Bazı gazeteciler vardır, meslekteki işlerinin yanı sıra aralıksız ama kaliteden ödün vermeden eser üretirler. Ankaralı gazeteci Uğur Becerikli de bunlardan biri. Kendisini yıllardır tanırım. İlk romanını bastırdığı günlerin, yaşadığı heyecanın yakın tanığıyım. “Lokman Hekim’in Kayıp Kitabı” isimli romanını bitirmiş ve yayınevine teslim etmişti ama bilgisayarında hazırda üç romanı daha duruyordu. Onların da basımı için uğraşırken yenilerini yazmaya devam ediyordu. Kimileri iyi hatiptir, güzel konuşur, kimileri de kalemi güçlü olduğundan yazmak için doğmuştur. Uğur Becerikli de yazmak için doğan kalemi güçlü kişilerden. Onun çalışkanlığına gıpta etmemek mümkün değil. Bize de maşallah demek ve güçlü kalemiyle yazdığı romanları okumak düşüyor. İşte bunlardan biri de yeni çıkan “Karboğazı Zaferi-44 Kahraman” isimli romanı… Karboğazı Zaferi nedir, bilir misiniz? Anlatayım: Mondros Mütarekesi sonrası Mersin’i işgal eden Fransızların Toros Tünellerini tutmak için Pozantı’da görevlendirdiği 412. Tabur’u esir alan 44 kahramanın yazdığı Karboğazı Zaferi, vatanseverliğin, fedakârlığın, aşkın ve savaşın destanıdır. Kuvayı Milliye ile Fransızlar arasında Toros Dağlarının eteğinde 27-28 Mayıs 1920 tarihleri arasında yaşanan çatışmalar, Karboğazı Savaşı ya da Gülek Boğazı Savaşı olarak da adlandırılır. Bu çatışmalarda yalnızca 44 Kuvayı Milliye gönüllüsü, 700 Fransız askerini bozguna uğratır. Karboğazı öyle bir zaferdir ki TBMM hükümeti ile Fransızlar arasında Ankara Antlaşması’nın bile yolunu açar. Becerikli de Destek Yayınları arasından raflardaki yerini alan “Karboğazı Zaferi-44 Kahraman” isimli romanı ile oldukça enteresan ama ne yazık ki çok bilinmeyen bu destana odaklanıyor. Boşuna çalışkan demedik. Uğur Becerikli’nin, kitabını yazmaya başlamadan önce bölgeyi adım adım gezdiğini ve kahramanların torunları ile buluşup konuştuğunu da not olarak ekleyelim. Bu arada, 412. Tabur’un komutanı Binbaşı Pierre Mesnil ve eşi hemşire Edrige arasındaki aşkı, Fransızların Adana’daki Askeri Valisi General Dufieux’nün isterse teslim olabileceğini bildirmesine rağmen Binbaşı Mesnil’in bir yarma harekâtıyla askerlerini imhadan kurtarma çabalarını okurken yüreğiniz burkuluyor. Edrige Mesnil ve diğer esirlere misafir gibi davranan Kuvayı Milliye’nin insani yaklaşımı ise Türklerin insani değerlere verdikleri önemin bir nişanesi olarak parlıyor. Milli Mücadele kahramanlarına bir saygı duruşu da olan “Karboğazı Zaferi–44 Kahraman” isimli roman, sadece Türkiye değil dünya kamuoyu tarafından da bilinmeyi ve takdir edilmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Editör: TE Bilisim