Koronavirüs salgını nedeniyle dünya sağlık örgütü açıklamada bulundu. Tüm dünyayı etkileyen en önemli salgınlardan biri. Her ülke kendince ulusal acil durum kararları almaya ve uygulamaya başladı. Ölümler ortaya çıktı. Tedirginlik had safhada. Okullar tatil edildi. Fuar, toplantı, konser ve tüm organizasyonlar iptal edildi. Ligler ertelendi. Bizde seyircisiz oynanacak. Müslümanlığın hac yeri olan Kabe' ye girişler yasaklandı. Umre ibadetleri yasaklandı. Kimse böyle bir durum olabileceğini tahmin edemezdi. Ebabil kuşları Kâbe’nin üstünde uçuyor fotoğrafları bir numara oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan umre seyahatinin bir turistik gezi olmadığını söyledi. Rastgele ve sıklıkla oraya gidilmez. Bu işi kimse sulandırmasın diye izah etmeye çalıştı. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az. İslam dünyası Kabe’ nin boş kalmasına üzüldü. Bütün kalpler mahsun oldu. Oysa Kabe sade bir yapı. İslam öncesi içi putlarla doluydu. Son zamanlarda putu olan insanlar tarafından ziyaret edilmeye başlandı. Para, mevki, gösteriş, moda vb. Sebeplerden dolayı Mekke' ye gelen ve zamanını çarşı ya da otelin içinde geçiren tip oluştu. Oysa kutsal topraklar kibrin yerle bir edilmesi gereken yerler. İhram sade ve sıradan olmak için. Haca giden bir üst düzey ve sırlı yönetici; kimsenin göremediği yerlerin onlara özel açıldığını övgüyle anlatıyordu. Bu kadar basit gösteriş peşinde koşmamalı iman sahibi. Hac kontenjanında siyasi ve bürokrat kesimler için özel yer var. Bunu S. Arabistan özel tahsis ediyor. Hacının çakmadıysa böyle oluyor herhalde. Bu arada batıda VIP yolcu olmadığı bakanlarında normal yolcu gibi uçtuğunu belirtelim. Bürokrat kesim halktan niye uzak işte sebebi bu. İstediği an koltuğu hazır. Yeter ki canı uçmak istesin. Her neyse biz konumuza dönelim. Hac ve umreden sonra ne konuşulur. Otel konforu, alışveriş hikayeleri, en çok kimin ağladığı, başka milletlerin eleştirilecek konuları. Hacer-ül Esvedi nasıl öptüğü kahramanca anlatılır. Kimse olayın özüne vakıf değildir. Harala gürele yeme içme ve gezme tozma hac ve umre diye anlatılır. Gariban ve saf Müslümanlar da iç geçirerek dinler. Eski diyanet işleri başkanımız Mehmet GÖRMEZ artık otellerin Kâbe ‘ nin çevresinden kaldırılması gerektiğini söyledi. Yer altından metro ile ulaşılan bir konaklama bölgesi olacağını söyledi. Herkes aynı standartta geceyi geçirecek. Esas olan Kabe ve onun nezdinde imtiyazsız ve kaynaşmış bir ümmet olabilmek. Şekil ve kargaşa meselesi halledilemediği için Kabe zaten boş kalabalıklar içinde yalnız. Ömrü boyunca kıbleye yönelip namaz kıldanlar, kıblenin merkezinde seldi yapıp arkalarını Kâbe ‘ ye dönüyor. Çarşıda herkes Türkçe biliyor. Kabe içinde vakit geçiren ve diğer insanlarla ilişki kuran yok. İtiş kakış içinde ibadet yapmanın anlamı yok. Hani dünyayı arkada bırakıyorduķ. Telaş ve koşturmaca had safhada. Say için koş, insanları sayma ; ne safa bulursun ne de başkalarına safa verirsin. Geçmiş isim ve olaylarla övünen İslam dünyası günümüze dair bir yorum ve tanımlama getirmiyor. Kuran ve hadis ilmi günümüz meselelerini görmezden geliyor. İçtihat ve tartışma için ulema bir araya gelemiyor. İslâmî kuruluş ve örgütler dünya kamuoyunda bir ağırlık oluşturamıyor. Diplomasi ve uluslararası kriterlerde hiçbir kriter ortaya konamıyor. Birleşmiş Milletler başta hiçbir kuruluşta birlikte hareket edilemiyor. Kadınların başı açılıyor, Arakan ve Doğu Türkistan'da ve de Hindistan topraklarında Müslümanlar her türlü zulmü görüyor. İslam adına sahte örgütler kuruluyor. Medyada din aşağılanıyor. Şeyhler silindir şapka ve smokinle batıda tür atıyor. Savaş sadece Müslümanların yaşadığı topraklarda ve mülteciler hep müminlerden oluşuyor. Emperyalizm yağma ve talana devam ediyor. Dünyada ki algıyı batı yönetiyor. Medya batılı idrak ile işliyor. Herkes kola içiyor, burger yiyiyor ve kot giyiyor. Hem de yırtık. Fakirle paylaşmadığı için fakir gibi giyiniyor. İslam dünyası yalnız, çaresiz ve gelecek perspektifi yok. Ana mesele bu. İsterse Kabe dopdolu olsun. NOT Büyük bir İslam kütüphane ve enstitüsü kutsal topraklarda kurulup, araştırma ve sanat çalışmaları desteklenip sil baştan çalışmaya başlamalı.