Türk Tabipleri Birliği (TTB) koronavirüs ile ilgili son gelişmeler doğrultusunda ve 15 Mart 2020 Pazar günü düzenlenmesi planlanan mitingin ertelenmesi hakkında bir basın toplantısı düzenledi. Sağlık meslek örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında koronavirüsle ilgili değerlendirmelerde de bulunuldu. Türk Tabipleri Birliği koronavirüs ile ilgili son gelişmeler doğrultusunda bir basın açıklaması düzenleyerek değerlendirmelerde bulundu. 15 Mart 2020 Pazar günü düzenlenmesi planlanan mitingin ertelenmesi hakkında da Yüzey temizliğine önem verilmeli. açıklamaların yapıldığı toplantıya sağlık meslek örgütlerinin temsilcileri katıldı. Sağlık meslek örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı basın toplantısında ortak açıklamayı TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman gerçekleştirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Dünyamız ve ülkemiz yani bütün insanlık yeni Koronavirüs (Covid-19) olarak adlandırılan ve gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda yaygın ölümlere yol açtığı bilinen bir salgın tehdidi ile karşı karşıya.  Dün akşam Sağlık Bakanlığı tarafından ülkemizde de bir vakanın tespit edildiği duyuruldu. Bu durum hastalığın dünyadaki ve komşu ülkelerdeki yaygınlığı göz önüne alındığında beklenen ve olağan bir sonuçtur. “ “Bizler Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Diş hekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev-Sağlık İş), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER), Türk Hemşireler Derneği (THD), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (Tüm Rad- Der), Türk Psikologlar Derneği (TPD), Ankara Veteriner Hekimler Odası (AVHO), Veteriner Hekimler Derneği’nden (VHD) oluşan sağlık meslek kuruluşları, sendikaları ve dernekleri olarak; aylardır hazırlığını yaptığımız, “Şiddetsiz bir sağlık ortamında emeğimizin karşılığını alarak sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Sağlıkta Şiddet Sona Ersin!”  talebiyle 15 Mart Pazar günü Ankara Tandoğan’da yapmayı duyurduğumuz mitingimizi şimdilik iptal etme kararı almış bulunuyoruz.” “Her ne kadar ülkemizdeki durum henüz her türlü toplantıyı ve bir araya gelişi ertelemeyi gerektirecek tedbirler alınmasını zorunlu kılmıyor olsa da; “1.500 hastane, 27.000 eczane, 7.500 ASM ve 150’yi aşan ağız diş sağlığı merkezi ile binlerce muayenehanede yılda 350 milyonu bulan muayeneyi, 5 milyon ameliyatı - girişimi yapan,  2 milyar kutu ilacı hastalara ulaştıran, milyonlarca hastanın bakımını, enjeksiyonunu, pansumanını gerçekleştiren bu ülkenin sağlık çalışanları olarak tüm konsantrasyonumuzu Koronavirüs’ün yaratacağı sağlık sorunlarının çözümüne odaklamanın sorumluluğuyla davranıyoruz. Sağlıkta şiddet yapısal bir sorun olarak varlığını sürdürüyor olsa da bu tür salgın tablolarının sağlık çalışanlarının görünmeyen emeğini görünür kılacağına inanıyor, sağlıkta şiddetle mücadele başta olmak üzere taleplerimizin takipçisi olacağımızı da bir kez daha ifade ediyoruz.” “SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SÜRECE HAZIRLANMASI” “Sağlıkta şiddetle de başa çıkmanın yolunun sağlıkta kamusal bir anlayışın hâkim kılınmasından geçtiğini savunan kurumlar olarak; öncelikle halk sağlığına dair koruyucu önlem ve bilgilendirmelerin şeffaf, yaygın ve etkili olarak yapılmasının öneminin tekrar altını çizmek istiyoruz. Beraberinde tanı koyma ve tedavi koşul ve ekipmanlarının her koşul için hazır olması konusundaki uyarı ve hatırlatmalarımızı yinelemek istiyoruz.”   “Koronavirüs gibi salgın durumlarında tedavi sürecinin etkinliği, tedaviyi yapacak olan sağlık çalışanlarının bu sürece hazırlanmasını, bedensel ve ruhsal olarak korunmasını  öncelemelidir.” “KİŞİSEL KORUYUCU MALZEME DAĞITILMASI ÖNCELİKLİDİR” “Bu nedenle bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Hastanelerde ve ASM’lerde çalışan ve eğitim alan tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde kişisel koruyucu malzeme dağıtılması önceliklidir ve bu konuda herhangi bir güven bunalımı yaratılmamalıdır.” “Önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi, paniği gerektirecek herhangi durum yoktur ancak sağlık otoritesinin dünyadaki deneyimlerden de yararlanarak bütün önlemleri alması ve halkın hijyen ve korunma tedbirlerine dikkat etmesi gereklidir.”” “Koronavirüs salgınına ve her türlü sağlık sorununa karşı mesleğimizin bize yüklediği sorumluluğu özveriyle ve koşulsuz yerine getireceğimizi açıklıkla ifade ediyoruz.” “ÇOK FAZLA TOKALAŞMAKTAN VE SARILMAKTAN KAÇINILMALI” Basın açıklamasının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan  TTB Yeni Koronavirüs İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Özlem Azap , kişisel tedbirlerin oldukça önemli olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi: “Hijyen konusu oldukça önemli.  Mümkün olduğunca sabun ve bol su ile, parmak aralarını, elin üst kısmını, avuç içini yıkamak ve ardından kurulamak gerekiyor. Yanımızda su bulunmadığı zaman el dezenfektanları kullanılmalıdır.  Öksürdüğümüz ya da hapşurduğumuz zaman yanımızda mendil yoksa kolumuzun içine hapşurmalı ya da öksürmeliyiz .Çok fazla tokalaşmaktan ve sarılmaktan kaçınılmalı. Bunun haricinde kapalı alanların temizliğine de oldukça önem gösterilmeli ve  bulunduğumuz yer sık sık havalandırılmalı ve yüzey temizliğine önem verilmelidir.” (Merve ŞEN)