Dün bilindiği üzere tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Dünya Madenciler Günüydü''. Bir Avuç Kömür İçin Bir Ömür Verenlerin hayatı nasıl kaleme alınır bilmiyorum ama yeryüzünde insanoğlunun yaptığı en zor mesleklerden biri olan madencilikle ekmeğini kazanan herkesin, hak ettiği saygıyı ve değeri bulmalarını her şeyden evvel temenni ediyorum. Soma faciasının üzerinden 4 yılı aşkın zaman geçti ama yaşananları zihnimizden silip atabilmek ne mümkün. Zaten en büyük hata bu tarz olayların hafızadan kolayca silip atılması değildir midir? Acısı hala tazedir. Düşününce burnunun direği sızlar insanin. 13 Mayıs 2014’te Türkiye’nin Manisa ilinin Soma ilçesindeki kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin ölümüyle sonuçlan facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçmişti. 4 Aralık ''Dünya Madenciler Günü'nde bu günü hatırlamaktan ziyade ne gibi önlemlerin alındığına, iş ve işçi kazalarına ve bu geçen sürede bu oranların ne kadar azaldığına,hangi şartlarda ne kadar arttığına bakmak şüphesiz ki daha faydalı olacaktır.. Aynı Engelliler Gününde olduğu gibi sadece bir güne hapsedilmiş, sığdırılmış genel geçer bir ''hatırlama'' yerine, uzun vadede 'engelliler' veya 'madenciler' için neler yapıldığına bakmakta fayda var. Sanırım Dünya Madenciler Günü için yapılabilecek en güzel şey maden kazalarının nasıl önlenebileceğine dair argümanlar sürmek olacaktır. Hiç unutmuyorum. 13 Mayıs 2014'te Soma faciasının gerçekleştiği zamanda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde İşçi sağlığı ve İş Güvenliği konusunda Türkiye'de ilkleri başlatan kıymetli hocam Prof. Dr. Gürhan Fişek'ten, ''İşçi Sağlığı ve Güvenliği dersini almıştım. Peki ne gibi önlemler alınmalı, nelere dikkat edilmeli? Gürhan Hocamdan öğrendiğim ve Fişek Enstitüsü'nün kaynaklarından yaptığım taramalara göre; ''Madenlerdeki tozlar solunulması durumunda ciddi hastalıklara neden olmaktadır. Toprak ve taşlar kazılırken ortaya çıkan tozlardan kurtulmak veya azaltmak için toprağı delen makineler bir taraftan da içinde bir parça deterjan bulunan su püskürtebilirler ki bu tozların toplanarak dinmesine yardım eder. Ayrıca yerel cebri çekişli havalandırma aygıtları ve vantilatörler kullanılabilir.'' ''Metan gazı da patlamalara neden olmaktadır. Bu gaz, yerel cebri çekişli havalandırma cihazları ile seyreltilebilir ve yoğunluğu azaltılmak yoluyla tehlikesi sınırlandırılabilir. Kömür madenlerinde, kömür tozunun oluşmasını engellemek için, her türlü önlemler alınmasına karşın yine de patlama kaçınılmaz olabilir. Bu gerçekten çok büyük bir risktir. Ancak dolomit, alçıtaşı ve kireçtaşı gibi alevlenmeyen maddeler toz haline getirilerek yere serpilirse patlama riski azaltılmış olur.'' ''Bütün bu yanma ve patlama risklerini azaltmak konusunda alınabilecek yukarıda sayılan önlemlerle birlikte gaz sızıntısı olduğu zaman uyarı veren sızıntı uyarı aygıtlarının, alevlenme olduğu zaman yangını anında haber veren ve müdahale eden otomatik yangın söndürücü sistemlerin kullanılması hem kazaları önleme hem de can kurtarma konusunda büyük bir öneme sahiptir.'' ''Madencilik sektörü doğası gereği sayısız risk unsurunu içinde barındıran insan yaşamı açısından son derece tehlikeli bir sektördür. Sektörde çalışmanın yarattığı tehlikelerin en aza indirilebilmesi için Kişisel Koruyucu Donanımlar mutlaka kullanılmalıdır.'' Kısacası artık sözden,kutlamadan, hatırlamadan ziyade icraate geçilmeli, kişisel değil toplumsal tespitlere gitmeli.. Büyük puntolu uyarıların sadece tabelalarda, insan hayatının ise madenlerde göçük altında kalmadığı bir dünyada yaşamak dileğiyle..