Kısıtlamaların ne kadar faydalı olduğunu geçtiğimiz hafta çok daha iyi anladık. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan yeni risk haritası durumun gidişatını oldukça net bir şekilde gösteriyor. Kafe ve restoranlarla ne alakası var diye düşünüyorduk ama gerçekten de varmış. Dışarıya çıkıp, biraz kalabalık bir ortama girildiğinde bu virüs ile karşılaşma olasılığımız gerçekten artıyor. Tamamen kırmızı ve yüksek riskli olarak bildirilen şehirlerin sayısı bir anda 39’a yükseldi. Sağlık çalışanları belki biraz nefes alabiliriz diye düşünürken, bir anda yine yoğunluk başladı. Vaka sayıları 20 binin altına resmen inmiyor. Bu sayılar belirti gösterip, durumdan hakikaten rahatsız olup hastanede test yaptıranların sayısı. Bir de hiç belirti göstermeyenler var… Bilim Kurulu üyeleri ‘’Mutan virüs hızla yayılıyor. 3.dalga görülüyor’’ açıklaması yaptı ve haritada kırmızı renk ile gösterilen illerde acilen bir şeyler yapılması gerektiği uyarısını yaptılar. Vaka sayısı İstanbul’da 100 binde 178’den 251’e, Ankara 100 binde 68’den 107’ye, İzmir’de 100 binde 78’den 111’e yükseldi. Vaka oranında en yüksek il ise 100 binde 509 ile Samsun oldu.
Harita renklendirmesinin ilk yapıldığı tarih aralığında yani 8-14 Şubat’ta İstanbul’daki vaka sayısı 100 binde 60’yı. Özetle 9 bin 250 vaka görülüyor. Bundan tam 1 ay sonra oran 100 bin kişide 178’e, 27 bin 523 vakaya ulaştı. Son durum ise 38 bin 811 vaka olarak açıklandı. Ankara’da ise 6 bin 116 kişi… Rakamlar gerçekten çok ürkütücü. Kimsenin dikkat etmemesi gibi durum söz konusu sanki. Virüs hız kesmeden yayılsın diye elimizden geleni yapıyor gibiyiz. Her güne 100’e yakın insan hayatını kaybediyor. Birileri birilerinin ölümüne neden oluyor. Aşılama süreci bitene kadar herkesin kendi önlemini alması gerekiyor. Bu gidişler bu yılı da sürekli koronavirüs ile geçirecek gibi görünüyoruz. Bu hastalığı hafife almadan, önlemleri bırakmadan mücadele etmeye devam etmemiz gerekiyor…