“İşletme izni 22 hektardan 240 hektara çıktı”

Yeşil Artvin Derneği, Artvin için mücadelesini sürdürüyor. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan’la Artvin Cerattepe’deki maden işletmelerine karşı sürdürdükleri mücadeleyi ve Artvin’i konuştuk. Karahan, Cerattepe’deki maden çalışmalarına karşı mahkeme sürecinin devam ettiğini belirterek şunları anlattı: “Danıştay’dan davamız sonuçlanmadı. En son dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’la görüşmüştük. Bize devlet adına dava sonuçlanıncaya maden çalışmasının başlamasına izin verilmeyeceği söylenmişti. Hala yukarıda jandarma ve şirket adamları bekliyor. Bunların ÇED raporları 22 hektar olarak geçiyordu. Davada 22 hektar üzerinden devam ediyor ama geçen ay Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden bürokratik işlemleri tamamladılar ve 240 hektara yakın işletme izni geldi. Halka “kapalı yapacağız altından gireceğiz doğaya zarar vermeyeceğiz” sözleri verildi. ÇED’i de öyle aldılar, biz biliyorduk bunun devamı açık işletme olarak gelecekti. Şu anda da resmi bir başvuruları yok ama izin olarak 240 hektara çıkardılar. 19 Eylül’den beri Artvin’de yasaklar var. OHAL’in dışında Artvin Valisi her ay yasaklarını tekrar ediyor. Basın açıklaması yapmak herhangi bir şey yapmak her şey yasak burada.” “ARTVİN’İN BİTKİSEL OLARAK TÜRKİYE’NİN EN ZENGİN YERİ” Bu yasaklardan önce Artvin’in en güvenli en sakin şehir seçildiğini hatırlatan Karahan, yasaklara anlam veremediklerini dile getirdi. “Yasaklar için gerekçe de yok.” Güvenlik” diyorlar” diyen Karahan, konser yapmak için bile iznin çıkmadığını söyledi. Artvin’in bitkisel olarak Türkiye’nin en zengin yeri olduğunu söyleyen Karahan, Artvin Orman Fakültesi’nin en son yaptığı açıklamalara göre 1500 1600 civarı sanılan bitki çeşidinin esasında 2700’ün üzerinde olduğunun tescillendiğini dile getirdi. “Esasında Cerattepe’nin olduğu yer milli parkın sınırlarında olan bir yerdir. İzin verilirken de sınırlar daraltılarak izin verildi. O kadar kıymetli bir alan. Artvin bitki örtüsüyle, havasıyla suyuyla şifa dolu bir cennet ve biz bu cennet için mücadele ediyoruz. Artvin, insanıyla da eğitim seviyesi yüksek ve eğitim göçü veren bir şehir, o da başka bir değer bir kıymettir. Artvin, Cumhuriyet tarihinden bu yana ülke açısından hizmet veren insanlar yetiştiriyor. Biz bu çevre mücadelesi sırasında önemli bir yerde oturduğumuzu biliyorduk ama bir dünya mirasının üzerinde oturduğumuzu da bu mücadelede fark ettik. Biz hem kendi yaşamımızı hem de bu mirası gelecek kuşaklar için savunmak zorundayız bu anlamda bu mücadele hem yaşamsal hem de koruma amaçlıdır. Bütüncül olarak düşünmemiz gerekiyor. Yasal haklarımız içerisinde bunu yapmaya çalışıyoruz ve bu güne kadar da Artvin halkı yasa dışı hiçbir şey yapmadı.” Atlas YANAR