Ankara Anfa Altınpark Fuar Merkezi'nde karavan meraklıları için Ankara Kamp Karavan ve Doğa Sporları Fuarı düzenlendi. Karavanların sergilendiği fuarda fiyatlar dudak uçuklattı. Karavan fiyatlarının 85 bin liradan 2,5 milyon liraya kadar değiştiğini ifade eden Türkiye Kamp ve Karavan Derneği Onursal Genel Başkanı Sabahattin Ergin, karavan alırken dikkat edilecekleri sıraladı. İnsanların ekonomik koşullardan dolayı karavanların daha çok fiyatlarıyla ilgilendiklerini belirten Ergin, "Önemli olan bir karavanın teknik belgelerinin var olması" dedi. Türkiye Kamp ve Karavan Derneği Onursal Genel Başkanı Sabahattin Ergin, "Karavan alacak insanın öncelikle eşinin karavan ve doğa yaşamına uygun olup olmadığını bilmesi gerekiyor. Genelde erkekler ‘ben eşimi ikna ederim, ben bu işten çok hoşlanıyorum’ deyip, karavan alıyor. Daha sonra eşleri ile uyum sağlamadıkları için karavanlarını satmak durumunda kalıyor. Bu önemli bir problem. Biz bunu herkese söylüyoruz; eşiniz seviyorsa eğer mutlaka karavan alın yoksa hüsrana uğrarsınız." dedi. Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz? Türkiye Kamp ve Karavan Derneği'nin 35 yıllık üyesiyim. Yönetim kurulunda değilim fakat onursal başkanım. İki çocuğum var ve ikisi de karavanda doğup, büyüdüler. Yurtiçinde ve yurtdışında yıllarca karavancılık yaptım. “EKONOMİK TATİL İÇİN KAMPÇILIK YAPIYORUZ” Biraz dernekten bahsedebilir misiniz? Kamp ve karavan yönünden Türkiye’deki gelişmelere derneğinizin etkisi nasıl oldu? Türkiye Kamp ve Karavan Derneği 1966 yılında kurulmuş, uluslararası bir dernektir. Kültür ve Turizm Bakanlığından üç yıl sonra kurulmuştur. Merkezi Brüksel’de bulunan F.I.C.C’nin üyesiyiz. Amacımız ise insanları ve doğayı sevdiğimiz için kamp yapmak ve kamp yapmak isteyenlere yol göstermek. Sağlıklı yaşamak, güzellikleri ve sorunları paylaşmak için kampçılık yapıyoruz. Güzel dostluklar kurmak, toplumla uyum içerisinde olmak için kampçıyız. Şu da var ki ekonomik tatil için kampçılık yapıyoruz. Ülkemizi, dünyayı görmek, tanımak ve öğrenmek için kampçılık yolunda yürüyoruz. “KARAVAN ALAN KİŞİLER MAĞDUR OLMAYA BAŞLADI” Pandemi döneminde kamp yapma ve karavanda yaşama alışkanlıkları arttı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Pandemi döneminde aslında insanlar sağlık açısından doğada olmak, virüsle karşılaşmamak, otellerde kalmamak için karavan ve çadır tatiline yönelmeye başladı. Oldukça ilgi gördü ve şu anda fuarda gördüğünüz gibi ilgi çok büyük. Fakat bunun kurallara göre yapılması gerekiyor. 2000 yılı sonrası kampçılık yapmaya başlayan arkadaşlar, ilgili ve bilgili olmadıkları için doğayı korumuyorlar. O yüzden dernek ile bağlantıları olmuyor. Biz de dernek olarak bu noktada kamp yaparken aynı zamanda doğaya zarar vermemeyi anlatmaya çalışıyoruz. Pandemide evet karavana ilgi arttı fakat aynı zamanda da merdiven altı üretim yapan yerler ve üretimlerinin arkasında durmayan birçok firma açıldı. Karavan alan kişiler mağdur olmaya başladı. Bu durumun mutlaka düzeleceğini ümit ediyoruz. Geleceğe dair ümitler var ama bunların belli kurallar çerçevesinde olması lazım. Bir de karavan alan kişiler haklı olarak her yerde tatil yapabileceklerini düşünüyorlar. Ama şöyle bir durum var: talep çok fazla ama arz çok az. Kamp alanları yok, olsa bile ücretleri çok fazla olmaya başladı. Tabii ki ekonomik koşullar da zor olduğu için karavan alanlar bir müddet sonra sıkıntı yaşamaya başladılar. Barınacak bir yer bulamıyorlar, dolaşmak çok zor hale geldi. Ama gelecek umut vaat ediyor. Başkanımız da meclis ortamında gerekli girişimlerde bulunuyor. Biz tüm yerel yönetimlere mektuplar yazdık. Her belediyenin mutlaka kamp alanları yapması için müracaatlarda bulunduk. Yavaş yavaş olmaya başlıyor. Yerli üretim yapan karavan firmalarımız çok başarılı olmaya başladı ve iyi karavan üretmeye başladı. Yurtdışına ihracat yapan firmalarımız olmaya başladı. Artık Avrupa’ya karavan satan bir ülke haline geldik. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kamp alanları oluşturmasına yönelik düşünceniz nedir? Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın girişimleri ile 1,5 yıl önce aslında çok eskiden de Bayındır Barajı’nda var olan bölgede yeniden bir kamp alanı olarak oluşturuldu. Orası uluslararası bir kamp alanıydı ve kataloglarda olan bir kamp alanıydı. Son 20 yıl boyunca atıl vaziyette kalmıştı. Şu anda orada bir kamp alanı mevcut. Ankara’da aynı zamanda Kurtboğazı tarafında bir kamp alanı var. Bir de özel sektörün açmış olduğu bir kamp alanı bulunuyor. “ÖNEMLİ OLAN BİR KARAVANIN TEKNİK BELGELERİNİN VAR OLMASI” Karavan alırken nelere dikkat etmeli? Karavan alacak insanın öncelikle eşinin karavan ve doğa yaşamına uygun olup olmadığını bilmesi gerekiyor. Genelde erkekler ‘ben eşimi ikna ederim, ben bu işten çok hoşlanıyorum’ deyip, karavan alıyor. Daha sonra eşleri ile uyum sağlamadıkları için karavanlarını satmak durumunda kalıyor. Bu önemli bir problem. Biz bunu herkese söylüyoruz; eşiniz seviyorsa eğer mutlaka karavan alın yoksa hüsrana uğrarsınız. İnsanlar ekonomik koşullardan dolayı fiyatlarıyla ilgileniyorlar ama önemli olan bir karavanın teknik belgelerinin var olmasıdır. Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) uygun olması gerekiyor. O1 belgesi olması, eğer 750 kg’ın üstünde ise O2 belgesinin olması gerekiyor. O2 belgeli karavanların mutlaka plakalarının, ruhsata işlenmesi ve muayenelerinin olması gerekiyor. Bunları dikkate almadan karavan alıp hüsrana uğrayanlar var. Örneğin, her karavana 750 kg altı deniyor ama 1,5 tonluk karavanı da 750 kg altı diye satıyorlar. Faturasız, O1 ve O2 belgesiz karavanlar satılıyor. Bunlar kara yoluna çıkamıyor tabii ki. Bunlara çok dikkat etmek lazım. İkinci el bir karavan alınacak ise yalıtımına, karavan içerisine su alıp almadığına iyi bakılmalı, camlarına ve şasesine dikkat edilmesi gerekir. Tabi bir bilen ile gidip alınmasında yarar var. Eğer sıfır bir karavan alınacak ise içerisinde kullanılan malzemelerin kalitesine de bakılmalı. Sunta ve MDF ile yapılan karavanlar var. Aslında bunlar karavan yapımına uygun değil. Mutlaka karavan malzemelerine uygun malzemeler ile yapılmalı. Engebeli yolda, asfaltta, arazide kullanıldığı için motokaravan ve çekme karavan için de geçerli. Bunun bir tekniği ve mühendisliği var. 85 bine de karavan alabilirsiniz, 2 buçuk milyona da karavan alabilirsiniz. Çekme karavanlar fiyat olarak motokaravanlardan çok daha uygundur. Fakat MTV, sigorta, kasko gibi işletim giderleri fazladır. Bundan dolayı satın alırken çekme karavanlara daha fazla bedel ödemek durumunda kalırsınız. Çekme karavanın avantajına gelecek olursak çekme karavanlar istediğiniz zaman istediğiniz araçla çekebileceğiniz bir şey olduğu için kamp yapıldığı zaman arabayı karavandan rahatça ayırıp özgür olabilirsiniz. Bilmediğiniz bir yere gittiğinizde karavanla dolaşmak çok zor, çekme karavanınız varsa eğer bu konuda özgürsünüz demektir. Motokaravanın dezavantajı ise çok bakımlı olmak zorundadır. Yürüyenin aynı zamanda çok iyi olması gerekir. En küçük çekme karavanın iç hacmi en büyük motokaravanın iç hacmine göre daha geniş ve kullanışlıdır. İkisi de maddi koşullara ve kullanım şekillerine göre tercih edilecek karavanlardır. Neticede tatile gidiliyorken çekme karavanlarla çok fazla sürat yapılamaz ve belli limitlerde gitmek gerekir. Motokaravanlarda ise biraz daha süratli gidilebilir. Ben olsam öncelikle çekme karavanı tercih ederim. Az önce dediğim gibi içi hem daha ferah hem de insana özgürlük sağlayan bir araç olduğu için. Hem dernek olarak hem de kişisel olarak karavanlara olan yoğun ilgi hakkında ne düşünüyorsunuz? Mutlaka turizm şeklinin ülkemizde çok iyi koşullarda yapılması önem arz ediyor ve gerçekten de karavanla seyahat ivme kazanmaya başladı. Çok az hizmetle çok daha fazla para kazanılacak turizm şeklidir karavancılık. Karavanla tatil yapanlar yurtdışından sınırlarımıza girdiği takdirde bir karavancı hem yöresel yerlerden alışveriş yapmakta hem yakıt almakta. Karavanıyla sınırlarımızdan giriş yapan bir turist bugün 5 yıldızlı bir otele uçakla gelen turistten daha fazla döviz bırakmakta. Bence karavan turizminin çok çok daha iyi yerlerde olması gerekir. Türkan Çatal Yıldız  

Editör: TE Bilisim