Güven duygusu insanoğlunun doğduğu andan itibaren yaşamında tattığı en hâkim duygudur. Dünyaya gelen bir bebek annesinin memesini emerken, kendisine sarılan kollarından ve bedeninden güvende olduğu duygusunu alır. Bir başka güven duygusu da annenin çocuklarını okula bıraktığı zaman öğretmenlere duyduğu güven duygusudur. Anne, babasının elini tutan bir çocuk güvenle tutar ellerini. Güvendiğimiz firmanın uçağına otobüsüne binerek yaparız yolculuklarımızı. Güvendiğimiz insanla, paylaşırız sorunlarımızı. Güvendiğimiz insanı, sever ve aşık oluruz. Güvendiğimiz insanla, birleştiririz hayat yolumuzu.

Hayatı yaşarken bir yandan hayatımıza birçok insan girer. Bunların hepsinin ortak noktası da güvendir. Aynı zamanda da hayatımıza gire insanların her birini, farklı yerlerine yerleştiririz. Dost, arkadaş, tanıdık, eş, sevgili, vs. hayatımızdaki yerlerine göre isimler veririz, onlara. Zaman ilerledikçe bazıları çıkar hayatımızdan. Ya da yenileri eklenir. Tüm bu ilişkileri net bir şekilde özetleyen şu hikayeye kısaca baktığınız da siz de hayatınız da böyle bir insan var mı yok mu diye düşüneceksiniz. Hikaye şöyle;

Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar.

Tam siperden dışarı doğru bir hamle yapacağı sırada, başka bir arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti, Delirdin mi sen? Gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük bir ihtimalle ölmüştür.

Artık onun için yapabileceğin bir şey yok. Boşuna kendi hayatını tehlikeye atma. Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini siperden dışarıya attı. İnanılması güç bir mucize gerçekleşti, asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Fakat cesur asker yaralı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperdeki diğer arkadaşı;

Sana değmez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye attın.Değdi, dedi, gözleri dolarak, -değdi…

Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmüyor musun? Yine de değdi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim içim.

Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı: Geleceğini biliyordum… Geleceğini biliyordum… Güven vermek önemlidir. Güven duymak önemlidir. Duyulan güveni boşa çıkarmamak daha da önemlidir.

‘Her sabah Afrika’da bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir. Her sabah Afrika’da bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır. Aslan veya ceylan olmanız fark etmez. Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur. Afrika Atasözü çok çalışmak, emek harcamak, güven vermek, sevmek ve paylaşmak hayatın anlamlı olmasını sağlar. Her sabah uyandığımızda bir de böyle bakalım dünyaya. Unutmayın hayat uzun bir öyküye benzer. Ancak öykünün uzun olması değil, iyi olması önemlidir.