Haber: Kadir GÜRHAN
İnşaat müteahhitleri konfederasyonu (İMKON) Ankara’da düzenlediği basın toplantısında 9 Eylül’de çimento fiyatlarına gelen artışı protesto etmek için 15 gün süreyle iş bırakma kararı aldı. Üye federasyonların temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında konuşan İMKON Genel Başkanı Tahir Tellioğlu yaptığı açıklamayla çimento fiyatlarında yüzde iki yüzlük bir artış olduğunu söyledi. Alınan boykot kararının tavsiye niteliğinde olduğunu belirten Tellioğlu, “15 günlük boykot kararımız sonrası taleplerimize cevap verilmezse Türkiye’deki inşaat müteahhitleri olarak kendi çimento fabrikamızı kurma girişimlerine başlayabiliriz” dedi.
Özellikle inşaat sektöründe birçok malzemeye zam geldiğine dikkat çeken Tellioğlu, demir ve çimento ürünlerinin ikame ürün olduğu için ayrışmış durumda olduğunu belirtti. Tellioğlu, “Özelikle deprem kuşağında bulunan altı milyon yapının kentsel dönüşümünü ilgilendiren olmazsa olmaz olan iki üründen bahsediyoruz. Yandaş bir kuruluş açıklama yaparak inşaat ürünlerine yüzde seksen zam geldiğini söylüyor. Demek ki o ucuza alıyor ona özel torpil geçiyorlar ama bizim zammımız, Anadolu müteahhitlerine yapılan zam, yüzde 200’dur. Dolayısıyla yüzde iki yüz olan zammın gerekçesi nedir diye soruyoruz; dünyadan ithal girdiniz mi var? Hayır. O zaman yüzde iki yüzlük zammı kabul etmiyoruz” açıklamasında bulundu.
“YAŞANAN DOĞAL AFETLERDEN DOLAYI BOYKOTU ERTELEDİK”
Sayısız kere bakanla konuştuklarını ama sonuç alamadıklarını söyleyen Tellioğlu, “Anadolu’dan birçok federasyon birleşerek buna karşı bir boykot kararı aldık. Bu boykot kararını da en son görüşmeyle birlikte ve ülkemizde yaşanan doğal afetlerden dolayı bir ay daha erteledik. Fakat bu mesele sadece müteahhit meselesi olmaktan çıkarak vatandaşın da meselesi oldu. Altı milyon yapının kentsel dönüşümünün yavaşladığını, arkadaşlarımızın çalışmalara başlamadığını gördük. Türkiye’de 250 alt sektörün dinamosu olan inşaat müteahhitlik sektörünün geri adım attığını ve projelerin başlamadığını gördük. 250 alt sektörü, kentsel dönüşümü durduran, enflasyonu arttıran, Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın çok önem verdiği istihdamı baltalayan fiyat artışı çok küçük bir zümrenin inisiyatifine kalmıştır” dedi.
“YAPILAN GÖRÜŞMELERDEN SONUÇ ALAMADIK”
Tüm demokratik yolları denedikten sona başka seçenekleri kalmadığı için 15 günlük boykot kararına başvurduklarını vurgulayan Tellioğlu, “ Biz daha çok özel sektör ağırlıklı müteahhitleriz, kamu sektöründe çalışan müteahhitlerimizde var. 50 bölgede, 5 federasyon çatısı altında, 120 bin üyeli bir konfederasyonuz. Üyelerimiz daha çok üst yapı, yap-sat müteahhitlerinden oluşur. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde de yoğun bir yapılanmamız var. Çevre ve Şehircilik Bakanımız dün yaptığı bir konuşmayla bize biraz beklememizi söyledi. Biz kendisine çok teşekkür ediyoruz ama konunun daha çok teknik muhatabı Ticaret Bakanıdır. Şuana kadar bakanlıkla yapılan görüşmelerden çimento sektörüyle ilgili bir sonuç alamadığımızdan dolayı bugün yaptığımız basın açıklamasıyla aldığımız boykot kararını net olarak duyuruyoruz. Gelecek hafta 9 Eylül Perşembe günü 15 günlük iş bırakma boykotu yapıyoruz” diye konuştu.
