Türkiye'de ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan Köy Enstitüleri bugün hala konuşulmaya devam ediyor. Türkiye'de 15. olarak açılan ve 1941-1947 yılları arasında hizmet veren Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’ne ilişkin konuşan Eğitimci-Araştırmacı Ali Kınacı, bu eğitim projesinin tamamen Türkiye’ye özgü olduğunu ifade etti. Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü Anadolu’nun ışığı olarak tanımlayan Kınacı, kapatılana dek enstitüden 678 öğretmenin mezun edildiğini ifade etti.

Eğitimci-Araştırmacı Ali Kınacı, Köy enstitüleri ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. 1954 yılında adı değiştirilinceye kadar 56’sı kadın olmak üzere 678 öğretmen mezun verdiğini ifade eden Kınacı, “Hasanoğlan Köy Enstitüsü bununla da kalmamış, 17 Nisan 1944’te devlet protokolü listesine alınmıştır. Böylece ülkemize gelen Dünya ülkeleri yetkilileri Anıtkabir gibi Hasanoğlan’ı da ziyarete başlamışlardır” dedi.

17 NİSAN 1940’DA KÖY ENSTİTÜLERİ KURULMAYA BAŞLAR

Öncelikle kendisine ilişkin konuşan araştırmacı-yazar Ali Kınacı, Hasanoğlan’da doğduğunu ve büyüdüğünü ifade ederek, “İlkokulu ve ortaokulu Hasanoğlan’da okuyarak 1966’da öğretmen okulunu bitirdim. Öğretmen örgütlülüğüne önem verdiğim için uzun yıllar boyunca kamu sendikacılığı yaptım, 1990’da kurulan Eğitim-İş’in kurucu üyeleri arasında yer aldım” dedi.

Daha sonra Köy Enstitüleri’ne ilişkin konuşan Kınacı, Köy Enstitülerini şu şekilde tanımladı: “Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile ilkokullara öğretmen yetiştirilmesi amacıyla açılan okullara verilen addır. Köy Enstitüsü projesi bütünüyle Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından yönetilmiş bir programdır.”

35 BİN KÖYDE OKUL YOKTU

O dönem nüfusun yüzde 80’inin köylerde yaşadığını ifade eden Kınacı, Türkiye’de 40 bin köy olduğunu ve bu 40 bin köyün 35 bininde okul olmadığını ifade ederek Köy Enstitülerinin kurulmasına ilişkin şunları anlattı: “Eğitime çok önem veriliyordu ve bunun için Türkiye’ye yurtdışından uzmanlar davet ediliyordu. O dönem ‘Çağının Aristosu’ olarak tanımlanan Amerikalı Dewey dahil Alman, Belçikalı, İsviçreli uzmanlar Türkiye’deki eğitim için raporlar hazırladılar ve sonuç olarak Türkiye’ye özgü bir program çıkarıldı.

Tüm bunlar yaşanıyorken Türkiye için kapatıldıktan sonra dahi adından söz ettirecek olan Köy Enstitülerinin kurulmasına karar verildi. Enstitülerin iki önemli isminden biri, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, “Köye köyden olanı, köy hayat koşulları içinde yetiştirip verilmesi” olarak tanımladı köy enstitülerini. Diğer önemli isim İlköğretim Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tu. Tonguç ise  “Köy Enstitüleri birer yaşam ve iş okullarıdır” diyordu köy enstitüleri için.”

Kınacı, 17 Nisan 1940’ta 3803 sayılı yasa çıktıktan sonra 10 enstitünün kurulmaya başladığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Planlanan 24 enstitüyü kurmaktı. İlk başta köy öğretmen okulu olarak çalışan okullardan 4 tanesi de enstitü adını aldı. Bir yıl boyunca kurulan enstitüler neticesinde 1941 yılında 15. enstitünün Ankara’da kurulmasına karar verildi. Ankara’da kurulması planlanan enstitü için ise Hasanoğlan’a karar verilir. Fakat sonradan fark edilir ki Hasanoğlan için planlananlar daha başka şeylerdir.”

ANKARA’DA HASANOĞLAN’A KARAR VERİLİR

Ankara’da kurulması planlanan enstitünün Hasanoğlan’a kurulmasına karar veren 5 kişilik heyetin başında İsmail Hakkı Tonguç’un olduğunu ifade eden Kınacı, Hasanoğlan’ın seçilmesine ilişkin şunları söyledi: “Hasanoğlan evvela Ankara, Kayseri demir ve kara yollarının üzerindedir. Bu nedenden dolayı Hasanoğlan’a kurulmasına karar verilir. Sonrasında ise enstitü için 600 dönümlük arazi kamulaştırılır. Mimarlar arasında açılan yerleşim proje yarışmasını ise yüksek mimar Kemal Ahmet Aru, Orhan Safa, Adnan Kuruyazıcı üçlüsü kazanır.

Fakat o dönemlerde dünyada II. Dünya Savaşı devam etmektedir. Savaş Trakya sınırımıza kadar gelmiştir. Trakya sınırının savaştan dolayı tehlikeye girmesi ile Edirne’de Köy Öğretmen Okulu olarak kurulan ve oradan da Alpullu’ya, sonrasında ise arazinin darlığı nedeniyle Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine taşınan Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencilerinin Hasanoğlan’a taşınmasına karar verilmiştir. Kepirtepe Köy Enstitüsü’nden gelen ve başka enstitülerden gelen ekiplerin de hazır bulunduğu törenle enstitünün temeli 10 Temmuz 1941’de atılmış, 1941’de 22 bina yapılıp bitirilmiştir.

Öğrencilerin elleriyle yaptığı 80 bina arasında ahır, kümes ile sinema, müzik salonu, hatta açık hava tiyatrosu vardı. Suyunu İdris Dağı’ndan öğrencileri getirdi.”

