Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depreme değinen Kılıçdaroğlu, iktidara seslenerek ‘’17 yıldır iktidarsınız, deprem vergisi alıyorsunuz, bu tahribatı önlemek için neler yaptınız? ‘’ dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu,  Elazığ depreminde yaşamını yitirenlere baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyerek, “Deprem olduğunda inancı, kimliği, görüşü ne olursa olsun milletimiz yaraları sarmaya gidiyor’’ ifadesini kullandı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır başlarını şunlar oluşturdu: ‘Elazığ'da Malatya'da hayatını kaybedenler vatandaşlarımız için baş sağlığı diliyorum. 41 vatandaşımız hayatını kaybetti. CHP'li belediyeler de deprem bölgesine büyük katkılarda bulundular. Bölgeye hem insani yardımları bölgeye taşıdılar. Sadece CHP değil, bütün belediye başkanlarımızı kutluyorum.’’ ‘’GELECEK KAYGISI YAŞAMAYAN BİR ÜLKE OLMAK İSTİYORUZ’’ ‘’Malatya ve Elazığ’da yaşanan depremden sonra farklı kimliklerden pek çok insan tasada ve kıvançta birlikte yaşamanın önemini verdiler. Beraber bu güzel ülkede birlikte yaşamak istiyoruz. Peki talebimiz ne? Birlikte huzur, barış içinde yaşamak istiyoruz. Huzurlu bir Türkiye istiyoruz. Gelecek kaygısı yaşamayan bir ülke olmak istiyoruz. Gelecekte kaygılar değil idealler olmalı. Gelecek umudu olmalı ve bunun için demokrasiyi inşa etmeliyiz.’’ ‘’ADALETİ SAĞLAMAK BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİN ORTAK GÖRÜŞÜ OLMAK ZORUNDADIR’’ ‘’Adalet olsun istiyoruz. Devletin dini adalettir. Adaleti sağlamak bütün siyasi partilerin STK’ların ortak görüşü olmak zorundadır. Adaletsiz bir toplum kendi içinde barışı sağlayamaz. O yüzden adaleti sağlamak zorundayız. Herkesin aşı ve işi olsun istiyoruz. El aleme muhtaç olmasın istiyoruz. Ve çalışan herkes alın terinin karşılığını almalı bunu istiyoruz.’’ ‘’SOĞAN ÜRETİCİLERİ DERTLİ’’ Üniversiteler bilgi üretsin ki sanayici onu elle tutulan metaya dönüştürsün ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, ‘’ Soğan üreticileri çok dertli, ektik ve soğanı aldık diyor. Geçen yıl yurtdışından getirmiştik, şimdi tarlada çürümeye terkedildi. Bu konuya da parantez açarak değinmek istedik. Mutfaklarda bereket olsun istiyoruz. Biz ne istiyoruz, katma değeri yüksek ürün üretsin üniversiteler. Üniversiteler bilgi üretsin ki sanayici onu elle tutulan metaya dönüştürsün. Bilgimiz ve birikimimizle söz sahibi olmalıyız, biz bunu istiyoruz. Kimse inancından, yaşantısından, kimliğinden ötekileştirilmesin istiyoruz. Herkes huzur içinde yaşasın. Herkesin, kimliği, yaşantısı, inancı başımın üstüne. Siyasetin konusu kimsenin kimliğiyle uğraşmak değildir, siyasetin konusu vatandaşın karnı aç mı tok mu ona bakmaktır. Bizim siyaset anlayışımız insanın mutluluğu üzerine inşa edilen bir siyaset anlayışıdır’’ dedi. ‘’HER DÜŞÜNCEYE SAYGI GÖSTERMEK İNSANLIĞIN ÖNÜNÜ AÇAR’’ “Farklı düşündü diye kimse cezalandırılmasın, farklı düşünmek insanlığın gelişmesine kapı aralamak demektir. Orta çağa kadar bütün insanlık dünyanın düz olduğunu düşünüyor. Bir kişi çıkıyor, diyor ki “dünya düz değil yuvarlaktır”. Hemen yakalıyorlar doğru mahkemeye. Diyorlar ki “dünya düzdür sen nasıl yuvarlak dersin”  Kim haklı çıktı? Bir kişinin gözlemi ve düşüncesi bugün dünyada tartışılmaz hale geldi. Her düşünceye saygı göstermek insanlığın önünü açar. Kişileri düşündükleri doğrusuyla suçlamak değil, düşünceyi ödüllendirmek gerekiyor. Düşünce şiddete başvurmadığı sürece herkese saygı duymak gerekiyor.’’ DEPREM VERGİSİ Elazığ'da 41 vatandaşın hayatını kaybettiği, binden fazla insanın da yaralandığı 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrasında gündeme gelen 'deprem vergileri' için iktidara seslenen Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: "Rahmetli Ecevit deprem vergisini çıkardı. Ek gelir vergisi alıyor vatandaştan, en kurumlar, emlak, motorlu taşıtlar, özel iletişim ve özel işlem vergisi alındı. Büyük ölçüde yaralar sarıldı. Ve bu paraların nerelere harcandığı Başbakanlık sitesine kondu. 2004 yılında. diğer vergiler ek vergiler kalktı, iletişim vergisi kalıcı hale getirildi. 2004-2019 arası vatandaştan toplanan deprem vergisi 65 milyar lira. Dolara vurursak 34 milyar dolar. Bu para deprem yaralarını sarmak, kentleri depreme dayanıklı hale getirmek için bizim ödediğimiz vergi. Sonra bu oranları da artırdılar. Hiç itirazımız yok. Bu fedakarlığa bu millet katlandı. Malatya ve Elazığ'da bir olayla karşılaştık. Çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Ama yaşadıkları devlet depreme dayanıklı değildi. 17 yıldır iktidarsınız, deprem vergisi alıyorsunuz, bu tahribatı önlemek için neler yaptınız? ‘’Japonya nasıl yapıyorsa aynısını yap. Depreme dayanıklı evler, hastaneler, okullar yap. İstanbul’da 1999 depreminden sonra hasarlı olan okullar var’’ (Oktay BİNGÖL)