“Amatör ve profesyonel olarak bütün maçlarıma çıkarken şu düşünce aklıma hep yıldırım gibi düşer ‘Umarım bu şehir ya tümüyle karanlığa bürünür ya da lanet bir kasırga gelir’ çünkü ben o kahrolası ringe çıkmak istemiyorum.” Bu sözler kulağa ne kadar garip gelse de kariyerinde Dünya Ağırsiklet Boks Şampiyonluğuna kadar uzanmış bir boksör olan Michael Bentt’e ait. Michael Bentt’in oldukça dramatik ve öğretici bir hikayesi var. 4 Eylül 1965 yılında Jamaikalı bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya gelen Bentt New York’ta büyüdü. Sıkı bir Muhammed Ali hayranı olan babasıyla beraber izlediği boks maçlarını çocukken izlerken insanların birbirine vurup yaralaması onu korkuturdu. Oysa oldukça otoriter olan babası onunda Muhammed Ali gibi bir boksör olmasını istiyordu ve onu 1975 yılında bir boks salonuna götürüp boksa başlattı. Kendisine vurulması hoşuna gitmese de bu durum babasının pek te umurunda değildi. Bir gün akşam eve geldiğinde babasına korkarak artık boks yapmak istemiyorum der ancak bu duruma oldukça sinirlenen babası onu çok feci şekilde döver. İstemeyerek te olsa boksa devam eden Bentt 19 yaşına geldiğinde o dönem Amerika’da önemli bir organizasyon olan Altın Eldiven şampiyonasını kazanır. Ardından üç kez daha Altın Eldiven Ağırsiklet Şampiyonu olur ve beş kez de ulusal şampiyon olur. Bu başarılarının ardından profesyonel olmak istemese de baba evinden ayrılmak için bunu bir fırsat olarak görür ve profesyonel boks kariyerine başlar. Ancak işler beklediği gibi gitmez ve ilk profesyonel maçında nakavt olup kaybeder, maç sonunda ise babasının ağır sözlerine maruz kalır. Geri döndüğü mahallesinde de alaylı davranışlar ve notlarla karşılaşır ve bir süre sonra bunalıma girerek intihar etmeye bile düşünür. Bir gün WBC Ağırsiklet Şampiyonu Evander Holyfield’den bir telefon gelir ve ona antrenmanlarında eşlik eder mi diye sorar. Yaptıkları antrenman maçında antrenör Georgie Benton gelip Bentt’e şuna bak şampiyon kim bilemiyorum deyince kendini kanıtlamak için ringlere geri döner. Yaptığı on maçıda kazanınca “Beyaz Mike Tyson” diye bilinen ve Rocky 5’ten tanıdığımız Tommy Morrison ile ünvan maçına çıkar ve maçı ilk raundda nakavtla kazanıp WBO Ağırsiklet Şampiyonu olur. Ve 19 Mart 1994’te ünvanını savunmak için Herbie Hide ile yapacağı hayatını değiştirecek o maça çıkar.  Tommy Morrison maçındaki gibi öfkeli ve hırslı değildir artık hatta içten içe şampiyonluk için uygun biri olmadığını düşünür. Yedinci raund nakavt olup maçı kaybettikten sonra soyunma odasına giderek kafasını eğip oturur ve hiç kimseyle konuşmaz konuştuğu tek kişi menajerinin torunu Rachael’dir. Ağlayan küçük kıza sarılır ve “Ben iyiyim Rachael ağlama” dedikten sonra yere devrilir. Hemen hastaneye kaldırılan Bentt beyin kanaması geçiriyordur ve doktorları onu komaya sokarlar. 96 saat komada kaldıktan sonra uyanan Bentt’e doktoru bir daha asla boks yapamayacağını söyler. Başından beri neden dövüştüğü konusunda kendi içinde çelişkiler yaşayan Bentt bunu duyduğunda ilk tepkisi rahatlamak olmuş. Herbie Hide maçından iki yıl sonra Pennsylvania’da kendisine bir ev satın alan Bentt yazma dersleri almaya başlar ve “Nakavtın Anatomisi” adında bir yazı kaleme alır. Oldukça beğeni alan bu makalesinin ardından bir teklifte sinema dünyasından gelir. Muhammed Ali’nin hayatını konu alan “ALİ” filminde Sonny Liston’u canlandırır. Los Angeles’a yerleşip orada sinema dünyasındaki kişileri eğitip boks öğreterek ve sinema filmlerinde yer alarak kendini ait olduğu yerde hissetmeye başlar sonunda. Evet kazanmak kadar kaybetmek te var sporda ve bazen kaybetmek Michael Bentt’in hikayesinde olduğu gibi daha iyi bile olabilir. Herbie Hide’a nakavt olmanın başına gelen en iyi şey olduğunu söyleyen Michael Bentt buna en güzel örnek.

Editör: TE Bilisim