların asgari düzeyde bedellerini ödeyerek depremzedeleri mağdur etmemeli. KYK yurtlarının hali ortada. Genç dinamik öğrenciler bile zor kalırken, 2-3 çocuklu aileler nasıl orda yasam sürebilir? Online eğitim olması benim için avantaj tabi. Evliyim çocuğum var. Bu benim işime geliyor. Ama diğer öğrenciler için kötü bir durum. Özellikle tıp veterinerlik gibi uygulamaya dayalı eğitim veren okullarda okuyanlar için dezavantaj. Merve C. : Önce misafirhane gibi yerler doldurulmadan ilk olarak yurtların boşaltılması eğitime verilen önemi gösteriyor zaten. Söylenebilecek bir şey kalmadı bence. Yurtların doldurulması ve ülkenin batı kısımlarındaki üniversitelerin kapatılmasına karşıyım. Üstelik okul biraz olsun dertlerimizden uzaklaşabildiğimiz bir alan. Zaten çok zor bir dönemden geçiyoruz. Okul biraz olsun dertlerimizden uzaklaştırıp sosyalleşip dertlerimizi paylaşacağımız bir alandı. “TEK MOTİVASYON KAYNAĞIM EĞİTİMDİ O DA İPTAL OLDU” Eda K. : Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında depremzedelerin barınması için KYK yurtlarının açılacağı haberi bizim için çok ani oldu. Cumhurbaşkanı açıklama yaptıktan sonraki iki saat içinde yurttan hızlıca ayrılmamız istendi. Bu da biz öğrencilerin mağduriyet yaşamasına sebep oldu. Açıkçası ben bu kararı tamamıyla desteklemiyorum. Depremzedelerin barınması için öğrencileri mağdur etmeyecek şekilde daha farklı çözüm yolları bulunabilirdi. Ailem deprem bölgesinde ve yaşadığımız kayıplardan dolayı hepimiz psikolojik olarak kötü durumdayız. Benim tek motivasyonum aldığım eğitimler ve üniversitemdi. Şimdi onları da iptal ettiler. Ailem deprem bölgesinde olduğu için onların yanına gidemiyorum ama en azından benim gibi gidecek yeri olmayan öğrencilerin nöbetçi yurtta kalmasına izin veriyorlar. Depremzedelerin güvenli bir yerde olmasını isteriz ancak daha başka alternatif yollar var iken ülke genelinde yüz yüze eğitimi durdurup mağduriyet içerisinde mağduriyet yaratılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Depremden etkilenen öğrenciler için çözüm yolları üretmek daha iyi olurdu. Mustafa E.K. : Bazı konularda pragmatist düşünmek gerekiyor. Deprem dediğimiz şey aniden olan ancak beklenilen bir şey. Bunun için de çok önceden önlem almak şarttır. Önlem alınmadığı zaman da yaşanılan sonuçları hep birlikte görmüş olduk. Siyasal iktidar, depremzedeleri bir şekilde korumak zorunda. Bunun için de onlara göre en mantıklı karar afetzedeleri KYK’lara yerleştirmek oldu. Bu da eğitimin önüne geçti. Yanlış mı, başka bir çözüm bulunabilir miydi tartışılır ancak kısa sürede "plansız" alınan karara uymaktan başka çaremiz yok gibi.  
Editör: HABER MERKEZİ