“BİZ DEVLETİN KESECEĞİ PARMAĞA, HAKEMLİĞİNE RAZIYIZ”
‘Aldığımız karar devlete ya da hükümete bir isyan bayrağı değildir’ diyen Tellioğlu, bu kararın iki özel sektör paydaşının kendi içerisinde bir mücadele şekli olduğu belirtti. Tellioğlu, “Biz, kamunun ve müteahhitlik sektörü ile birlikte 256 paydaş sektörün menfaatini göz önünde bulundurarak bu kararı aldık. Beton sektörü temsilcileri de var. Onlar, daha çok çekindikleri için tepki göstermiyorlar ama feryat ettiklerini biliyoruz. Biz onları da aldığımız karara davet ettik ama kendilerine çimento verilmeyeceğini ve iflas edebileceklerini gerekçe göstererek gelmediler. Tüm bu konularda hakem ve düzenleyici devlettir. Biz devletin keseceği parmağa, hakemliğine razıyız. Ticaret bakanımızın bu konuda daha hızlı davranması gerektiğini ve biraz daha sonuç alıcı nitelikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Daha önce demir-çelik sektörüyle yaptığı toplantıyı nasıl takdirle karşılayıp teşekkür ettiysek bu konuda da aynı hassasiyeti göstermesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“ÇİMENTOYA YAPILAN ZAMLARDAN DOLAYI İHALEYE GİREMİYORUZ”
Tellioğlu, “Boykot kararımız 9 Eylülde Anadolu’nun bize bağlı 40’a yakın bölgesinde aynı anda tek tip afiş şeklinde, uygun gören meslektaşlarımızla yapılacak. Tavsiye niteliğinde bir boykot kararıdır. Kimsenin böyle bir mecburiyeti yoktur. Böyle bir mecburiyet yetkimiz de yoktur, tavsiye niteliğinde iş bırakma eylemidir. Boykotumuz 15 gün sürecektir ve asılan afişler 24 Eylül’de indirilecek. Boykot kararımız kamu yararını olumsuz etkilemeyecek inşaat alanlarında geçerlidir. Buradaki maksadımız sektörümüzün, vatandaşımızın, ülkemizin kamu menfaatini oluşturduğu noktada sivil toplum olmanın gereği olarak ülkemiz adına dik duruş göstermektir. Sorumluluk budur ama kamuda iş yapan kurum katılmayabilir. Bunun maliyeti de devlete yazılır. Müteahhitler, çimentoya yapılan zamlardan dolayı şuanda doğru dürüst ihaleye giremiyorlar” dedi.
“YÜZDE 52 CİVARINDA KONUT SATIŞINDA BİR AZALMA VAR”
Vatandaşımızın geliri ile konut fiyatı arasında ciddi uçurum oluşmaya başlandığını kaydeden Tellioğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: “Kira fiyatları arttı bunlar bizi de tedirgin ediyor. Geçen ayın konut satış fiyat istatistiklerinde görüldüğü gibi yüzde 52 civarında konut satışında bir azalma var. Biz tüccarız maliyet artı karla çalışırız. Demir sektörü, çimento sektörü ve diğer sektörlerde bizim paydaşlarımızdır, düşmanlarımız değildir. Onlarda tabii maliyet artı karla çalışacaklardır bunu anlıyoruz ve saygı gösteriyoruz. Ama bunun işletilebilir sürdürülebilir olması lazım. Şuanda Türkiye’deki konut fiyatları maalesef sürdürülebilir değil. Yani bizim ortalama bir vatandaşımızın bir buçuk milyona konut alabilecek gücü yoktur. Böyle bir milli gelirimiz de yoktur. Biz vatandaşımızın anayasanın ucuz konut edinme hakkına da katkı sağlamak isteriz ama bu maliyet şartlarıyla bu mümkün değildir.”
“ÇAĞRIMIZA KULAK VERİLMESİNİ İSTİYORUZ”
“Sonuç olarak hükümet ve çimento sektöründen bu çağrımıza kulak vermelerini istiyoruz. Biz onları düşman ya da rakip olarak görmüyoruz. Onlarda bu ülkenin milli yatırımcılarıdır sadece bu hareketlerini kınıyoruz, doğru bulmuyoruz. Enflasyonla birlikte geçmişte bir kısım kayıpları olmuş olabilir. Bu konuda yüzde 10-20 civarında bir iyileştirme yapmalarından rahatsız olmuyoruz. Bunları da üzerine koymak suretiyle burada bir sektör paydaşı olarak onlarla sorunsuz çalışmak istiyoruz. Bu sesimize kulak vermezlerse onlara yalvarmak durumunda değiliz. Türkiye Cumhuriyeti devleti gibi güçlü bir devlet var. Gereği ne ise sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Ticaret bakanımızdan yapmasını talep ediyoruz. Bu bir isyan sesi değildir. Bu bir sivil toplum örgütünün ve üyelerimizin haklı serzenişidir “
