Doğada yaşanan anormal değişiklikleri maalesef başımıza gelmeden göremiyoruz. Ani sağanaklar, aşırı sıcaklar hepsi bir arada yaşanıyor. Türkiye’de yaşadığımız bu sorunlar şu anda dünyanın birçok noktasında da görülüyor. Bir yandan yangınlara sebep olan aşırı sıcaklar, diğer yandan sel felaketine neden olan sağanak yağışlar. Bu işte bir terslik olduğunun farkındayız ama görmezden gelmeye devam ediyoruz. Havada yaşanan bu değişiklik artık iklim krizinde döndürülemez bir noktada olduğumuzu gösteriyor. Birçok bilim insanı, bu olağanüstü hava olaylarının insan kaynaklı faaliyetlerden kaynaklı olduğunu ve iklim krizi ile ilişkili olduğunu belirtiyor. Git gide artış gösteren bu durum bilim insanlarını da çıkmaza sokuyor ve ileride neler olabileceğini anlamamızı zorlaştırıyor. İklim değişikliği doğal sebeplerden kaynaklanabiliyor.
Fakat gözle görülen bir gerçek var... İnsanlardan kaynaklı bu değişiklik ve kriz hızlanıyor. Bu yıl en yüksek sıcaklıklar en yoğun yağışlar konusunda birçok rekor kırıldı. Dünyanın farklı noktaları pek çok konuda ilki yaşadı. Görmemiz gereken şu ki bu daha başlangıç... Rekor dediğimiz durumlar aslında girdiğimiz zorlu sürecin en yeni ve ilk işareti. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada, tarihin en sıcak havası ile karşılaştı. Verilere göre Kuzey Amerika’da 1200 ile 1500 arasında sıcaklık rekoru kırıldı. Yani her sıcaklık bir öncekini sürekli olarak geçti. Kanada’da ise 49,6 derece sıcaklık rekoru kırıldı. O çok soğuk dediğimiz Kanada’da bile sıcaklık nedeniyle yangınlar çıktı.
Önünü alamadığımız durumlar ile karşı karşıyayız. Tüm bunlar olurken Kuveyt’ten gelen lastik yakma görüntüleri dünyanın duyarsızlığını bir kere daha bize kanıtladı. 25 bin metrekarelik alanda 7 milyon adet lastik yakıldı. Havaya yayılan siyah dumanların atmosfere zarar vermemesi gibi bir durum söz konusu bile olamaz. O kötü görüntüler insanların her şeyi hakettiğini gösteriyor. Bu kadar bilinçsizce ve bencilce yapılan her eylem bizim canımızdan götürüyor. İnsanlar geleceği, dünyayı ve yaşamı düşünmeden hareket ediyorlar. Bunun cezasını da masumlar çekiyor. Dünyayı nasıl bir geleceğin beklediğini az çok tahmin edebiliyoruz ama bugünleri bile arayacağımız kesin gibi duruyor...