“HASANOĞLAN 678 ÖĞRETMEN MEZUN VERMİŞTİR”

Kınacı, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün Ankara, Çankırı ve Kırşehir’in köylerinden öğrenci aldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“1954 yılında adı değiştirilinceye kadar 56’sı kız olmak üzere 678 öğretmen mezun vermiştir. Bununla da kalmamış, Enstitü 17 Nisan 1944’te devlet protokolü listesine alınmıştır. Böylece ülkemize gelen Dünya ülkeleri yetkilileri Anıtkabir gibi Hasanoğlan’ı da ziyarete başlamışlardır. Enstitü yıllarından kalan 24 bin ciltlik kitaplık günümüzde de kullanılmaktadır. Aynı zamanda enstitü kapatıldıktan sonra da korumaya alınan birkaç bina bulunmaktadır. Fakat 1940’larda yapılan binaların çoğu yıkılmış, kalanlar bakımsız haldedir. Bugün aynı yerleşkede yatılı Anadolu Öğretmen Lisesi ve gündüzlü düz lise öğrenim görmektedir. Ama bunlar daha çok sonradan yapılan iki büyük binayı kullanmaktadırlar. Onarılan açık hava tiyatrosu sık kullanılmayı beklemektedir. 10 Ocak 1944’te enstitünün sağlık kolu açılmış, 1950-51 sonunda da kapatılmıştır. En güzeli ise 774 öğrencinin sağlık memuru olarak diploma almış olmasıdır.”

“BAĞLAMA DERSLERİNİ AŞIK VEYSEL VERİRDİ”

Kınacı, Hasanoğlan Köy Enstitüsü bünyesinde Talim Terbiye Kurulu’nun 19 Ekim 1942 günlü kararı ile kurs şeklinde açıldığını ifade ederek, 24 Temmuz 1943 günlü kararı ile yüksekokul olarak Yüksek Köy Enstitüsü açıldığını belirtti. Yüksek Köy Enstitüsü’nün bir görevinin de köy enstitülerine öğretmen, köy okulları için denetim elemanı yetiştirmek olduğuna vurgu yapan Kınacı konuşmasına şöyle devam etti:

“Enstitü orada eğitim alan çocuklar için harika bir öğrenme alanıydı. Enstitüde öğrenciler güne halk oyunlarıyla başlarlardı. Sonrasında ise arkadaşların fırında pişirdiği ekmeklerle kahvaltılarını yaparlardı. Enstitü büyük bir kütüphaneye sahipti ve Hasan Ali Yücel’in çevirisini yaptırdığı Dünya Klasikleri bu kütüphane raflarında yerlerini almıştı. Saat 7.30’dan sonra serbest okuma yapan öğrenciler bir yıl içinde 25 klasik eseri okumak zorunda idi, ayrıca öğrencilere mandolin, keman ve bağlama dersleri de verilirdi. 

Her öğrenci bir müzik aleti çalmayı öğrenmek zorunda idi. Enstitüde bağlama derslerini kimi zaman Âşık Veysel verirdi. Anadolu’dan gelen köy çocukları enstitüde yaşadıkları her şeyden etkilenirlerdi. Orada okuduklarından, dinlediklerinden, gördüklerinden çok etkilenir, etkilenmekle de kalmayıp örnek alırlardı. 

Sanat derslerine ise Ankara Konservatuarının en iyi hocaları gelirdi. Batı Edebiyatı derslerini Sabahattin Eyüboğlu, müzik derslerini Aydın Gün, Veysel Arseven ve Ruhi Su verirdi. Köy öğrencileri Fransızcayı Vedat Günyol’dan, tiyatroyu Mahir Canova ve Ulvi Uras’dan öğrenirlerdi.

Bir amfi tiyatro inşa eden öğrenciler, açılışta Sofokles’in Kral Oidipus oyununu sergilemişler, Moliere, Shakespeare, Çehov oynanmış, köylüler de izlemişlerdi.”

27 KASIM 1947’DE KAPATILDI

27 Kasım 1947’de kapatılıncaya kadar 2 bin 71 mezun veren Hasan oğlan Köy Enstitüsü’nün yanında Yüksek Köy Enstitüsü’nün görev alanının bütün Türkiye olduğuna değinen Kınacı, son olarak şunları söyledi: “Yüksek Köy Enstitüsü, enstitüler arası eşgüdümü sağlardı. Çıkardığı 16 bin tirajlı Köy Enstitüleri Dergisi ise buna yardım ederdi. Şuan ise Yüksek Köy Enstitüsü öğrencileri tarafından yapılan yüksek kısım binası korumaya alınmış, onarılmış olarak kullanılmaktadır.”

Köy Enstitüleri'nin kurulduğu iller ve ilçeler şunlardır;

- Akçadağ, Malatya (1940)
- Akpınar-Ladik, Samsun (1940)
- Aksu, Antalya (1940)
- Arifiye, Sakarya (1940)
- Beşikdüzü, Trbzon (1940)
- Cılavuz, Kars (1940)
- Çifteler, Eskişehir (1939)
- Dicle, Diyarbakır (1944)
- Düziçi, Adana (1940)
- Erciş, Van (1948)
- Gölköy, Kastamonu (1939)
- Gönen, Isparta (1940)
- Hasanoğlan, Ankara (1941)
- İvriz, Konya (1941)
- Kepirtepe, Kırklareli (1939)
- Kızılçullu, İzmir (1939)
- Ortaklar, Aydın (1944)
- Pamukpınar, Sivas (1941)
- Pazarören, Kaysei (1940)
- Pulur, Erzurum (1942)
- Savaştepe, Balıkesir (1940)(Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim